'2 bin eserlik' bienal büyük coşku yaşatacak
Kültür sanatta İzmir'i öne geçirecek projelerde yetersiz kaldığımızı sık sık dile getiriyoruz. Ama geleceğe dönük umudumuzu tazeleyen adımları gördükçe de mutlu oluyoruz.
Nitekim yarın, medeniyet yolculuğumuza ışık tutacak yeni bir meşalenin ateşini yakacağız. İzmirli ünlü ressamımız Seba Uğurtan'ın girişimiyle, uluslararası bir sanat organizasyonuna imza atacağız. Kentte ilk kez düzenlenecek 'Uluslararası İzmir Sanat Bienali', tam 46 ülkeden 535 sanatçının 2 bin eserine ev sahipliği yapacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da sahiplendiği bineal, yarın Fuar Alanı'ndaki 3 ve 4 nolu holde tüm sanatçıların katılacağı bir sergiyle İzmirlileri selamlayacak.
***
4 ve 11 Mayıs tarihlerinde sanatın kalbinin İzmir'de atacağı Uluslararası Sanat Bienali'nin kapsamı sadece bir 'sergi'den ibaret değil. Bu organizasyon görsel yönüyle kentin kültür çehresini güzelleştirmenin yanında, İzmir'de kısır bulduğumuz sanatsal çabaların, istendiğinde hangi boyutlara ulaşabileceğine de örneklik edecek.
İçinde 'kültür'e çok az yer verildiği halde yeraltında devasa bir araç 'parkı' yatan sözde 'Kültürpark'ın, yıllardır kentin sosyal yaşamına kazandırılacak şekilde düzenlenmesi yerine orada bomboş durmasını az mı eleştirdik?
İzmir'i, Avrupa'nın kültür başkenti haline getirmeyi planladığını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu, en önemli sanat yatırımlarına imza atabileceği fuar alanını başka amaçlarla değerlendirmeyi düşünüyor. Yeşil örtüsüyle mükemmel bir çevre düzenlemesine sahip olan, büyüklüğü ve konumu açısından İzmir'in akciğeri sayılan fuar alanımızı, bir an için hayalinizde bir Avrupa kentine taşıyın. Ve yabancıların eli değecek olsa, o alanın nasıl da kaburüstü bir sosyal yaşam ve kültür kompleksi kimliğini kazanacağını gözünüzde canlandırın.
***
Ama gözünüzü açtığınızda ne göreceksiniz? Kocaman bir boşluk... Zamanın ve mekanın boşa harcandığı dev gibi bir boşluk. Pırıltılı bir çerçeve içine yerleştirildiği halde, üzerine yıllardır en güzel resmin çizilmesini bekleyen anlamsız bir tablo gibi önümüzde asılı duruyor Kültürpark. Halbuki sosyal ve kültür hayatımıza canlılık getirecek projelere ağırlık verildiği takdirde, İzmir'e çağ atlatacak bir potansiyel yatıyor orada.
Bakın sadece küçük bir bölümünde bile İzmir'in adını dünyada duyurmayı sağlayacak etkinlikler düzenlenebiliyor. Bunun gibi, kültür tarihimizde iz bırakacak ve uluslararası zeminde İzmir'e ayrıcalık kazandıracak nice yatarımların temeli atılabilirdi Kültürpark'ta...
***
Bu anlamda yarın başlayacak Uluslararası Sanat Bienali de İzmir için büyük bir fırsat. Ama fırsatlar, değerlendirmeyi bildiğimiz ölçüde faydacı sonuçlar doğurur. İzmir'in bu tür atılımlara ne kadar açık ve yeterli potansiyele sahip bir kent olduğunu kanıtlamak istediklerini belirten Bianelin Genel Direktörü Seba Uğurtan, "Kentimizin benzersiz tarihsel, kültürel ve doğal zenginliğini dünyaya tanıtmada bize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışacağız" diyor.
Uluslararası İzmir Sanat Bienali'nde amacın, 'sanatın birleştirici gücünün, dünya barışı için ne kadar önemli bir yer tuttuğunu anlatmak' olduğunu söyleyen Uğurtan, "Sanatın dili yapıcı ve onarıcıdır. Görmeyi, duymayı, anlamaya çalışmayı öğretir. İfadesinde yıkıcılık, öfke ve şiddet yoktur, bu dil tüm yaraları sarar" diye de eklemiş.
Uğurtan ne güzel söylemiş. Bize yakışan da bu bianeli İzmir'e layık bir coşkuyla sahiplenmek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.