Kösem Sultan balesi Avrupa'ya yakışır
Geçtiğimiz cumartesi gecesi, 'Kösem Sultan' balesinin gala gösterimindeydik. "Sakın temsili kaçırma ha..." diye defalarca uyaran Erdoğan Öztürk az bile söylemiş. Şimdiye kadar izlediğim en güzel bale gösterisiydi Kösem Sultan. Mutlaka görmelisiniz... Armonik yapısı öylesine güçlü, melodisi öylesine zengin bir müzik altyapısı var ki, hem oyunun dramatik dokusunu çok etkileyici bir şekilde ortaya çıkarıyor hem de içerdiği Türk motifleriyle bizi olayların geçtiği döneme götürüyor.
Besteci Tevfik Akbaşlı, Kösem Sultan'ı notalarla adeta yeniden yazmış. Osmanlı'da saltanatın gücünü ele geçiren; aşk, ihtiras ve hırs dolu bir kadının acı sonla biten yaşam hikayesi, Akbaşlı'nın ezgileriyle Avrupai bir bale eseri kimliğini kazanmış.
***
Sadece müziği mi? Ya o ilginç koreografiye ne buyrulur... Kösem Sultan'ın koreografisini hazırlayan ve sahneye koyan Uğur Seyrek, klasik bale yerine sıra dışı bir rejiyle eseri sahneye taşımış. Sadece dansın estetiğiyle değil, resmen müzikle bütünleşen bir vücut dili ve hareketlerle sözsüz tiyatro yaratmış.
Bale, baştan sona sahne zeminini kaplayan kum üzerinde sahneleniyor. Seyrek, Kösem Sultan'ın yaşadığı değişimi, dönüşümü ve ölümünü, hayatı bir 'kum oyunu' mantığıyla yorumlayarak tasarlamış.
***
Bale sanatçıları ise dansları kadar, rol kesmedeki ustalıklarıyla da değme oyunculara taş çıkardılar o gece. Hepsini tek tek kutluyorum.
Özellikle Kösem Sultan'ı canlandıran sevgili Yasemin Altınel, Osmanlı saltanatının en hummalı kadın karakterini tüm yönleriyle yansıtmayı başardı. Beden estetiğinin yanında mimikleriyle de Kösem Sultan'ın geçirdiği duygusal değişimi, acımasız hırsını ve çaresizliğini olağanüstü bir performansla sergiledi.
Çocuk balesinin, koronun ve solist olarak soprano Aytül Büyüksaraç'ın da yer aldığı 'Kösem Sultan'da, İzmir Operası tüm birimleriyle sahnedeydi...
Orkestra çok başarılıydı. Koroyu da mükemmel buldum. Sihirli bir el tarafından tek vücut yaratılmış gibi eserin hiçbir aşamasında aksama yoktu. Sevgili Gülay Korkut'un kostümleri, dekor ve ışık tasarımı da gayet hoştu.
***
İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin, 'Kösem Sultan' ile Türk balesinde kurduğu saltanat mutlaka sınırlarımızı aşmalı. İzmir Operası'nın bale tarihimize yeni bir anıt yapıt olarak hediye ettiği 'Kösem Sultan', Avrupa sahnelerine de taht kurmalı.
Zaten gala gösteriminin ardından kokteylde konuştuğumuz Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Rengim Gökmen de eseri yurtdışına taşımanın sinyalini yaktı. Artık dilimizden kurtulamaz...
***
Umarım Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu da İzmir Operası'nın yurtdışında 'Aşk-ı Memnu' ile yarattığı esintiyi, 'Kösem Sultan' ile fırtınaya dönüştürecek açılıma destek verir. Çünkü böyle projelerin dışa açılması, kentimizin uluslararası alandaki prestiji açısından büyük önem taşıyor. Hele EXPO adaylığında İzmir'in yeniden gündeme geldiği bir dönemde... Bir önceki adaylığımızdan biliyoruz, EXPO'ya katılmanın kriterlerini denetleyen Uluslararası Sergiler Bürosu (BİE), kültür sanat alanındaki atılımları son derece önemsiyor.
Son söz, cesaretini ortaya koyup, sonra da başarıyı tüm ekibine mal eden operamızın sevgili müdürü Aytül Büyüksaraç'a... İyi ki varsınız.
Besteci Tevfik Akbaşlı, Kösem Sultan'ı notalarla adeta yeniden yazmış. Osmanlı'da saltanatın gücünü ele geçiren; aşk, ihtiras ve hırs dolu bir kadının acı sonla biten yaşam hikayesi, Akbaşlı'nın ezgileriyle Avrupai bir bale eseri kimliğini kazanmış.
***
Sadece müziği mi? Ya o ilginç koreografiye ne buyrulur... Kösem Sultan'ın koreografisini hazırlayan ve sahneye koyan Uğur Seyrek, klasik bale yerine sıra dışı bir rejiyle eseri sahneye taşımış. Sadece dansın estetiğiyle değil, resmen müzikle bütünleşen bir vücut dili ve hareketlerle sözsüz tiyatro yaratmış.
Bale, baştan sona sahne zeminini kaplayan kum üzerinde sahneleniyor. Seyrek, Kösem Sultan'ın yaşadığı değişimi, dönüşümü ve ölümünü, hayatı bir 'kum oyunu' mantığıyla yorumlayarak tasarlamış.
***
Bale sanatçıları ise dansları kadar, rol kesmedeki ustalıklarıyla da değme oyunculara taş çıkardılar o gece. Hepsini tek tek kutluyorum.
Özellikle Kösem Sultan'ı canlandıran sevgili Yasemin Altınel, Osmanlı saltanatının en hummalı kadın karakterini tüm yönleriyle yansıtmayı başardı. Beden estetiğinin yanında mimikleriyle de Kösem Sultan'ın geçirdiği duygusal değişimi, acımasız hırsını ve çaresizliğini olağanüstü bir performansla sergiledi.
Çocuk balesinin, koronun ve solist olarak soprano Aytül Büyüksaraç'ın da yer aldığı 'Kösem Sultan'da, İzmir Operası tüm birimleriyle sahnedeydi...
Orkestra çok başarılıydı. Koroyu da mükemmel buldum. Sihirli bir el tarafından tek vücut yaratılmış gibi eserin hiçbir aşamasında aksama yoktu. Sevgili Gülay Korkut'un kostümleri, dekor ve ışık tasarımı da gayet hoştu.
***
İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin, 'Kösem Sultan' ile Türk balesinde kurduğu saltanat mutlaka sınırlarımızı aşmalı. İzmir Operası'nın bale tarihimize yeni bir anıt yapıt olarak hediye ettiği 'Kösem Sultan', Avrupa sahnelerine de taht kurmalı.
Zaten gala gösteriminin ardından kokteylde konuştuğumuz Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Rengim Gökmen de eseri yurtdışına taşımanın sinyalini yaktı. Artık dilimizden kurtulamaz...
***
Umarım Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu da İzmir Operası'nın yurtdışında 'Aşk-ı Memnu' ile yarattığı esintiyi, 'Kösem Sultan' ile fırtınaya dönüştürecek açılıma destek verir. Çünkü böyle projelerin dışa açılması, kentimizin uluslararası alandaki prestiji açısından büyük önem taşıyor. Hele EXPO adaylığında İzmir'in yeniden gündeme geldiği bir dönemde... Bir önceki adaylığımızdan biliyoruz, EXPO'ya katılmanın kriterlerini denetleyen Uluslararası Sergiler Bürosu (BİE), kültür sanat alanındaki atılımları son derece önemsiyor.
Son söz, cesaretini ortaya koyup, sonra da başarıyı tüm ekibine mal eden operamızın sevgili müdürü Aytül Büyüksaraç'a... İyi ki varsınız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İnsandaki yıkıcılığın kökenleri ve Siyah Kuğu (10 Mart 2011)
- Kukla Günleri'nde iki büyük dünya sanatçısı... (09 Mart 2011)
- Minik Osman, geceleri sette çalıştırılmayacak (03 Mart 2011)
- Bornovalı genç oyuncular temposuyla hayran bırakıyor (02 Mart 2011)
- La Bocheme operasında aşk, ölüm ve ayrılık... (01 Mart 2011)