• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Kültür Bakanlığı desteğiyle ’film çöplüğü’ yaratılıyor BÜLENT GÜRLÜK

Kültür Bakanlığı desteğiyle 'film çöplüğü' yaratılıyor

bulent.gurluk@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01 Eylül 2009, 17:41
Haberi gazetelerde okumuşsunuzdur. Önümüzdeki dönemde gösterime girecek 70 filmin Türk sineması için umut verici olduğunu yazıp çizdiler önce. Bunların büyük bölümü ise Kültür Bakanlığı'nın ödenek desteğiyle çekilen yapımlar. '70 film geliyor' böbürlenmesinden sonra, geçtiğimiz günlerde yapımcılar konuya aklı başında yaklaştı ve bunca filmin milleti salonlara çekmekten ziyade sinemadan soğutacağı açıklandı.
Bizde genellikle aşırı 'üretkenlik' ile 'kalite' arasındaki ilişki doğru orantılı sanılır. Oysa kalite rakamda değil, içeriktedir. Senaryonun özgünlüğü, kurgusu, yönetmenlik, anlatım dili ve çekim yaratıcılıkları, teknolojik olanaklar, aldığı ödüller, izlenme oranı gibi etmenler kalite seviyesinin göstergeleridir. Türk sinemasının yol kat etmesi de ancak kaliteli projelerin çoğalmasına bağlıdır.
Peki, büyük bir endüstri sektörü haline gelen 'sinema'da başa yarışır filmler çekmek için iyi bir senaryo ve onu beyaz perdeye taşıyacak yaratıcı fikirlerin yanında en çok ne gerekiyor? Bütçe. Çünkü sinema evrenden daha büyük bir dünya ve yaşadığımız teknik gelişmeler günlük yaşantımızda olduğu gibi film teknolojilerinde de sürekli yeni yol ve yöntemler sunmaktadır. Bu yüzden günümüz sinemasında 'kalite' sadece zekayla değil, her türlü imkanı en üst düzeyde kullanmayı sağlayacak bütçelerle yaratılabilir.
Bu doğrultuda düşününce, Bakanlık desteğiyle çekilen filmlerin 'ucuz yapımlar' olması yapımcıları haklı bir çelişkiye düşürüyor. Önümüzdeki aylarda vizyona girecek 70 yapım, Türk sinemasını 'film çöplüğü'ne dönüştürecek kadar abartılı bir sayıdır. Çünkü çoğunluğu ödenekli ve düşük bütçelerle karşımıza gelecek filmler izleyicinin beğenisini kazanamadıkça, Türk sinemasına ilgi de iyice ayağa düşecektir.
Tahminler şimdiden bunun sinyalini yakıyor zaten. Üst üste izleme fırsatı bulacağımız onlarca yapım içinden, gişede yüzü kara çıkmayacağı düşünülen filmler şöyle: 'Yahşi Batı', 'Recep İvedik 3', 'Ejder Kapanı', 'Neşeli Hayat', 'Yedi Kocalı Hürmüz', 'Aşkın İkinci Yarısı', 'Aşk Geliyorum Demez', 'Eyvah Eyvah' ve 'Şu Çılgın Türkler'... İçerik ve bütçe kalitesiyle rakiplerini geride bırakacağı tahmin edilen bu filmlerin tamamı da Kültür Bakanlığı ödeneğinden yararlanmayan yapımlar. Ve maliyetleri 3 ila 5 milyon lira arasında gidip geliyor.
Ve şimdi farka dikkat kesilin. Kültür Bakanlığı Sinema Destekleme Müdürlüğü'nün toplamda 3 milyon 110 bin lira ödenek sağladığı filmler arasında 'Umut Üzümleri' (400 bin TL), 'Sultan Mutfakta' (300 bin TL), 'İstanbul İşgal Altında' (400 bin TL), 'Ateşin Düştüğü Yer' (225 bin TL), 'Melekler ve Kumarbazlar' (175 bin TL) yer alıyor. Bunlar en yaratıcı ellerden çıksa bile, kaliteli çekimler için paranın belirleyici olduğu bu sektörde 3-5 milyon liralık yapımlarla boy ölçüşmeleri mümkün mü?
Kültür Bakanlığı, bu konuda daha seçici davranmalı. Yıl boyunca haftada bir-iki filmin gösterime gireceği bir 'sinema çöplüğü'ne yol açmak yerine, az ama yüksek ödenekli ve kaliteli filmleri teşvik ederek Türk sinemasına seviye kazandırmalı. Geçen yıl vizyona giren 40 filmin çoğunluğu hüsrana uğradı. Devlet bunlardan vergisini bile kurtaramadı. Bu yıl da 70 filmden kaçının ilgi toplayacağını tahmin etmek için fal açtırmaya gerek yok sanıyorum.
Üstelik yabancı yapımları geçtim, sadece Türk filmlerini izlemeye kalksak bile her hafta birkaçına nasıl yetişebileceğiz? Ayrıca rekor seviyedeki 70 Türk filmi, kendine nerede salon bulacak? Çok daha kaliteli ve gişe yapacak filmler varken, bu düşük bütçeli onlarca eseri salonuna sokacak sinemaları da merak ediyorum doğrusu. Birçoğu belki de salon bile bulamayacak.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.