SORU: Çok fazla öfkelendiğimi hissediyorum. Öfkelendiğim zaman içim içime sığmıyor, kocama bağırıyorum, elime ne geçerse atıyorum. 2 yaşındaki oğlum da çok öfkeli. Dur diyorum, durmuyor. Onun davranışlarına çoğu zaman katlanamıyorum. Bazen eline vuruyorum. Onun yaramazlıkları beni çok sinirlendiriyor. Onu nasıl eğiteceğimi bilemiyorum.
CEVAP: Hanımefendi, 2 yaşındaki bir çocuk yaşı gereği hareketlidir ve zaman zaman öfke atakları olabilir. Çocuğun kendine dönük olduğu bu dönemde, bir çocuğun olumsuz davranışlarını, gerginliğini artıran nedenlerin başında anne-babanın ruhsal durumu gelir. Yani eğer çocuğa bakan kişi gergin ve mutsuz ise, çocuk da tıpkı onun gibi gergin ve mutsuz olur. Yapılan bilimsel çalışmalar, anneyle çocuk arasındaki duygusal bağın son derece güçlü olduğunu ve çocuğun duygularının annesinin duygularından epey etkilendiğini ortaya koymaktadır. Siz nasıl hissediyorsanız, çocuğunuz da öyle hisseder. Siz nasıl davranırsanız, çocuğunuz da sizin davranışınızı model alır ve aynı şekilde davranır. Bu nedenle önce sizin iyi hissetmeniz, sizin ruhsal durumunuzun dengeli olması çok önemlidir. Çocuğunuza eğitim stratejisini belirlemeden önce lütfen bir psikiyatri uzmanına başvurun ve yardım alın. Bazen doğum sonrasında kadınlarda ruhsal sıkıntılar görülebilir. Önce oksijen maskesini kendinize takıp nefes almanızı, ardından çocuğunuzla ilişkinizi düzenlemenizi öneriyorum.
Banyo yapmaktan korkuyor
SORU: 21 aylık bir oğlum var. 1 yaşına kadar banyodan çıkmak istemiyordu şimdilerde ise banyo yapmak istemiyor, onu yıkayacağımı hissettiğinde ağlamaya başlıyor. Banyo yapmaktan korkuyor. Ama suyla oynamayı seviyor. Bunun nedeni ne olabilir?
CEVAP: Çocuklar 18 aydan itibaren karmaşık bir döneme girerler. Beynin en fazla çalıştığı dönemlerden biri de bu dönemdir. Bu döneme halk arasında "inatçılık dönemi", "negativizm dönemi", "muhalefet olma" dönemi de denir. Bu dönemden yaklaşık 5 yaşına kadar olan dönemde çocuk somut olana anlam verebilir. Soyut olanı algılayamaz. Dünya onun için okyanustur ve kendisi de okyanusun üstünde bir saldadır. Ve anlam veremediği her durum çocuğa yoğun bir korku yaşatır. İşte tam da bu dönemde çocukların anlamsız korkuları vardır. Matkap sesinden korkabilir, korna sesinden, şarıl şarıl akan sudan... Yaşanan bu gerçekçi olmayan korkular, bu dönemin özelliğinden kaynaklanır. Soyut zeka geliştikçe bu tür korkularda azalma başlar ve yerine gerçekçi korkular gelir. Çocuğunuza biraz zaman verin. Çocuğunuz suda oynuyor. Suyu seviyor demek ki. Korktuğu ve anlam veremediği yoğun miktarda akan su olabilir. Başta onu küvete koyup suyla oynamasına izin verin. Ardından başına suyu az az dökün ve bunu oyuna çevirin. Zaman içinde alışacaktır.
