• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Yeniden doğmuş gibi... FİLİZ İÇKE ÖNAL

Yeniden doğmuş gibi...

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05 Nisan 2011, 16:23

Prof. Dr. Atilla Tekat: "Özellikle burun tıkanıklığı ile çok uzun süre yaşamak zorunda kalan kişi, tedavinin ardından soluduğu havanın çok daha rahat şekilde ciğerlerine ulaşmasıyla yeniden dünyaya gelmiş gibi hissedecektir"

Efes Kulak Burun Boğaz Dal Merkezi'nden Prof. Dr. Atilla Tekat, "Öncelikle burun tıkanıklığına neyin sebep olduğunu bulmak gerekiyor. Hastanın öyküsü çok önemli. Burunda tıkanıklığın ne kadar süredir olduğu, günün hangi saatlerinde olduğu, mevsimsel özellik gösterip göstermediği, ayırıcı tanıda çok önemlidir" diyor.
-Burun tıkanıklığının sebebi nasıl bulunur?
Endoskopik muayenede, burnun bütün yapıları ve burun içinde tıkanıklığa sebep olabilecek bütün detaylar görülebiliyor. Sinüslerin içinde burun tıkanıklığına yol açabilecek kronik bir enfeksiyonun varlığından veya tümörden şüphe ediliyorsa da bunu ayırt etmek için tomografi çektirilir. Sinüs tomografisi ile tüm detaylar değerlendirilerek hastada burun tıkanıklığına neyin neden olduğu bulunur.
-Tedavi seçenekleri nelerdir?
Burun tıkanıklığının tedavisini tıbbi ve cerrahi tedavi olmak üzere iki kısma ayırabiliriz.
Burun tıkanıklığının altında, allerji gibi bir hastalık varsa kalıcı ve etkin bir çözüm için allerjinin tedavi edilmesi gerekir.
Burun orta bölmesindeki kıkırdak veya kemik eğriliklerinin düzeltilmesi için ise cerrahi tedavi gündeme gelir.
Orta konkaların genişlemesi gibi bir sorun tıkanıklığa yol açıyorsa, tedavi burun içinden girilerek endoskopik cerrahi ile yapılır. Radyofrekans yöntemi ile konkaların büzüştürülerek küçültülmesi de burun solunumu rahatlatır.

ŞEKİL DEĞİŞİKLİĞİ İSTENİRSE...
-Tıkanıklığın giderilmesi için yapılan ameliyatlarda, burnun şeklinde bir değişiklik olur mu?

Tıbben yapılması gerekli bir burun ameliyatında, burnun dış görünümünde bir değişiklik olmaz. Yani burnunuzun dış görünümü ameliyattan önce nasılsa, ameliyattan sonra da aynı kalır. Ama burnunuzun dış şeklinden de bir yakınmanız varsa, burnun dış kesimindeki eğrilikleri de düzeltecek şekilde bir ameliyat yapılır. Bu tıbben yapılması gerekmeyen, tamamen kişinin kendi isteği ile olması gereken bir ameliyattır. Hasta burun şeklinde bir değişiklik istiyorsa ve aynı zamanda burun tıkanıklığı da varsa ikisi de aynı ameliyatla çözülebilir.
Ama burunda şekille ilgili bir sıkıntı yoksa, o zaman sadece burnun orta bölmesini düzeltmeye yönelik bir cerrahi işlem uygulanır.
-Cerrahi operasyondan ne kadar süre sonra kişi yeniden rahat nefes alabilir hale gelir?
Genellikle bu tür ameliyatlardan sonra rahatlama hemen olur. Sorun sadece burun orta bölmesi eğriliği ise, ameliyattan sonraki ilk 1-2 gün ödem oluşumuna bağlı geçici bir sıkıntı olacaktır. Özellikle çok ilerlemiş vakalarda, kişi burundan nefes alıp vermediği için burun solunumunun farkını bilmez. Hayatı boyunca hep ağzından nefes alıp vermiştir. Ameliyat olup da havanın çok daha rahat ciğerlerine ulaştığını hisseden kişi, yeniden dünyaya gelmiş gibi hissedecektir.
-Ameliyat korkusu olanlara ne söylemek istersiniz?
Ne yazık ki doktor ne kadar anlatırsa anlatsın, hastaların kafasında daha çok komşusunun söylediği şeyler kalıyor. Ben hastalarıma hep şunu söylüyorum: Hiç kimsenin sorunu bir diğeriyle aynı değildir. İki kişi düşünün, ikisinin de burun eğriliği var. İkisinin de cildi, burun orta bölmesi, dolayısıyla ameliyattan alacağı sonuç farklıdır. Bir cerrah çok fazla sayıda burun ameliyatı yapmış olabilir ama her ameliyatı ilk ameliyat gibidir. Çünkü her burun birbirinden farklıdır. Hastanın da böyle düşünmesi gerekir. Dolayısıyla bir başkasındaki iyi ya da kötü yaşanmışlıklar, sizde de olacak anlamına gelmez.

Uykuda solunumu duraklayanlar sabahları yorgun uyanıyor
Burun eğriliklerine bağlı tıkanıklıkların, horlamanın en önemli sebeplerinden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Atilla Tekat, "Bu kişilerde özellikle 'apne' dediğimiz uykuda solunum durması da söz konusu ise, tıkanıklığın tedavisi hastanın hem uyku kalitesini hem de günlük performansını artıracaktır" diyor. Prof. Dr. Atilla Tekat, horlama ile ilgili olarak şunları söylüyor: "Horlamada tek sebep burun içindeki eğrilikler değildir. Dil kökünün etli olması, bademciklerin büyüklüğü, yumuşak damak sarkıklığı da horlama ve apneye neden olur. Horlama sosyal bir problemdir ve basit horlama hasta için bir problem yaratmaz, en fazla aynı odada yaşayan kişiyi etkiler. Ama uykuda solunumun durması anlamına gelen apne, ciddi anlamda kişinin sorunudur ve çünkü uykudaki ani ölüm nedenlerinin başında gelir. Apneniz ve aşırı horlamanız varsa, kilonuz da olması gerekenin üzerinde ise yüzeyel uykudan derin uyku safhasına hiç geçemezsiniz. Çünkü yüzeyel uyku safhasında giderken, yeterli nefes alamadığınızda beyinden 'Kalk, nefes al' şeklinde bir uyarı gelir. O anda uykunuz iyice yüzeyelleşir. Ağzınızı açar, pozisyon değiştirir ve nefes alırsınız. Hatta bazen tamamen uyanırsınız ve beyin uyarıyı keser. Bu döngü uyanana kadar böyle gider. Dolayısıyla hiçbir zaman dinlendirici bir uyku uyuyamazsınız. Bu durum günlük performansınızı çok etkiler. Gazete okurken, televizyon izlerken uyuklarsınız. Hatta kırmızı ışıkta durduğu zaman uyuyan hastalar biliyoruz. Bu nedenle uyku apnesi ve horlaması olan kişilerin mutlaka tedavi olmaları gerektiğini söylüyoruz."

İyi nefes alabilen bir burun

* Daha iyi uyumak için,
* Daha dinç uyanmak için,
* Daha az hastalanmak için,
* Daha iyi tat almak için,
* Daha iyi koku almak için,
* Sağlıklı yaşlanmak için
gerekli...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.