Filiz İçke Önal

Sonbahar makyajı ile doğaya dönüş

Giderek bulutlanan gökyüzü ile varlığını iyiden iyiye hissettirmeye başlayan sonbahar, cildimize biraz daha özenli davranmamızı gerektiren özel bir mevsim. Cilt tipine uygun ürünlerle yapılan günlük temizlik ve nemlendirme, sağlıklı bir cildin ilk şartı. Mevsimin bu günleri, derinlemesine bir cilt temizliği için de çok uygun. Derin cilt temizliği, hem cildimizin ölü hücrelerden kurtularak nefes almasını hem de kullandığımız bakım kremlerinin cildimize daha iyi nüfus etmesini sağladığı için ayda bir, ya da en azından her mevsim başlangıcında öneriliyor.
EVDE BAKIM
"Bir merkeze gidecek vaktim/param yok" diyenler için Suna Dumankaya'nın "Meslek Sırlarım" adlı kitabından bir tarif paylaşalım. Cildinizi ölü hücrelerden ve gözenekleri tıkayan yağlardan arındırmak için aşağıdaki formülü uygulayabilirsiniz. Bir kahve fincanı yulaf ezmesi, 2,5 çay kaşığı bal, 1 tatlı kaşığı elma sirkesi ve yarım tatlı kaşığı sıcak suyu karıştırıp cildinize sürün. 15 dakika bekledikten sonra yumuşak, nemli bir bezle ovarak çıkarın. Bol ılık su ile yıkayın.
KAŞLAR KALINLAŞTI
Gelelim makyaja. Bu sonbahar, makyaj denince aklımıza ilk gelecek şey "sadelik" olmalı. Sezonun giyimindeki gösterişe inat, bu sonbaharda hem saçlarımız hem de makyajımız alabildiğine yumuşak ve sade görünmeli. Keskin hatlarla kavislendirilmiş, yay gibi kaşları artık pek göremeyeceğiz. Bu mevsim, hatta bu yıl doğal şekline uygun şekillendirilmiş kaşlar moda diyebiliriz. Cımbızla aşırı alınmamış ve çizilmiş gibi duracak şekilde şekil verilmemiş kaşlar, bu halleriyle yüze daha masum ve genç bir ifade veriyor.

ALLIĞI DOKUNDURUN

Abartılı allıklar, parlak pudra ve fondötenler de çoktan makyajın "out"ları arasına girdi. Alabildiğine doğal ve mat tonlarda seçeceğimiz fondöten ve pudranın üzerine, şeftali ya da toprak tonlarından seçtiğimiz allıkları yüzümüze "şöyle bir" dokunduracağız, zira gösterişli allıklar da çoktan demode olmuş durumda.
RİMELİ HAFİFLETİN
Geçtiğimiz aylar boyunca kat kat gösterişli rimel sürmek, hatta türlü çeşitli takma kirpik modası makyaja hakimdi. Sohbaharla beraber kirpiklerdeki bu abartıya da veda ediyoruz ve özenle tek kat sürülmüş siyah, hatta tercihen kahverengi rimel tercih ediyoruz. Hatta kirpiklerinize yeterince güveniyorsanız şeffaf rimel bile tercih edebilirsiniz. Ne de olsa her şey sade ve zarif bir görünüm için!
KİRAZ DUDAKLAR
Peki sohbahar makyajında hiç mi abartı yok, diye soruyorsanız işte cevabı: kiraz kırmızısı dudaklar bu sezon çok moda olacak! Fondötende, allıkta, göz makyajındaki sadeliğe inat dudaklar son derece iddialı. Kırmızının yanı sıra, toprak tonlarını kullanarak da dudaklarınızı öne çıkarabilirsiniz. Yeter ki parlak pembeden uzak durun!
TIRNAKLAR KOYU
Elbette oje için de mevsimin modasına uyan bir önerimiz olacak. Bu sezon dudaklar gibi ellerimiz de iddialı. El ve tırnak güzelliğimizi de koyu kahve ve bordo tonlarındaki ojelerle vurgulayacağız.
Ağızda sinsi tehlike: diş eti iltihabı
Diş eti iltihabının klasik belirtileri; diş fırçalama sırasında kanayan kızarık, şişmiş veya hassas diş etleridir. Dişeti hastalığının bir başka belirtisi de, dişlerin uzun görünmesine yol açan dişeti çekilmesi olabilir. Diş eti hastalığı, diş ve diş etleri arasında bakteri plağı ve yiyecek artıklarının toplanmasına yol açacak cepler oluşturabilir. Bazı insanlar, hastalık ilerlemese bile tekrarlayan kötü ağız kokusu veya ağızda kötü tatla karşılaşabilirler. Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, bakteri plaklarının diş eti hastalıklarına nasıl yol açtığını şöyle açıklıyor: "Ağzınızda biriken plak temizlenmediği takdirde, bakteri toksinler üretir ve bu durum diş etlerini tahriş ederek dişlerinize zarar verir. Diş eti hastalığının başlangıcında diş etinin yanması, şişmesi ve hassaslaşması görülür. Ayrıca diş fırçalarken ve diş ipi kullanımı sırasında kanamalar olur." Doğru uygulanacak bir ağız bakımı ve düzenli diş hekimi ziyareti ile diş eti iltibhabından korunabileceğimizi belirten Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, "Hastalıktan en iyi korunma ve hastalığı iyileştirme yolu bakteri plağını düzenli olarak temizlemektir. Bu dişlerinizi yumuşak bir fırça ile fırçalamak ve diş aralarınızı temizlemekten oluşan iki aşamalı bir işlemle mümkün olabilir. Bu iki işlem bakteri plağının diş yüzeylerinde ve diş eti çizgisinin altında birikmesini engeller" diyor.
Hasta çocuğu okula göndermeyin
Çocukların bağışıklık sisteminin daha zayıf olduğunu ve bu yüzden üst solunum yolları hastalıklarına daha kolay yakalandıklarına dikkat çeken Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kaan Akacun, sınıf gibi kapalı ortamların hastalığın yayılmasını tetiklediğini söyledi. Efes Kulak Burun Boğaz Dal Merkezi uzmanlarından Op. Dr. Kaan Akacun, "Çocuklara sık sık el yıkama alışkanlığı kazandırmalıyız. Birçok insan hapşırırken elini ağzına götürür; oysa bu hareket, hastalığın daha çok yayılmasına neden olur. Hapşırırken ağzımızı kolumuzla kapatmalıyız. Hasta çocukların, hastalığın daha da yayılmasını önlemek için mümkünse okula gönderilmemesi gerekir. Bol bol sıvı gıda ve sebze-meyve tüketimi de vücudu hastalığa karşı korur" dedi. Sigara içilen ortamda büyüyen çocukların üst solunum yolları hastalıklarına karşı dayanıksız olduğunu kaydeden Op. Dr. Kaan Akacun, "Sigara dumanı, solunum yollarını olumsuz etkiliyor ve hastalığa açık hale getiriyor, veliler kapalı mekanda sigara kullanmamalı" dedi. Üst solunum yolları hastalıklarının pek bilinmeyen bir yan etkisinin de "Seröz Otit" denilen orta kulakta sıvı toplanması rahatsızlığına da yol açması olduğunu önemle vurgulayan Akacun sözlerine şöyle devam etti: "Bazı çocuklar televizyonu çok yakından seyreder. Veliler, genellikle bu durumu çocuğun görme bozukluğuna yorar. Fakat durum aslında orta kulakta sıvı toplanması rahatsızlığına bağlı duyma kaybı olabilir"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.