Bana bilançonu göster!
Şu ana kadar iyi bir yönetici nasıl olmalı konusunda belki de on binlerce makale yazılmıştır ancak hiç birisi konunun özünü Sabancı kadar net ve açık anlatamamıştır bana sorarsanız. Yönetici göreve geldiği günü milad kabul etmeli ve o saatten itibaren katma değer üretmeye başlamalı ve yaptıklarının hesabını tutmalıdır.
Patronlar günümüzün ağır rekabet koşulları altında "mevcudu muhafaza etmenin" aslında "küçülmek" anlamına geldiğini çok iyi biliyor. Yönetici; çalıştığı kuruma ne kadar kazandırmış, pazar payı artmış mı, istikrarlı bir yükseliş var mı, şirket sürdürülebilir bir büyüme ve karlılık içinde mi... Bütün bunlar yöneticinin başarılı olup olmadığını göstergesi.
DİNLEMEYİ ÖĞREN!
Gerek Yeni Asır İnsan Kaynakları Gazetesi olarak bizlerin gerekse diğer kanalların amacı sizlere başarılı olmanızda yardımı olacak bilgileri ve deneyimleri yani lojistiği sağlamak. Kendi bilgi, beceri, deneyim, özgüven ve iş yapma azminizin yanına bu lojistik desteği de aldığınız zaman işler daha kolay hallolabilir. İşte size derlediğim bir kaç fikir belki işinize yarar...
Kazanan bir yönetici olmak istiyorsanız öncelikle dinlemeyi öğrenin. Profesyonel yönetici olan bir dostum "Şirketlerdeki sorunları çözmek için genellikle çalışanlarla sohbetler eder, onların fikrine müracaat ederim. Çoğu zaman çözümü onlar bana söyler" demişti. Karşınızdakini dinlerken ona vereceğiniz cevabı hazırlamayın, sadece dinleyin ve kendinizi onun yerine koyun. En sonda bir analiz yapın.
BAZI İPUÇLARI
Geri adım atmaktan ve ödün vermekten korkmayın. Her yönetici her gün çözülmesi gereken bir çok problem ile karşılaşır, uzlaşmayı bilmiyorsa problemler çözülmez.
Altınızda çalışanları birer girişimci olmaları ve kendi projelerini geliştirmeleri konusunda sürekli teşvik edin ve destekleyin. Zekice risk almalarına olanak verin, başarısızlığa uğradıklarında ise arkalarında durun.
Biriminizin başarısını kendinize mal etmeyin. Çalışanların katkılarını tanırsanız, o kişileri yeni başarılarınız için motive etmiş olursunuz.
Her zaman gerçekçi olun yapılabilecek şeylerle olmayacakları mutlaka birbirinden ayırın.
Stres iş yaşamının olmazsa olmaz kuralıdır. Baskı aldındayken de normal şartlardaki performanslarını gösteremeyen yöneticiler, başarısızlığa mahkumdur.
Sorumlu olan kişilerin karar vermesini sağlayın. Siz onlara danışmadan karar verirseniz, çalışanlar bu kararlar için sorumluluk duymazlar.
Son söz: Kimse kaptanın yolda karşılaştığı fırtınaları veya girdapları dinlemek istemiyor, gemi limana yanaştı mı yanaşmadı mı? Bütün mesele bu...
Bu arada sizlerle güzel bir haberi de paylaşmak istiyorum. Bundan sonra gazete olarak üniversite gençliği ile çok daha yakın temas halinde olacağız. Ege Bölgesi'ndeki üniversitelerin öğrenci kulüpleri ile belli aralıklarla bir araya gelmeye karar verdik. Bundan sonra onların faaliyetleri hakkındaki haberleri sütunlarımızda daha sık göreceksiniz.
İyilikle kalın
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.