• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
IV. Murat’ta libretto sorunu tat kaçırıyor BÜLENT GÜRLÜK

IV. Murat'ta libretto sorunu tat kaçırıyor

bulent.gurluk@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01 Mayıs 2012, 18:10
Libretto deyince, müzikli sahne eserleri ve çoğunlukla operalar için yazılmış metinler akla gelir. Librettoyu tiyatro yazarlığından ayıran nokta, bestelenmek üzere kaleme alınmış olmasıdır.
İşin içine 'müzikli anlatım' girince, oyunda geçen olayların aktarımı ve karakterlerin kendini ifadeleri şarkılara dökülür. Bu yüzden opera eserleri, içindeki arya ve düetler sayesinde bir kimlik kazanır. Zaten birçok opera da başrol oyuncuları için yazılmış şarkılarıyla anılır ve tanınır hale gelmiştir.
Ayrıca sahnedeki etkiyi büyüten ve oyuna görsel bir zenginlik katan koro partilerine de yer verilir librettolarda... Yoksa sahnelerin görkemi eksik kalır.
***
İşte bu yönüyle baktığınızda, geçtiğimiz cumartesi gecesi prömiyerini yapan IV. Murat'ın ne kadar opera eseri olduğu bal gibi de tartışmalıdır.
Çünkü bu IV. Murat, Osmanlı döneminden malzeme çıkarmayı seven Turan Oflazoğlu'nun yazdığı tiyatro oyunlarından biridir. Haliyle bu metinden dönüştürülen IV. Murat operasını izlerken, Elhamra'nın yıllardır dimağımızda bıraktığı tadı bir türlü bulamadık.
İzmir Operası'nın sahnelediği eserde, olayların sahneye taşınmasındaki 'diyalog hakimiyeti', müzikalitenin zevkini çıkarmayı sürekli sekteye uğratıyor. Tüm oyun, müziklendirilmiş konuşmalardan ibaret olunca, akılda kalıcı aryalardan, düetlerden ve koronun tınılarından yoksun, kuru bir temaşadan öteye geçemiyor IV. Murat...
***
Librettonun 'tiyatro metni' olmasından kaynaklanan riskleri bir yana bırakırsak, besteci Okan Demiriş'in eserdeki karşıtlıkları güçlendiren melodiler ürettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Demiriş müziğiyle, gerek Padişah IV. Murat'ın iç çatışmalarını ve korkularını, gerekse o döneminin karmaşık yapısını yansıtmayı başaracak bir bütünlük sağlamış.
Şef Ercan Yenal'ın yönetimindeki orkestra, bir cihan padişahının başından geçenlerin heyecan ve coşkusunu dimdik ayakta tutan bir performans sergiledi.
***
Rejisör Evin Atik, bir sürü tablodan oluşan oyunun hantallaşmasına izin vermeyecek bir trafik kurgulamış. Ama Kaan Güreşçi'nin dekorundaki kapılar, Evin Atik'in tiyatral dokuyu canlı tuttuğu o hareketliliğin üstüne kapanırcasına sahneyi boğmuş.
Yine de IV. Murat, Kösem Sultan ve Sadrazam Topal Recep Paşa başta olmak üzere tüm karakterlerin dramatik boyutlarını, çelişkilerini başarıyla yansıtacak sahnelere imza atmış Evin Atik...
En keyifli bölüm ise meyhane sahnesiydi. O sahnede Ziya Elmacı'nın şarkı söyleyişine bayıldım. Çok başarılıydı...
***
IV. Murat gibi baştan sona konuşmaların ağırlıkta olduğu bir partiyi bas Teyfik Rodos kusursuz seslendiriyor. Yaşadıklarının her aşamasında Sultan IV. Murat çizgisinin bir adım dışına taşmayan bir oyunculuk sergileyen Teyfik Rodos'u kutluyorum.
Sadece onu değil, oyunculuğu ve tonlamalarıyla mükemmel bir muhalif Recep Paşa tablosu çizen Altuğ Dilmaç ile Kösem Sultan'ı canlandıran Nurgün Baburhan başta olmak üzere, hiç aksamadan oyunu tamamlayan Oğuz Çimen, Fırat Yalçınkaya, Aşkın Metiner, Gökhan Varkan, Derya Kırcalı, Erdem Türkbay, Rıza Ekşioğlu, Mustafa Borova, Ziya Elmacı ve yeniçerileri oynayan tüm arkadaşları da kutluyorum.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.