Bir hafta içinde İzmir- Antalya- İstanbul ve tekrar İzmir seyahatleri yaptım. Tüm bu seyahatlerde en sevdiğim ve çok özlediğim dostlarımla çok özel zamanlar geçirdim
Geldik gidiyoruz fani dünya... Geçtiğimiz hafta yurt dışından İzmir'e büyük bir özlemle geldim. Evime, İzmir dostlarıma, sizin de teneffüs ettiğiniz bu güzel havaya kavuştum. Aysel'imle Reyhan'da bir çay, İlknur'la 'Alsancak Unlu Mamuller'de bir kahve, Radika Filiz'le 'Sir Winston'da bir nescafe, Saffet'le 'Yüzde Yüz'de bir peynir karması, Şenay'ımla 'Swissotel'de bir brunch derken Şebnem, Berna ve Yasemin'le 'Sipari'de balık...
Oh, özlemişim derken kendimi Antalya Mardan Palace'da buldum. Benim sahne dostlarım Ömer ve Cengizhan ve de Reşat ile muhteşem bir gece... Bir de gecenin starı çok eski tanıdığım ve sevdiğim Işın Karaca ile sohbet kaymaklı lokum...
Bu koşturmaca 2 günde tamamlandı desem...
ÇOK ÖZEL BİR GECCE
Veee İstanbul... Ahum ile yeni açılan Hilton'da Gecce.com'un gecesine katılmak üzere uçağa gittiğimde havaalanında Şenay'ım ve Hülya Avşar'ın yeni hazırladığı TV programına katılmak için hazırlanan Nurhan ile sıkı bir sohbet... Gecede kimler yoktu ki? Sibel Can'dan Özcan Deniz'e, Can Tanrıyar'dan Erdal Acar'a, İzzet Çapa'dan Nur Yerlitaş'a, Nazan Şoray'dan Orhan Gencebay'a, Erkan Petekkaya'dan Neslihan Yargıcı'ya kimler kimler... Ahum'la bol bol hasret giderdik bu ara. Ertesi sabah geceye katılan sevdiklerimden İzmir 'Diva'mızın her şeyi Pakize ile 'Aşk Kahve'de kahvemizi içip güne başladık. Oradan geçtiğim vazgeçilmez Abim Hayri Yazıcı ile İstinye Park 'Masa'da sohbetimizi ederken Bahar- Ozan Şer derken Fatihim Ürek'im... Aylardır tadı damağımda olan Rumeli Hisarı'ndaki balıkçımız 'Kahraman'da inanın kendimden geçtim. Şu an size bunları yazarken bu kadar şeyi (ki çoğunu yazmadım) nasıl sığdırmışım 1 haftaya kendi kendime şaşırıyorum
BEBEK'TE BİR KAÇ TUR
Bu arada en'lerimden aynı gün Londra'dan dönen Selma'mla Bebek'e yürüyüş ve 'Happyly Ever After'da kahvaltı. Ertesi gün yaşgünü kutlayacak Ebru ve candostlarımdan mimar Ali Tuna ile küçük bebek'te süper hediyelikleri olan minik dükkanda minik alışveriş ve canım arkadaşım Ajdam ile hasret sohbetleri. Bir yeni şarkılar geliyor ki... Başta Serdar Ortaç'tan bir hızlı bir yavaş, Kayahan'ın yeni tüm sanatçılar CD'sindekine sadece 10 kere dinlemekle cevap verebildim. Pek özlemişim... İstanbul kaçamağımın ve ömrümün en değerli gecelerinden biri de 45 yıllık dostlarım Hakan ile Sadık'ın evindeki yemek. 40 yıl bir gecede idi. Bizimle olan Senem Çapa erken kalktı çünkü ertesi gece W Otel'de eventi vardı ki onu da Arnavutköy 'Mira'da kutladık.
BAZEN DE NEGATİF
Hep pozitif olunca bazı negatifler çok üzüyor sizi. Boğaz'da bir yürüyeyim dedim. Dünyanın çoğu yerinde her semtin her yolunda rahatça yürüyebilirsiniz de, bizim İstanbul'umuzda neden kilometrelerce arabaların gelişigüzel parkları, bitmeyen yol inşaatları, vsler ile geçit vermeyen ve de asılı olan tüm ikazlara rağmen yürüyecek bir kaldırım yoktur. Hani bırak yürüyüşü engelliler nasıl geçecek? Neden dünya kadar hesap alan şu restoran veya barlarda çalışanlar eğitilmez? Arkadaşım 'limoncello var mı?' Dedi 'limonlu yeşil çay var' cevabını aldık. Hani bu muhalebicide olmadı diyecektim ama başta 'Nişantaşı' şubesi 'Saray Muhallebicisi'nin ellerinden öperim. Ona da vakit buldum, tavuklu pilav ve keşkülü atlayamadım.
YENİDEN İZMİR GRUBU
Bu baş döndürücü, rengarenk dostlarla dolu haftamın enlerinden biri de 'Allience'da kavuştuğum İzmir grubum ile buluşup Zeliha Toprak'ın kutladığımız yaşgünü idi. Güne bir tek Aynur Tartan (Çeşme'de ve Defne Atakan yurtdışında olduğundan katılamadı. Şu an iyi haberler aldığımız Defne'min babasına acil şifalar dilşyorum. Babayı da o yetiştirdiği muhteşem kızını yani Defne'yi de çok seviyorum. Gittiğimde yanlarında olmaya çalışacağım. Size Amerika'da tanıştığım Türklerle yaptığım söyleşileri bu haftadan itibaren sunmaya başlıyorum.