Uzayan nezle, sinüzit habercisi olabilir
Özel Ege Sağlık Hastanesi hekimlerinden Dr. İsmail Özdemir'le sinüzit ve tedavi yöntemleri hakkında konuştuk.
-Sinüzit nedir?
Sinüzit; burun içi mukozası ile devam eden, yüz kemiklerinin içindeki "sinüs" dediğimiz boşlukların içini döşeyen mukozanın iltihabı, bu bölgenin enfeksiyonudur. Öncesinde genellikle virütik olarak, nezle-grip şeklinde başlar. Vücut bu mikroplara karşı savaşında başarılı olamazsa, bu tabloya bakteri dediğimiz başka mikroorganizmaların eklenmesi ile sinüzit ortaya çıkar.
-Sinüzitin belirtileri nelerdir?
Sinüzit belirtileri;
* Burun tıkanıklığı,
* Burun akıntısı,
* Baş ağrısı
* Yüz bölgesinde yoğunlaşan ağrıdır.
-Sinüzitte görülen baş ağrısının, hastalığa özel bir yanı var mı?
Baş ağrısının sinüzite bağlı olduğunu düşünmek için, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, öksürük, boğaz yakınmaları, hatta çocuklarda mide bulantısı ve kusma gibi yandaş belirtilerin varlığı gerekir. Sinüzitte görülen baş ağrısının şöyle de bir özelliği vardır: Özellikle yattığımız zaman, anatomik yapıları nedeni ile sinüslerin boşalması mümkün olmadığı için hasta sabahları baş ağrısı ile uyanır. Kalktıktan sonra yer çekimi etkisine bağlı olarak sinüslerin boşalması gerçekleşirse baş ağrısı da azalır.
-Hangi faktörler sinüzite neden olur?
Sinüziti kolaylaştıran iki önemli çevresel faktör hava kirliliği ve sigara dumanıdır. Örneğin sigara içilen ortamda yaşayan ve kreşe giden çocuklarda bu enfeksiyonlar yüzde 50 oranında daha sık görülür. Bu nedenle çocuk hasta gördüğümüzde mutlaka "Evde sigara içiliyor mu?" diye mutlaka sorguluyoruz. Sigara başka bir odada içilse bile ortamda yaşayan herkesi etkilediğini bildiğimiz için, illa ki içilecekse de balkonda içilmesini öneriyoruz.
Kişinin kendisi ile ilgili etkenler de sinüzit oluşumuna zemin hazırlayabiliyor. Örneğin çocuklarda geniz eti, erişkinlerde burun orta bölgesinin eğrilikleri ve burun tıkanıklığı sinüziti kolaylaştıran durumlardır. Yetişkinlerin sigara içmesi ya da içilen ortamda durması da hastalığı kolaylaştıran faktörler arasında yer alır.
-Akut sinüzit, kronik sinüzit nedir? Aradaki fark nedir?
Aradaki fark süre ile ilgilidir. Süre kısa ise; hastalık 3-6 hafta arasında sürüyorsa 'akut sinüzit' olarak tanımlanır. Bunun ötesinde süren, tedavi edilemeyen ya da tedaviye gitmemiş hastada hastalık, 'kronik sinüzit' olarak adlandırılır ve "müzminleşmiş" diye söz edilir.
-Sinüzit tanısı nasıl konulur?
Hastalar genellikle bir hafta öncesinden üşütme, nezle veya grip gibi bir tablonun başlaması ve durumun geçmeyip artması, dolu burun akıntısı, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, yüz ağrısı gibi şikayetlerle doktora başvurur. Hastanın öyküsü ve muayene bulguları net bilgi vermiyorsa ileri tetkikler gerekebilir. Tedavinin operasyon gerektirebileceği düşünülüyorsa, bilgisayarlı tomografi çekilir.
İLAÇ TEDAVİSİ
Akut sinüzitin tedavisinde ameliyat kesinlikle düşünülmez. Hastalık ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılır. Son yıllarda, sinüzit tedavisinin uzun süreli antibiyotik kullanımı gerektirdiği tıbbi yayınlarda ve toplantılarda sıklıkla vurgulanıyor. Dolayısıyla bir hafta-10 günlük tedavi sinüziti ortadan kaldırmayabiliyor. Bu nedenle etkili antibiyotiği 2 hafta, hatta bazen bir aya kadar uzayan sürelerde kullanmak gerekebiliyor.
-İlaçla iyileşme sağlanamayan sinüzit vakalarında ameliyat mı gündeme geliyor?
Bir reçete ile düzelmeyen hastaya, hemen ameliyat önerilmez. Başka grup antibiyotikler reçete edilir ve bunların düzenli kullanımından sonra hastanın durumu yeniden değerlendirilir. Antibiyotik tedavisine hastayı rahatlatacak, burun açıcı ilaçlar da eklenebilir. Ancak burun açıcı spreylerin çocuklarda 3-4 gün, yetişkinlerde de 5 günden fazla kullanılmasını önermiyoruz.
-Sinüzitin ameliyatla tedavisi ne zaman gündeme geliyor?
Uzun ilaç tedavilerine rağmen hasta sık sinüzit geçiriyor, bu durumdan sosyal hayatı, iş yaşantısı etkileniyorsa, yaşam kalitesi bozuluyorsa operasyon gündeme gelir.
Hekim, öncelikle endoskopik muayene ve bilgisayarlı tomografi ile durumu değerlendirir.
Ameliyatta sinüzite neden olan yapısal bozuklukların düzeltilmesi hedeflenir. Örneğin yetişkin hastalarda burundaki deviasyonun ve anatomik bozuklukların düzeltilmesi, çocuklarda da geniz etinin alınması gündeme gelebilir.
-Sinüzit ameliyatından sonra hastalık tekrar görülebilir mi?
Endoskopik (kapalı) sinüs ameliyatları, son yıllarda oldukça yüz güldürücü sonuçlar veriyor ama bu ameliyatlar, kişide sinüzitin tekrar etmeyeceğinin garantisini de vermiyor. Ameliyatla sinüzitin kendisi değil, sebep olan faktörler ortadan kaldırılıyor. Dolayısıyla sinüsleri ameliyatla yok etmiyoruz. Kötü çevre faktörleri ve vücut direncinin düşmesi halinde kişi yine sinüzit olabilir. Ama ameliyatla hem sinüzitin tekrarlama şansı düşer hem de hasta tedavi edilmeyen sinüzitin komplikasyonlarından korunmuş olur.
Endoskopik sinüs cerrahisi
Prof. Dr. İsmail Özdemir, endoskopik sinüs cerrahisi ile ilgili şu bilgileri verdi: "Ameliyat lokal veya genel anestezi ile yapılır ve hasta, 3 günle 1 hafta arasında işine dönebilir. Ameliyat sonrası ağrı yönünden çok sıkıntı yaşanmaz. Bazı kişilerde göz altında hafif bir morluk görülebilir. Ameliyat sonrası iyileşme döneminde hastalar kuvvetli sümkürmemeleri ve hapşırırken burunlarını kapatmamaları konusunda uyarılır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.