2000'lerin başlarında okumuştum şiiri. Ortaköy mimarı Erhan İşözen arkadaşım bir kağıda yazıp getirmişti. Etkilendim. İspanya'dan kovulan, Osmanlı'ların kucak açtıkları Yahudiler'in Ortaköy'den İstanbul'a ayak basmalarını anlatıyordu şiir. Beki Bahar tarafından yazılmıştı ve adı: Ezan, Çan, Hazan'dı...
***
Besteledim. Ama kim ve hangi amaçla seslendirecekti. 2006'da Dolmabahçe Sarayı'nın 150'inci yıl kutlamalarında önüme bir fırsat çıktı. TRT Gençlik Korosu, Ferhat Göçer ve Aysun Kocatepe'yi biraraya getirdim. Şarkıyı seslendirdiler ve Milli Saraylar Daire Başkanlığı tarafından bastırılan anı CD'si Dolmabahçe Sarayı'ndaki baloda konuklara dağıtıldı. Bestelediğim şarkının şiirini yazan Beki Bahar'la o geceki baloda tanıştım. Balonun sunuculuğunu yapıyordum ve kendisine bir anı plaketi verirken yüzündeki tebessüm, gözlerindeki ışıltı beni çok etkilemişti. 2006 Temmuz ayında bu onu ilk ve son görüşüm oldu...
***
Beki L. Bahar 1927'de İstanbul'da dünyaya gelmişti. T.E.D. Ankara Koleji'ni bitirmiş, bir süre Hukuk Fakültesi'nde okumuştu. 1958'den itibaren pek çok dergi ve gazetede deneme, araştırma, gezi notları ve şiirleri yayınlanmaya başladı. İlk şiiri 1959'da Varlık Yeni Şiirler Antolojisi'nde, ilk şiir kitabı "Yakamozlar" 1968'de buluştu okuyucuyla. İlk oyunu "Alabora" Ankara Devlet Tiyatrosu Yeni Sahne'de 1970'te oynadı.
***
Dolmabahçe'deki o özel geceden bir süre sonra Beki Bahar telefonla aradı ve adresimi rica etti. Gelen koliden o günden beri çalışma masamı süsleyen çok güzel gümüş bir kalemlik çıktı. Şiirini bestelediğim için bana teşekkür ediyor, bir de yeni yayınlanan kitabını imzalı olarak hediye ediyordu...
Aradım ve teşekkür ettim. Bu onunla son konuşmamız oldu.
***
İlk şiir kitabı Yakamozlar'ın ön kapağına:
"Demokles kılıcı, ta kendisi
Atom, füze, roket, hidrojen
Söz senindir Diyojen..."
Arka kapağına da:
"Mutlu Ölü
Yaşarken bir can borcum vardı Allah'a
Öldüm bir kefen borcum kaldı insanlara." diye yazdırmış.
Sonra da eklemiş:
"O zaman bu zaman ne dünyanın değişti düzeni ne de yıllar değiştirdi beni... Hazırlattığım mezarımın dikili taşına da,
'Sev, sevdir, yaşamı güzelleştir.' sözlerini oydurdum, gelen geçene selam gibi."
***
Geçenlerde gazetede vefat ilanını gördüm Beki L. Bahar'ın. 84 yaşında aramızdan ayrılmış. Şiir kitabını yeniden elime aldım ve onun naif şiirlerini bir başka duygusallıkla okudum.
"Ezan, Çan, Hazan" şöyle biter:
"O zaman bu zaman yanyana / Üç beş adım arayla / Sevecen bakışır Şehr'i İstanbul'da / Ezan, Çan, Hazan"...
Hoşgörünün ve sevginin güzel şairi, seni rahmetle anıyor ve geriye bıraktığın güzellikler için teşekkür ediyorum...