Arızalı erkekler ve kadınlar
Kadınlar ise başta erkekleri pohpohlasalar da bir süre sonra kendileri de pohpohlanmak istedikleri için ipin ucunu bırakıyorlar.
MONOTONLUK FARKI
Ve bu defa erkekler kendilerini pohpohlayacak başka bir kadın arayışına giriyorlar. Aldatma dediğimiz şey de işte bu noktada başlıyor.
Yaşamda bin türlü sıkıntı, stres varken neden erkekler sanki hiç bir sorun yokmuş gibi pohpohlanma ihtiyacını bu kadar yoğun yaşarlar? Elbette bu her erkek için geçerli değil. Benim düşünceme göre iki tip erkek vardır; birinci tip erkeğin ne zaman ne yapacağını bilirsiniz, evine zamanında gelir, pek sosyal değildir, gerektiğinde partnerine ya da eşine ev işlerinde yardım eder, eşine iyi davranır, çocuğuna bakma konusunda eşine destek olur. Ama kadın ruhunu okşamayı çok da bilmez. Yani karısına bir çift güzel söz söylemeyi beceremez, karısı saçını yaptırır o farkedemez ya da cinsel yaşamında pek de aktif değildir ve bunu hiç sorun etmez. Kendi partnerinin ya da eşinin ruhunu okşamayı bilmediği gibi başka kadınların da ruhunu okşamayı bilmez. Ve illa bu erkek aldatacaksa 40'lı yaşlarında aşık olur ve çeker gider. İkinci tip erkeğin ise ne zaman ne yapacağını bilemezsiniz. Monoton değildir. Kadınlarının ruhunu çok güzel okşar yani onların kendisini kraliçe gibi hissetmesini sağlar, karısına güzel sözler söyler, cinsel olarak aktiftir ama dediğim gibi diğer kadınların da ruhunu okşar yani sadece kendi partnerinin ya da eşinin değil. Bu tarz erkekler eğlencelidir, güzel oyun oynarlar, kadın adeta oyunlar sırasında kendisinin ruh eşini bulmuş gibi hisseder. Bu nedenle de evlenmek için genelde bu tarz erkeklere meyillenirler.
EVLENİLİR AMA
Bu tarz erkeklerle evlenilmez diye bir kanun elbette yoktur ancak sıkıntı kadının bu tarz erkeği "Evlendikten sonra nasılsa dışarı gitmez, evine bağlı kalır" düşüncesiyle değiştirebileceğini düşünmesidir.
Oysa başlarda erkek ilk tipteki erkek gibi davransa da bir süre sonra yine eğlenmek, oyun oynamak ister ve karısının tepkisini çeker.
Bu tarz erkeği değiştirebileceğini zanneden kadının maalesef hiç şansı yoktur. Sonuç ya boşanmaktır ya da kadının pes edip erkeği kendi haline bırakmasıdır. Peki kadınlar neden arızalı erkekleri seçer?
Çünkü biz kadınlar arızayı düzeltme, eğriyi doğru yapma ihtiyacıyla büyütülüyoruz.
Bu nedenle her zaman düzeltmeye çalışıyoruz.
Oysa kimse zorla değişmez ve değiştirilemez. Sonuçta ya bu deve güdülür ya bu diyardan gidilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.