Modern kentleşme, insanlara çağdaş ölçülerde sosyal ve kültürel zenginlikler, nefes alabilecekleri yeni yaşam alanları sunabilmektir. Sahip olduğunuz tarihi ve kültürel değerleri korumanın yanı sıra, gelişirken şehrin sosyal yapısıyla çelişmeyecek, yaşayanların ihtiyaçlarını karşılayacak ve onları mutlu edecek projelere imza atmaktır. Kent modernizmi; mimarisi, tarihsel dokusu, görsel estetiği, kültür, sanat ve sokak yaşamıyla bütünlük oluşturabilmektir.
***
İspanya gezimizle ilgili geçen haftaki yazı dizisinde, size Valencia Belediye Başkanı'nın maharetlerinden söz etmiştim. Şehrin iki dönemdir seçilen kadın belediye başkanı, hem de Turia Nehri'nin yönünü değiştirmek pahasına kentin 'modern yüzü' haline gelen yeni bir yaşam merkezi yaratmayı başarmış. İl merkezine uzak olmasına rağmen, kısa sürede turistik bir çekime kavuşan 'Jardines del Rio Turia' (Turia Nehri'nin bahçeleri), eski nehir yatağının bulunduğu 6 kilometre boyunca adeta cenneti ayağınıza getiriyor.
***
Sanat, doğa ve bilimin buluştuğu bu muhteşem alanda, yeşillikler arasındaki yürüyüş parkurları, rengarenk çiçek bahçeleri, havuzlar, su parkları ve her biri sanat eseri değerinde beş farklı mimari yer alıyor. Biri insan gözü, diğeri dinozor gibi ilginç formlardaki bu yapıların araları havuzlarla kaplı. İçlerinde tiyatro ve sinema salonundan sergi alanlarına, planetaryumdan botanik bahçelerine kadar insanı düşler aleminde hissettirecek her şey var. Binalardan biri 500 farklı türden 50 bine yakın deniz canlısına ev sahipliği eden devasa bir akvaryum!
***
Şimdi bu konuya neden girdiğimi soranlar olabilir. Duymuşsunuzdur, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Gaziemir'de yeni fuar alanını kurduğundan beri ihmal ettiği Kültürpark'ta yıkıma hazırlanıyor. Vizyon sahibi bir yönetimin, şimdiye kadar çoktan dünyanın en gözde kültür, spor ve sosyal yaşam kompleksine dönüştürmüş olması gereken Kültürpark'ta; eski holler, pavyonlar ve İsmet İnönü Kültür Sanat Merkezi yerle bir edilecek. Yukarıda örneklediğimiz gibi, modern toplumları belirginleştiren öğe yıkmak değil; yapmaktır. Ama tarihsel kimliğe uygun, kültürel ve sosyal ihtiyaçlara yanıt veren, aynı zamanda estetik yönüyle dünyaya armağan edecekleri nitelikte eserler yaratmaktır.
***
Altı 'park' ama üstünde 'kültür' olmadığı halde 'Kültürpark' denilen bu alanın neden adına yakışır şekilde yenilenmediğini yıllardır sorar dururum. Hatta röportajlar yaptığım birçok sanat insanından da nasıl bir Kültürpark hayal ettiklerini özellikle öğrenmeye çalıştım, yazdım. Görüyorum ki yıkıma başlanan alanın nasıl düzenleneceğine ilişkin net bir açıklaması yok Büyükşehir'in... Kazma vurulacak binalar arasında, eksiklerine rağmen 'kültür' klasmanında sayabileceğimiz İsmet İnönü Sanat Merkezi de var. Şimdi yine soruyorum, yıkılanın yerine nasıl ve neleri kapsayacak bir 'Kültürpark' inşa edilecek? Projeniz nedir?
***
Dünyada birçok eşsiz örneği bulunan bu tür alanlar; klas kafe restoranları, havuzları, parkları, su oyunları, spor sahaları, heykelleri, butik müzeleri, gösteri mekanları, cep sinemaları, sanat atölyeleri ve sergi salonlarıyla kentin adeta kalbi durumundadır.
Ki bizim Kültürpark'ımız konumu, çevre düzenlemesi, planlamaya uygun hatlarıyla elimizin altında hazır ve nazır bir hazine gibi değerlendirilmeyi beklemektedir. Ancak iş yapmakta ve başlamak için önce şu sorunun yanıtını vermekte: Nasıl bir Kültürpark hayal ediyorsunuz?
