ABD Başkanlığına ikinci kez seçilen Donald Trump'ın kuracağı kabinenin kilit adamları belli oldu. Dışişleri, Savunma, Ticaret Bakanlıklarına ve Ulusal Güvenlik Danışmanlığı'na getirdiği isimlerin ortak özellikleri şahin, İsrailsever, Çin ve İran düşmanı ve savaş karakterli olması dikkat çekiyor.
Trump'ın ikinci gelişiyle, "Taç giyen kafa" denilerek yapılan daha tecrübeli, olgun, sakin, uyumlu ilişkiler süreci başlatacağı yönünde analizler yapan stratejik platformlar, kilit noktalarda getirilen şahin isimleri gördükçe, farklı düşüncelere doğru evrilmeye başladılar. Nitekim, Trump'ın şahin karakterli çekirdek kadrosu, gelecek dönem dış ilişkilerin çok sıkıntılı geçeceğine dair düşünceleri arttırdı.
KİLİT GÖREVLER
Trump'ın kilit görevlere gelen şahin isimleri döneminde, Çin'den Rusya'ya, İran'dan Venezuela'ya, İsrailsever (Evanjelist-siyonist) olarak, İslam coğrafyasına olumsuz özellikleriyle öne çıkışların artacağı tedirginliği gündeme girdi. İkinci Trump döneminde daha çok iplerin gerilebileceği öngörülüyor. Beyaz Saray'da politikadan sorumlu Özel Kalem Müdürü olarak Miller: Yahudi kökenli Miller, 2018'de Çinli öğrencilere vize vermeyi sonlandıran bir çalışma da yürütüyordu. Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Afganistan'da görev yapmış yeşil bereli eski asker. Çin konusundaki şahin. Dışişleri Bakanı: Mark Rubio. Küba kökenli. Üst düzey Latin kökenli isim olacak. "Hamas'ı yok etmek istiyorum, yapmak istediğim bu" ifadelerini kullanmıştı. Rubio, Venezuela'daki başarısız darbe girişiminde de cuntayı desteklemişti. Twitter'dan Libya lideri Muammer Kaddafi'nin ölümüne giden faaliyetlerde bulunmuştu.
MUSK DA LİSTEDE
Savunma Bakanı: Matt Gaetz. ABD siyasetinde yaptığı çıkışlarla "kışkırtıcı" bir isim olarak gündeme geliyor. "Şok bir seçim" ifadesi kullanılıyor. CIA Başkanı: Eski Demokrat Kongre Üyesi Tulsi Gabbard. BM Büyükelçisi: Elise Stefanik. Siyonist Büyükelçi. İsrail yanlısı olan Stefanik, BM'yi "antisemitik çürümüş bir kurum" olarak görüyor ve ABD'nin İsrail'e kayıtsız şartsız silah göndermesini savunuyor.
İsrail Büyükelçiliği görevine Mike Huckabee gidiyor. Evanjelist. Orta Doğu Özel Temsilciliği görevine emlak zengini Steve Witkoff. Elon Musk: Yeni kurulacak Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) Başkanı. Sağlık Bakanı: Robert F. Kennedy. Göç Başkanı: Stephen Miller. Sınır Çarı. İç Güvenlik Bakanlığına: Kristi Noem.
Çevre Koruma Ajansı'nın başına: Lee Zeldin. Çin konusundaki "şahin" Waltz'un, başta Rusya-Ukrayna savaşı, ABD-Çin rekabeti ve Orta Doğu'daki kriz olmak üzere birçok dış politika konusunda başat isimlerden biri olacak. Terör örgütü YPG/ PKK için "Ortadoğu'da İsrail'den sonraki en iyi müttefiklerimiz" diyen Waltz'un, ABD'nin Suriye'den çekilmesine karşı olduğu biliniyor. Özel Kuvvetler'den emekli olan Waltz, Afganistan, Orta Doğu ve Afrika'da görevlerde bulundu. Waltz'ın en çok öne çıkan özellikleri ise NATO ve Çin konusunda oldukça şüpheci ve sert görüşlere sahip olması.
Rubio da Waltz da şahin isimler.
FİDAN: BİZ HAZIRIZ
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Trump döneminde Türkiye-ABD ilişkilerinde değişiklik olur mu? sorusunu şöyle değerlendirdi: "Sayın Cumhurbaşkanımız ile ABD Başkanı Trump birbirlerini tanıyorlar. Samimiyet, seçimin hemen akabinde iki liderin yaptıkları telefon görüşmesine de açıkça yansıdı. Yeni dönemde ABD ile stratejik diyaloğumuz doğal olarak devam edecek. Türk- Amerikan ilişkileri köklü bir geçmişe sahiptir. İki ülke arasında, kimin iktidarda olduğundan bağımsız olarak, zaten müttefiklik ilişkilerine dayalı üst düzeyli bir diyalog var. Türkiye-ABD arasındaki konuları ele almak üzere ihdas edilen stratejik mekanizma, yeni dönemde de çalışmalarını elbette sürdürecek. Gündemimizdeki konuların, iş birliğine açık, yapıcı bir anlayışla ve bütüncül şekilde ele alınması gerekiyor. Biz buna hazırız. Yeni yönetimin de buna hazır olduğunu düşünüyorum." Hakan Fidan başkanlığında, dış istihbarata ağırlık vererek kendisini yeni çağa uygun hale getiren ve İbrahim Kalın'ın başkanlığında müthiş dış operasyonlarıyla dünyanın dikkatini çeken Milli İstihbarat Teşkilatı'na profesyonel beyin kadrosu yetiştiren Akademi, derinlikli bir analiz yayınladı. Analizde, Trump yönetiminin, lider odaklı karar alma süreçleri ve pragmatik bir stratejiye ağırlık vermesi sonucunda, uluslararası ilişkilerde daha hesapçı ve müzakereye dayalı bir tavır takınabileceği ifade edildi. Bu yeni dönemde özellikle Türkiye'nin ABD'nin bölgesel politikalarıyla örtüşen çıkarları üzerinden bir işbirliği zemininin ortaya çıkabileceği bildirildi.
SONUÇ
Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'ın belirttiği gibi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Trump birbirlerini tanıyorlar. Samimiyet, seçimin hemen akabinde iki liderin yaptıkları telefon görüşmesine de açıkça yansıdı. Evet. Türkiye ile Amerika arasında beklenilen ivme değişikliğinin temeli Başkan Tayyip Erdoğan ile Trump arasında geçmişte var olan yüksek düzeyli ilişkiye dayanıyor. Erdoğan ile Trump arasında, liderler diplomasisi çok önemli. İki liderin birçok sorunu önceden görüşmesi, kurumsal yapılara olumlu sinyaller gönderilmesi, çözümlerin olumlu olmasında büyük yarar sağlayacağı belirtiliyor. Başkan Erdoğan'ın küresel tecrübesinin, sıkıntılı konulara karşın, olumlu gelişmeleri gerçekleştirmesi ve fırsatları akıllı manevralarla değerlendirmesi söz konusu olacak bir dönem başladı.