• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Giriş Tarihi: 21 Mart 2015, 17:36
Buket Uzuner adını edebiyat dünyasından tanırım. Ama bir tek romanını bile okuma fırsatım olmadı. Sekiz ayrı dilde yayınlanan romanları var. "Kumral Ada Mavi Tuna" adlı romanıyla 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Yılın Romanı ödülünü kazandı. Bu roman Yunanistan, İsrail, Romanya ve Kore'de "Mediterranian Waltz", İtalya'da "Ada d'Amber", İspanya'da "Ambar Ada" adıyla yayınlandı...
"Mabel" çocukluğumda hatırladığım bir ciklet markasıdır. Ambalajının üzerinde kırmızı dudaklı, kocaman küpeli bir arap kızı vardı. İçinden artist ya da futbolcu fotoğrafları çıkardı. Hatta uzun süre o fotoğrafları bir koleksiyon olarak biriktirmiştim...
"Mabel" Buket Uzuner'in "Kumral Ada Mavi Tuna" romanında Ada adlı kahramanın arkadaşı Tuna için seçtiği bir ad. Ona "Mabelim" diye seslenmektedir...
Fatih Karaca 1985 Mersin doğumlu bir genç müzisyen. Pop müzik tutkunu ve söz yazıp besteler yapmaktadır. Diş hekimi olmuş ama müzik tutkusu ağır basmıştır. Albüm yapmaya karar verir. Önce adını değiştirecektir. Fatih Karaca eser sahibi adı olarak kalır. Müzik dünyası için Buket Uzuner'in yukarda sözünü ettiğim romanından esinlenerek Mabel adını almaya karar verir. Mabel'in devamına sarhoş anlamına gelen Matiz'i ekler... Sanatçı adı Mabel Matiz olmuştur...
İlk iki albümünü dinlemediğim Mabel Matiz'i ilk kez Aysel Gürel için yapılan saygı albümünde duydum. "Sultan Süleyman"ı seslendirmişti.
Ve bu genç sanatçıyla yollarımız iki ay kadar önce kesişti. "Küçük Bir Aşk Masalı" adlı bestemin bir bölümünü "Geziyorum Dünya İşte" adlı şarkısında kullanmıştı. Şarkının bestecileri arasında benim de adım geçecekti ve telifimi ödeyeceklerdi. Şarkıyı dinledim. Hoş olmuştu. Kabul ettim ve albüm bir süre önce 14 şarkıyla yayınlandı...
Mabel Matiz'in hakkında çıkan yazılar, olumlu eleştiriler ve yazdığı sözler dikkatimi çekti. Albüm çıkar çıkmaz gidip müzik marketten satın aldım. Albümün tamamını en az üç kez dinledikten sonra, hala bir araya gelmediğim, tanışmadığım ve telefonda dahi konuşmadığım bu sanatçıyla ilgili düşüncelerimi paylaşıyorum:
Mabel Matiz şarkılarında çığlık atıyor. Belli ki bir çok toplumsal meselede şarkı yazmak ve söylemek yerine çığlık atmanın daha etkili olacağına inanmış. Çok etkili sözleri var. Müzikalitesi de beni etkiledi. Şarkıcılığı, okuyuş tarzı bir hayran kitlesi yaratmış ki onu yukarılara taşıyor. Elimde sözler olmazsa ne dediğini pek anlayamıyorum. Ben agresif okuma tarzını pek sevmem. Ama Mabel benim gibiler için değil kendisi gibi çığlıklarını duyurmak isteyenler için müzik yapıyor...
Prodüktör olarak 1994 yılında İzmirli bir genç, Murat Soydan'a "Yatak Sakin" adlı bir albüm yapmıştım. O da kendi şarkılarını söylüyor ve çığlığını duyurmaya çalışıyordu. Güzel ve öncü bir albüm olmuştu ama anlaşılamadı. Popun luplar üzerine inşa edildiği bir döneme denk geldi ve tutmadı.
Yaklaşık 20 yıl sonra Mabel Matiz çalışması bana o günlerdeki çabalarımızı hatırlattı...
Gök Nerede" albümü dikkatlice dinlenmesi, mesajların alınabilmesi için konsantrasyon isteyen bir albüm. Naim Dilmener'in dediği gibi sanatçının her şarkısı bir manifesto gibi.
Biraz yorulabilirsiniz ama bazı sanatçıları derinlemesine dinleyince anlamak mümkün oluyor. Mabel Matiz böyle bir örnek.
Yolu açık olsun...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.