Gençlik Orkestrası sınavı neden açıkla(na)mıyor?
Hala sonuçların açıklanmasıyla ilgili bir gelişme yok.
Şimdiye dek, başarılı gençlere sahip çıkma konusundaki her adımın arkasında durdum.
Çünkü onlar, yüreklerindeki müzik aşkı ve sahne ışığıyla desteklenmeyi bin kere hak ettiler.
Kentin müzik yaşamına heyecan, hareket, kalite ve rekabet getirdiler.
Ama şimdi geldikleri noktaya bakın!
Adam yerine konmayarak, sürekli 'kıvırtan' belediye yetkililerinin elinde oynatılarak bedel ödüyorlar.
Büyükşehir'e sormak istiyorum:
Genç ve yetenekli olmanın tarifesi bu mu?
***
Hatırlarsınız, konserlerindeki coşkunun ardından ilk müjde Başkan Aziz Kocaoğlu'ndan gelmişti.
Öncelikle kurucu ve mezun gençlerden 25'i belediyenin kuracağı gençlik orkestrasına alınacak, diğerleri de kademeli olarak bünyeye dahil edilecekti.
Sonra olmadı...
Sayın Başkan'ın verdiği sözün, bir anlık heyecan dalgasının esintisiyle söylendiği ortaya çıktı.
Bunun yerine, 'sınav yapacağız' dediler.
Sayılı günler kala -bizim zorlamamızla- duyurulan sınav, 28 ve 29 Eylül'de gerçekleştirildi.
Opera ve Senfoni'nin kurum müdürleri ile tecrübeli enstrümancılardan oluşan sınav komisyonu, iki gün boyunca dinledikleri gençlere verdikleri notları Aziz Kocaoğlu'na sundular.
Gençler de büyük bir heyecan ve merakla sonucu beklemeye başladılar.
***
Ancak ne hikmetse Aziz Başkan'ın, kendi belirleyeceği kontenjana göre önündeki sınav sonuç listesinden bir kadro çıkarması haftalarca uzayıp gitti.
Bugün tam bir ay geçti sınavın üzerinden.
Ne kazananlarla ilgili bir açıklama, ne de niye açıklanmadığına ilişkin bir gerekçe var ortada.
Biz buradan, ilk planda 25 genç için verilen kadro sözünü hatırlattığımızda, Büyükşehir yetkilileri 'ille de sınav yapacağız' diye tutturmuştu.
Tamam, yaptınız...
Onurlu insanlar aldıkları kararın peşini bırakmaz!
Açıklasanıza artık kimlerin kazandığını.
Yoksa vaz mı geçtiniz? Uyduracak başka bir bahaneye mi geldi sıra...
***
Belediyeden yanıt gelmediği gibi, 'sınav yapılsın' diye Başkan'a mektuplar döşenen sanatçı ve hocalardan da çıt çıkmıyor.
Doğrudan kadro verilmesini mevzuata aykırı görenlerin 'adalet' duygusu köreldi mi?
Bunca zamandır ne beklendiğini merak eden yok mu?
Oysa istikbalini bu mesleğe bağlayan onlarca gencin heyecanı, haftalar geçtikçe 'sinir harbine' dönüştü.
Sorun nedir Sayın Başkanım?
Kadro mu yok, bir haksızlık ya da şaibe kokusu mu aldınız, sınav geçerli mi yoksa üstüne mi yatıldı?
Bir şey söyleyin. Ayakta alkışladığınız gençlerden bari bir açıklamayı esirgemeyin.
Yazıktır, günahtır...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.