Uluslararası topluma aşı tedariği çağrısı
Başkan Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda korona virüs ile mücadele kapsamında yürütülen aşı çalışmalarının dünyanın ortak faydası bilinci ile yapılmasını istedi. Erdoğan, “Buradan bir kez daha, tıbbi malzeme ve ilaç tedariki ile aşı geliştirme çalışmalarının rekabet konusu yapılmaması çağrısında bulunuyorum. Hangi ülkede üretilirse üretilsin, aşılar insanlığın ortak istifadesine sunulmalı” dedi.
- Politika
- Giriş Tarihi: 23 Eylül 2020
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 75. BM Genel Kurulu kapsamında BM ülkelerine seslendi.
Genel Kurul Başkanlığı'nı yürüten ülkenin heyet başkanı olarak üçüncü sırada konuşan Erdoğan, Genel Kurul Başkanlığını devralan Büyükelçi Volkan Bozkır'ı tebrik etti. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
BOZKIR'A BAŞARI DİLEDİ
Büyükelçi Bozkır'ın bu göreve seçilmesi, tecrübeli bir diplomat olarak şahsi meziyetlerinin yanı sıra, Türkiye'ye duyulan güvenin işaretidir. BM sistemindeki en üst düzeyli görevi üstlenen ilk Türk vatandaşı olarak Büyükelçi Bozkır'ın, uluslararası toplumun sesi ve vicdanı olacağına inanıyorum.
Görevini adil ve şeffaf şekilde yürüteceğinden şüphe duymuyorum.
DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR
Genel Kurul'un Kovid- 19'la mücadele ve çok taraflılık temasıyla düzenlenmesi isabetli bir karardır.
Salgın, dünyayı çeşitli sınamalarla baş etmekte zorlandığı bir dönemde yakaladı. Zaten tartışılan küreselleşme, kurallara dayalı uluslararası sistem ve çok taraflılık, salgının etkisiyle daha çok sorgulanıyor. Karşımızdaki fotoğrafa bakarak, bardağın dolu ve boş taraflarını değerlendirmeliyiz.
Bardağın boş kısmında, Birleşmiş Milletler gibi örgütlerin reform ihtiyacı bulunuyor. Mevcut küresel mekanizmaların krizde ne kadar etkisiz kaldığını gördük. Salgının başında, ülkelerin kendi hallerine terk edildiği bir manzara ortaya çıktı. Böylece, yıllardan beri bu kürsüden dile getirdiğim 'Dünya Beşten Büyüktür' tezinin haklılığını bir kez daha gördük. İnsanlığın kaderi sınırlı sayıda ülkenin keyfine bırakılamaz.
Güvenlik Konseyi'nin yeniden yapılandırılmasından başlayarak, kapsamlı reformları süratle uygulamaya sokmalıyız.
Konseyi daha etkin, demokratik, şeffaf, hesap verebilir bir yapıya kavuşturmalıyız.
Bardağın dolu tarafında ise, Birleşmiş Milletler'in insanlığın barış, adalet ve refah arayışında bir dönüm noktası olma potansiyelini sürdürmesi bulunuyor.
ORTAK KULLANILMALI
Sorunların küresel olduğu durumlarda, yerel çözümler ancak günü kurtarır. Uzun vadeli çözümler için uluslararası dayanışma şarttır. Türkiye olarak, salgının ilk gününden itibaren, tüm uluslararası platformlarda işbirliği çağrısı yaptık.
'Dost kara günde belli olur' anlayışıyla, tıbbi malzeme yardımı talep eden 146 ülkeye ve 7 uluslararası kuruluşa el uzattık. Tahliye operasyonlarıyla, 141 ülkedeki 100 binden fazla vatandaşımızın eve dönüşünü sağladık. Aynı seferlerle 67 ülkeden 5 bin 500'den fazla yabancıyı kavuşturduk. Yardımlar için kimseden karşılık beklemedik. Mazlumların yanında olmak milletimizin mayasında var.
Buradan bir kez daha, tıbbi malzeme ve ilaç tedariki ile aşı çalışmalarının rekabet konusu yapılmaması çağrısında bulunuyorum. Hangi ülkede üretilirse üretilsin, kullanıma hazır hale getirilecek aşılar, insanlığın ortak istifadesine sunulmalıdır. Türkiye'nin başarı hikayesinin arkasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, sağlık yatırımlarımız ve yetişmiş insan kaynağı vardır.
DOĞU AKDENİZ İÇİN KONFERANS ÇAĞRISI
DOĞU Akdeniz konusunda net mesajlar veren Erdoğan, "Doğu Akdeniz'deki kıyıdaş ülkeler arasında diyalog ve işbirliğini tesis etmeye yönelik çağrımızı tekrarlıyorum. Bu amaçla, tüm bölge ülkelerinin hak ve çıkarlarının göz önünde bulundurulduğu, içinde Kıbrıs Türklerinin de yer aldığı bölgesel bir konferans düzenlenmesini teklif ediyoruz" diye konuştu.
İKİ ÜLKE GÖRÜŞMEYE HAZIR
BAŞKAN Erdoğan, dün Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ile video konferans yoluyla bir zirve gerçekleştirdi. Zirve sonrası İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada iki ülkenin görüşmeye hazır oldupu ifade edildi. Ayrıca Başkan Erdoğan'ın görüşmede, Doğu Akdeniz'de gerginliğin azaltılması ve diyalog kanallarının işletilmesi için yakalanan nispi ivmenin karşılıklı adımlarla korunması gerektiğini belirttiği duyuruldu.
'HAKKIMIZI KİMSEYE YEDİRMEYİZ'
BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Macron'dan gelen talep üzerine gerçekleşen görüşmede, Türkiye-Fransa ve Türkiye-AB ilişkileri ile Doğu Akdeniz başta olmak üzere bölgesel gelişmeler ele alındı. Başkan Erdoğan görüşmede, Doğu Akdeniz'deki gerginliğin sebebinin Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin bölgedeki meşru haklarının yok sayılması olduğuna işaret ederek, Fransa'nın Yunanistan ve Rum kesiminin gerginliği tırmandıran maksimalist iddia ve adımlarını desteklemesine anlam veremediğini belirtti. Türkiye'nin kimsenin hakkında gözü olmadığını, ancak kendi haklarını da kimseye yedirmeyeceğini vurgulayan Başkan Erdoğan, her zaman olduğu gibi bugün de sorunların çözümü için diyalog ve işbirliğini savunduklarını ifade etti..
SAĞDUYULU TUTUM BEKLENTİSİ
TANSİYONU düşürmek için diplomasi fırsatlarının değerlendirilmesi ve sürdürülebilir müzakere süreçlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Başkan Erdoğan, tüm sorunları masada konuşmak ve çözmek istediklerini dile getirdi. Başkan Erdoğan, bu süreçte Fransa'dan da sağduyulu ve yapıcı bir tutum beklediklerini ifade ederek, Türkiye- Fransa arasında istişare ve iletişim mekanizmasının sürekli olarak işletilmesinde fayda gördüğünü kaydetti.