"Kullanın birbirinizi tepe tepe"
***
Üzerinden 29 yıl geçmiş. Hafta içinde Aysun ve kızımız İlkyaz'la evlilik yıldönümümüzü evde başbaşa yemek yiyerek kutladık. 30'uncu yılı yakın dostlarımızla birlikte, anılarımızı, video görüntülerimizi, fotoğraflarımızı paylaşarak, o gün aramızda olanları da çağırarak kutlamayı önerdim. İtiraz gelmedi. Ben de şimdiden bir yıl sonrasının planlarını yapmaya başladım...
***
Aysun'la evlilik hazırlıklarımızı yaparken, aynı dönemde çalıştığım Erkekçe Dergisi'nin 4'üncü kez düzenleyeceği "Yılın En İyileri" ödülleri organizasyonunu da nasıl ve nerede yapalım diye düşünüyorduk Hıncal Uluç'la. İki töreni birleştirmek çok hoş olacaktı, gerçekten de öyle oldu.
Egemen Bostancı'nın yapmak için yürek isteyen prodüksiyonlarını sergilediği Şan Tiyatrosu henüz yanmamıştı... Fuayesinde nikahımız kıyıldı... Sonra salona geçtik. Bir mini konser ve ödül töreniyle davetlileri orada ağarlayacaktık.
***
Herşey düşündüğümüz ve planladığımız gibi gerçekleşti. Nikahta bulunanlar fuayeden, diğer konuklar doğrudan salona geçtiler ve bin kişiye yakın davetli Şan Müzikholü'nün koltuklarına oturdular...
Sahnede piyanoda Onno Tunç (ruhu şad olsun), gitarıyla Doğan Canku ve gitarımla ben yer aldık... Önce bir kaç şarkımı seslendirdim, sonra da konuklarımızdan Sezen Aksu "Dağlar", "Çocuklar Gibi", Nükhet Duru "Ali" ve "Seni Benden Alamazlar", Doğan Canku "Hikaye" adlı bestelerimi seslendirdiler. Ayşegül Aldinç de "Ayrılık" dedi. Yani "Fikrinden geceler yatabilmirem"...
***
O zamanlar Aysun şarkı söylemiyor ama sesinin güzelliği biliniyordu. Sunucularımız Halit Kıvanç ve rahmetli Cenk Koray'dı. Aysun'u sahneye davet ettiler... Eline mikrofonu verip "Hadi söyle" dediler... Gelin hanım heyecanlı. Yüzü de gelinliği gibi bembeyaz oldu. Yutkundu ve bir bana baktı bir de salona... Şen Sazın Bülbülleri müzikali için bestelediğim bir şarkı vardı, sanki inadına, başladı o şarkıyı okumaya... Hem de gözlerimin içine baka baka...
"Neden böyle boşlukta tek başıma kalmışım. Dört bir yanım doluyken bir başıma yalnızım. Şöyle bir bak etrafına bu dünyada var mıyım? Dört bir yanım doluyken bir başıma yalnızım.
Neden anlamsız bakar gözlerin? Benden uzakta yaşar gibisin... Öyle yalnızım senin yanında, bana sen bile çare değilsin...
Yeni gelin, kocasına dönüyor "Bana sen bile çare değilsin" diyor, salon alkış ve kahkahadan inliyor... Cenk Koray : "Biri Kocatepe, biri İnöntepe, kullanın birbirinizi tepe tepe" diyerek sözü bağlıyor...
***
O gün tüm Gelişim ailesi, yazar, çizer, sanatçı dostlar Şan'da toplanmıştı. Mini konserin ardından Erkekçe Dergisi ödül töreni başladı. Alev Sayın konulu çalışmasıyla 'Kapak fotoğrafı' dalında Orhan Çetin; Bahar Öztan konulu çalışmasıyla 'Fotoğraf' dalında Cengiz Tünay; 'İllustrasyon' dalında Ömer Muz, "Tülsü'yü Sevmek" öyküsüyle 'Hikaye' dalında Aziz Nesin; Zeki Müren ve Füsun Erbulak söyleşileriyle 'Söyleşi' dalında Ahmet Kahraman; "Türk Mafyası İpek Yolunda" yazısıyla 'Araştırma' dalında Avni Özgürel; "Pipo" çalışmasıyla "Dizi Araştırma" dalında Dr. Uygur Kocabaşoğlu; "Ünlü ressamların fırçalarından tanrıların aşkları" yazısıyla 'Fantazi Yazılar' dalında Dr. Çelik Aruoba; "Pandoranın Kutusu" yazısıyla 'Spor' dalında Mehmet Özdemir; "Orwell" yazısı çevirisiyle de 'Çeviri' dalında Dr. Kurthan Fişek Erkekçe Ödülleri'ni aldılar.
Eski Kültür Bakanı Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Genel yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Y. Yılmaz ve sekreterimiz Yasemin Duysak da "Erkekçe Özel Ödülleri"nin sahibi oldular...
***
Hey gidi günler hey! Evlilik yıldönümü derken 29 yıl öncesinden neler hatırladık. Gelişim'deki patronumuz rahmetli Ercan Arıklı, "Bu Ali, çapkındır, evliliği uzun sürmez" derken Hıncal abimiz, "Benim tanıdığım Ali, çok evcildir, Aysun'dan başkasına bakmaz" demiş ve iddiaya girmişlerdi... Geçen yıllar Hıncal ustayı haklı çıkardı...
Ama esas haklı olan Refik Halid Karay... Ne demiş?
"Kadın kendi başına ne gül goncasıdır, ne de diken. Koklamasını bilirsen gül, tutmasını bilmezsen diken olur."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.