İdrar kacırma sorunu lazerle tedavi edilebiliyor
- Sağlık
- Haber Merkezi
- Giriş Tarihi: 29 Kasım 2023
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Çiğdem Karas, kadınlarda gerek sosyal gerekse de hijyenik sorunlara yol açan idrar kaçırma probleminin gelişen teknolojiyle birlikte kullanılan Fraksiyonel CO2 lazer sistemleriyle tedavisinin mümkün olduğunu söyledi. İdrar kaçırma sorununda vajina içinde, idrar kanalı etrafında yer alan kollajen yapısının güçsüzleşmesinin sorumlu tutulduğunu kaydeden Op. Dr. Karas, "Bu durumda öksürük, gülme, hapşırma gibi durumlarda karın içi basıncının artmasıyla idrar kaçırma görülmektedir. En önemli faktör genetik olarak bağ dokusunun iyi olmamasıdır. Ayrıca yapılan doğumlar, ilerleyen yaş, aşırı kilo, menopoz, sigara bağımlılığı ve bazı hormonal yetersizlikler de bağ dokusu zayıflığını hızlandıran sebeplerdir" dedi.
DİKKAT ÇEKİCİ BAŞARI
Şimdiye kadar tedavi de kegel egzersizi (idrar yolu güçlendirici egzersizler) medikal ve cerrahi tedavi gibi alternatiflerden yararlanıldığını kaydeden Op. Dr. Çiğdem Karas, "Fraksiyonel CO2 lazer tedavisi idrar kaçırma ve vajinal rejuvanasyonda (gençleştirme) dikkat çekici bir başarı yakaladı. İdrar kaçırma da yararlandığımız Fraksiyonel CO2 lazerler cildin hem üst ve hem alt tabakalarında etkili olmaktadır. Fraksiyonel lazer sistemlerinde lazer ışığı cilde mikroskopik kolonlar halinde gönderilir. Bu bölgelerdeki esas hedef sudur, yani kollajen, kan damarları, keratinositler gibi su içeren yapılar kontrollü bir şekilde hasara uğrarlar. Termal hasar oluşan bölgenin hemen yanındaki sağlam bölgelerdeki canlı hücreler, hasarlı alana göç ederek buradaki onarım mekanizmasını uyarırlar. Böylece bu minik kolonların gönderildiği alanlarda doku yenilenir. İdrar kaçırmada tüm preüretral (idrar kanalı boynu ve çevresi) alanı tedavi ederek, vajinal duvarın kalınlığını arttırır. Bu sayede, orta üretranın alt kısmından daha iyi destek sağlanır. Sonuç olarak, SUI semptomları ciddi oranda azaltarak, idrarın daha iyi kontrolü sağlanır ve uzun vadeli idrar tutabilme sağlanmış olur" diye konuştu.
KİMLERE YAPILAMAZ?
Op. Dr. Çiğdem Karas, "Rahim ağzı / vajina dokusunda kanser veya kanser öncüsü hücre varlığında vajinal lazer tedavisi yapılmamalıdır. Bu nedenle lazerle tedavi yaptıracak hastaların son 1 yıl içinde PAP smear testi sonuçlarının normal olması önemlidir. Aktif HSV (Genital uçuk) sorunu olanlarda da yapılmamalıdır. Gebelik döneminde de yapılması uygun değildir. Yapılması için
doğumdan sonra en az 3 ay süre geçmesi önerilir.
KISA SÜREDE TEDAVİ
Lazer tedavisinin önde gelen faydalarından birinin de çok kısa bir sürede tamamlanması olduğunu söyleyen Op. Dr. Karas, "Tedavi günlük rutini etkilememektedir. İşlemin kısa sürmesi, cerrahi bir kesi veya dikiş işleminin olmaması, hastalar için son derece kolay tolere edilebilir olması, anestezi gerektirmemesi, hafif- orta düzey stres üriner inkontinens ve mikst tipteki idrar kaçırmalarında oldukça başarılı olması ve aynı seansta boylu boyunca vajinal sıkılığın da sağlanabilmesi gibi avantajlı yönleri var. Aynı gün içinde hastanın kendi günlük hayatına devam edebilmesi de işlemin en önemli avantajları arasındadır. Uygulamalar 4-6 hafta aralıklarla, toplam 2 veya 3 kez yapılmalıdır. Bir yıl sonra tek bir 'hatırlatma uygulaması' (touch up) da önerilmektedir. Kolajen bağ dokusu azalmasına bağlı olarak tüm işlemler 2-3 yılda bir tekrarlanabilir" diye konuştu.