Kuklanın büyülü dünyası yeniden İzmir sahnelerinde
Yüksekten attığımı düşünenlere, belgesiz konuşmadığımı hatırlatmakta fayda görüyorum. Daha 5 ay önce, Kanada'nın uluslararası çapta prestijli 'Marionnettes' kukla dergisinde, İzmir'deki organizasyonun "Avrupa'nın Lider Kukla Festivalleri" arasında gösterildiğini Yeni Asır'dan duyuran bizdik. Kültür hayatımızın dinamolarından biri haline gelen Uluslararası Kukla Günleri'nin, dünyanın saygın birkaç festivalinden biri ilan edilmesi kadar onurlu bir ödül gösterebilir misiniz?
***
Kanadalı 'Kebekli Kuklacılar Birliği'nin, yılda bir çıkardığı Marionnettes'te 'İzmir' adına yer vermesinin kültür arenasındaki etkisini bir düşünün. Fransa, Almanya, Çek ve İspanya'dan kukla festivalleriyle birlikte övgüyle bahsedilen İzmir'in adını, kim bilir kaç bin yabancı ilk defa işitti.
Peki Selçuk Dinçer'in direktörlüğündeki festival, kendiliğinden mi böyle bir başarı ivmesi yakaladı? Kukla Günleri, bugüne kadar İspanyol Jordi Bertran, İngiliz Stephen Mottram, Hollandalı Neville Tranter, İtalyan Giojo Vita, Alman Family Flöz gibi kainatın en şöhretli kukla sanatçılarını İzmir'le buluşturdu. Kukla Günleri, yedi yıldır zengin programı, çapı, gördüğü ilgi ve davet ettiği sanatçılar sayesinde dünya festival kamuoyunun merceğine oturdu!
***
Ve son günlerde üzerimize çöken kara bulutların arasından, kuklaya yer açmak için gösterdiği olağanüstü uğraşlar sonrasında sekizinci kez festivali başlatıyor Selçuk Dinçer...
Kendisi sessizliğini bozmasa da, belediyelerin, tüm kurum ve kuruluşların seçime odaklandığı bir dönemde festivale katkı koyacak destekler yaratmanın güçlüğünü tahmin edebiliyorum.
Ama o yine de, güncel siyasetin atıklarından daha kalıcı izler bıraktığı bilinciyle, kukla sanatının çıtasını yükseltmeyi sürdürüyor.
***
İşte bu yıl da, muhteşem Rus kumpanyası 'Vologda Regional Puppet Theatre', Bizet'in 'Carmen' eseriyle karşımızda! Açılış gösterisine de imza atacak kuklanın dev ismi İspanyol Joan Baixas, Hollanda'dan 'De Stilte' adlı müthiş bir dans tiyatrosu festivalin gözdeleri arasında... Üstelik festival kapsamındaki 6 sergiden birinde, büyüleyici tasarımlarıyla dünya markası haline gelen Hırvat kuklacı Zlatko Bourek'in kuklalarıyla da tanışacağız.
Ve tabii daha birçok ülkeden, değişik türde ve her yaş grubuna özgü oyunlar, sıkıcı gündemle bunaldığımız İzmir'de heyecan ve coşku fırtınası estirecek.
Sakın kaçırmayın derim...
Sanata sahip çıkmak için, haydi Elhamra'ya...
Dün de üzerinde durduğum gibi, sanat kurumlarını kapatmayı öngören Kültür Bakanlığı'nın TÜSAK yasa tasarısına karşı, sanatçıların örgütlü mücadelesi ve tepkileri çığ gibi büyüyor.
Bugün de tarihi bir buluşma yaşanacak Elhamra Sahnesi önünde. Saat 12.30'da, İzmirli tüm devlet tiyatrosu ve opera bale çalışanları, 'Sanata Evet' demek için güç birliği yapacak ve seslerini Ankara'ya bir kez daha duyuracaklar. Kültür Sanat SEN, TOBAV, Tiyatro Platformu, Tiyatrolar Birliği, Türkiye Yazarlar Sendikası, Sokak Sanatçıları, TOMEB ve Uluslararası Aktivist Sanatçılar gibi STK ve sanatçı kuruluşların temsilcileri de orada olacak.
'Sanata Evet' diyen ve ancak bu kurumlar yaşadığı takdirde oyun, klasik müzik, opera bale eserlerini izleme fırsatı bulabilecek tüm sanatseverleri de yanlarında görmeyi bekliyor dostlarımız...
Sanatsız kalmamak, en çok sizin çığlıklarınıza bağlı. İş işten geçmeden, kurumlarımıza sahip çıkalım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.