Kızım 3 yaşındayken, 17 yıl bizimle birlkte yaşayan köpeğimizi kaybetmiştik. Fakat bunu kızıma açıklamak, yaşından dolayı imkansızdı. "Anne köpeğimiz nerede?" diye sorduğunda, "Annesiyle babasının yanında. Birbirlerini çok özlemişler. Artık birlikte yaşayacaklar" demiştim.
Ben bu açıklamayı yaptıktan sonra kızım, "Anne ben de özledim. Harry bizi sevmiyor mu? Gelsin artık!" demeye başladı. Ben de her defasında aynı cevabı vermeye devam ettim... Aradan yıllar geçti ve kızım 7 yaşına geldi. Arkadaşlarından birine Harry'yi anlatırken bir anda "Harry öldü" dedi. Bunu söylerken yüzüne baktım. Hiçbir endişe ifadesi yoktu ve olağan bir şeyden bahseder gibi "Harry öldü" dedi. Onun "ölüm"den ne anladığını anlamak için "Ölmek ne demek?" diye sordum. "Yok işte. Artık o sonsuzluğa gitti. Cennette." dedi. Ölüm kavramını anlamasına nasıl yardım etmiş olabileceğimi düşündüm. Sonra fark ettim ki Harry'nin ölümünü ona farklı şekilde de olsa anlatmıştım. Harry bir daha gelmeyecekti; kızımla oyun oynayamayacak, kızım onu bir daha göremeyecekti. Bu süreçte kızım "yas"ını tutabilmişti çünkü, ben elimden geldiği kadar onun anlayabileceği şekilde anlatmıştım. Sonra bir gün dedesini kaybetti. "Anne, dedem de Harry gibi öldü, onu özlüyorum. Özlediğimde resimlerine bakıyorum, babaannem de bana dedemi anlatıyor" dedi. Kızım yine yasıyla başa çıkmaya çalışıyordu...
YETİŞKİNLERDEN FARKLI
Yetişkinler için sevdiği bir insanı kaybetmek nasıl büyük bir acı ise, çocuklar için de aynı acı söz konusudur. Çocuklar kayıplarına yetişkinlerden daha farklı şekilde tepki gösterirler. Bu farklılık, çocukların yaşlarına göre değişir. 3-4 yaşındaki çocuklar ölüm kavramını anlayamazlarken, 7-8 yaşından itibaren ölüm kavramı net olarak çocuklar tarafından anlaşılır.
Ani kayıplarda çocukların tepkileri; şok, inanmama, korku, itiraz, hissizlik ve bazen de her zamanki etkinliklerine devam etme gibi sıralanabilir. Burada asıl belirleyici olan; kalan ebeveynin kayıp karşısındaki tepkisidir. Çocuk zihinsel süreçte ani kayba hazır olmadığı için varolan dünyaya, insanlara karşı güveni sarsılabilir. Aynı şekilde tıpkı çocuk gibi yetişkin de hazırlıksız olduğu için kendi üzüntüsünden çocukla ilgilenemeyebilir.
GÜVENDE HİSSETMELİ
Çocuğun çevresindeki yetişkinlerin, çocuğun da kayıp yaşadığını, acısı olduğunu, yas sürecini birlikte yaşayacaklarını da anlamaları gerekir. Bu süreçte çocuklar gerçeği bilmek isterler, bu bilgi çocuğa çocuğun yaşına uygun şekilde verilmelidir. Dini kavramlar çocukların günlük yaşamının bir parçası ise, dini kavramlar kullanılabilir. Bu şekilde çocukların akıllarının karışması da önlenmiş olur. Çocuk annesini ya da babasını kaybetmiş ise hayatta kalan ebevynini de kaybetmekten korkabilir ve ona daha sıkı yapışabilir. Bir süre çocuğa "Ben senin yanındayım, güvendesin" mesajı vermek ve çocuğu evden uzaklaştırmamak uygun olabilir. Çocuğun en temel ihtiyacı; güvende olduğunu hissetmektir. Çocuğun kaybettiği yakınıyla ilgili olarak fotoğraflarına bakması ve kaybıyla ilgili konuşması da süreç içinde çocuğun yasını uygun şekilde tutmasına yardımcı olur.
Ancak ne olursa olsun unutmayınız ki karşınızdaki bir yetişkin değil çocuktur. Ona verilmesi gereken mesaj; istediği gibi davranmakta özgür olduğu ve kimsenin ondan fazlasını beklemediğidir.