İzmir Operası'ndan Suna Korad'a muhteşem 'anma'
Tıpkı Haldun Taner'in unutulmaz eseri 'Sersem Kocanın Kurnaz Karısı'nda, Thomas Fasulyeciyan'ın o ünlü tiradındaki gibi... "Aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır, yok olunca da sesimiz kubbede hoş bir seda olarak kalır!"
Bir sanatçının sonsuzluğu bundan güzel anlatılabilir mi? Mario Del Monaco, Tito Gobbi gibi şöhretlerle aynı sahneyi paylaşan Suna Korad da, eşsiz sesiyle dünyanın en büyük kubbelerinde hoş bir seda olarak yankılanmaya devam edecek...
***
Nitekim önceki gece Elhamra'nın fuayesinde bizi yine onun aryaları karşılamadı mı? İzmir Operası'nın, eski sanatçılarına vefayı geleneksel hale getirdiği 'anma gecesi'nin bu seferki konuğu Suna Korad, aslında daha salona girdiğimiz andan itibaren aramızdaydı.
Çünkü bu seferki etkinliği hazırlayan ve sahneleyen sevgili Yiğit Günsoy kafa patlatmış, muhteşem bir 'anma' konsepti ortaya çıkarmış.
Öncelikle bu görev kendisine verildiğinde, ünlü sopranomuzun kostümlerinden nota partisyonlarına, plaklarından günlük giysi ve kişisel eşyalarına varıncaya dek onu daha yakından duyumsayacağımız ne varsa, anma gecesinde sergilemek üzere harekete geçmiş...
***
İstanbul'da yaşayan ve ünlü yıldızın özgeçmişini 'Bir Yalnız Diva Suna Korad' adıyla kitaplaştıran gazeteci yazar Deniz Banoğlu'nu bulmuş. Onu hem 20 Mart'taki geceye davet etmiş hem de sanatçıdan günümüze kalan eşyalara nasıl ulaşabileceğini öğrenmiş.
Adres, ünlü sanatçının ölmeden önce hocalığını sürdürdüğü Bilkent Üniversitesi olunca, bu kez Ankara'nın yolunu tutmuş ve oranın yetkilileriyle anlaşarak İzmir'de sergilemeyi düşündüğü eşyaların gönderilmesini sağlamış.
O gece fuayede Korad'ın eldiven, makyaj malzemeleri, bazı takı ve giysilerini inceleyince, gözümüzde canlanan zarafete hayran kalmamak mümkün değildi.
Üzerine, 'burada sahneye hayvan gibi gireceksin' tarzında duygu aktarımlarına ilişkin keskin notlar düştüğü partisyonları ise, Korad'ın meslek aşkını ve çalışma yöntemini yansıtması açısından hayli ilginçti.
Sergi sırasında onun plak kayıtlarından yükselen aryalarının ruhumuzu nasıl okşadığını da siz düşünün...
***
Sonra sahneye geçildi. Sıra, İzmir Operası'nın değerli sopranolarının vereceği konsere gelmişti. Yiğit Günsoy'un, sıradanlığın kalıplarını kırdığı sürprizler içeride de devam etti. Deniz Banoğlu'nun, Suna Korad'ı anlattığı konuşmasının ardından konser başladı.
Programdaki operalara uygun manzaraların dekor oluşturacak şekilde ışıkla sahneye yansıtıldığı konserde, tüm sanatçılar Gülden Sayıl'ın seçtiği değişik kostümleriyle aryalarını seslendirdi. Görsel bir şölene dönüşen atmosferde, İzmir'in sopranolarına piyanoda Cemile Cabbar Kızılateşli eşlik etti.
Her sahnenin, birbirini tamamlayan bir reji mantığıyla sıralandığı etkinlikte, Uğur Seyrek'in koreografini hazırladığı danslar da geceye ayrı bir renk kattı.
***
Konserde sopranolar Aytül Büyüksaraç, Birgül Su Ariç, Derya Kırcalı Gürlük, Evren Işık, Şebnem Arfei Zarendi ve Eylem Demirhan Duru, ünlü bestecilerden Donizetti, Mozart, Bizet, Gounod ve Verdi'nin en tanınmış opera aryalarını başarıyla seslendirdiler.
Eminim ışıklar içinde uyuyan Suna Korad'a, manevi huzurunda en güzel hediyeyi sundu İzmir Devlet Opera ve Balesi.
Emeği geçen herkesin yüreğine sağlık...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.