Miami’de sanat DOLU İKİ GÜN

İyi haftalar...
Dallas'tan yazıyorum.
Burayı görünce biraz şaşırdım. Buranın bu kadar sıcak bir merkezi olduğunu tahmın etmiyodum.
Sizin için bol bol fotoğraf çektim.
Ama haftaya... Bugün dolu dolu geçen Miami... Her gittiğimde alışveriş merkezleri, okyanus kenarında gezmeler. Bu kez dolu dolu sanat galerilerini dolaşma fırsatım oldu. Hele buranın sanat festivalinin sonuna yetişmem, 'Designer District'in yeni isimlerle açılması, Miami'li arkadaşlarla hakiki Miami...
Çok güzeldi. Her zaman söylerim, bir ülkede mutlu olmak için oralı olmak gerekir. Turist olarak 5 yıldız yerleri gezseniz bile oranın tadını tuzunu, güzelliğini, özelliğini alamazsınız.
Böylece sadece görüntü dışında hiçbir şey ifade etmez. Ve de bol bol yürüyeceksiniz yürüyebildiğiniz kadar. İşte Miami'de bunu yaptım, harika günler oldu.
Nereden başlayayım?

MIAMI DESIGN DISTRICT

Tanıdığınız tüm moda, saat markalarının yanı sıra en ünlü sanatçıların eserlerinin sergilendiği harika bir yer olmuş. Halen tamamlanması çok sıkı bir şekilde devam eden mağazaların yer alacağı sokaklar inşaat halinde. Bu moda zincirinin sahibi ile ortak olan Louis Vuitton yarattığı bu deli projenin merkezinde beni çok ilgilendiren 2 yeri ilk günümde ziyaret ettim. Biri Fransız sanat galerisi 'Opera Gallerie'... Müze'de czel metalden yapılmış motorsikletten, ünlü sanatçıların yer aldığı tabloya, koreli sanatçının inanılmaz güzellikteki eserlerine kadar bir çok harika eser gördük.Sarılacivert LOVE heykeliyle verdiğim poz akşam oynanan FB maçına uğurlu geldi. (!) Kapıdan çıkarken selam verdiğim güvenlik cevap vermediği için tekrar dönüp baktım ve muhteşem bir mumya heykel olduğunu anladım.

SEVAN BIÇAKÇI İLE

2. Durağım, ülkemizi hem Türkiye'de hem dünya çapında rakipsiz temsil eden sanatçı, can dost Sevan Bıçakçı'nın sanat galerisi diyebileceğim mekanı idi. Tekrar tekrar tebrik ediyorum ve de arkadaşı olduğum için tekrar tekrar iftihar ettiğimi söylemek istiyorum.
Ardından birçok sanat galerisine girdik çıktık, ta ki Markowicz Fine Art Galeri'ye kadar. Carol Feuerman, İ.Zareski... ve daha kimler kimler. En üst katta Fransız Galerisi'ndeki şaşkınlığı yaşadım. Koltukta elinde kadehi ile oturan güzel kadına bakmaktan kendimi alamadım. Madame Tussauds da bile böylesini ender görürüz bu mumyanın... 2 saatte çıkabildim galeriden... Bu turda Mehmet Baz'ı ve İnci Aksoy'u ve Ruken Mızraklı'yı çok andım. Buradan size geçen Miami'ye gittiğimde yemek yediğim ve de burası kesin bir Alaçatılı ile Yunanlının ortak mekanı dediğim ve tahminimin doğru çıktığı 'Mandolin'e geçtik.

İNANILMAZ AÇIK BÜFE...

Ve de Uzakdoğu açık büfesi. Bunu bir kez Palm Beach'te gördüm, bir de akşam yanına gittiğim eski arkadaşım Vaham götürdü.
Sayamadım ama en az 60-70 çeşit sushi, et, balık türleri, sebzeler, meyve ve tatlılar vardı. Ve tertemiz ve 20 dolara, her şey dahil. 'Miyako'... Ardında harika bir Fort Ladreudrale turu...

BESİM KAZADO