Sürdürebildiğiniz yere kadar...
Emme-emzirme ilişkisinin anne ve bebeği arasında taş devrinden beri süregelen bir davranış olduğunu dile getiren Dr. Gülnihal Şarman, "Emzirme, reklamı olmayan, bebeğin ailesine olan katkısı haricinde kimseye maddi bir avantaj sağlamayan bir beslenme şekli. Bu nedenle reklamı ve beyin yıkaması yok" diyor.
Günümüzün modern yaşantısında doğru emzirme süresi konusunda doğru yanıtı bulmanın çok zor olduğunu da ifade eden Şarman, "İnsanın emzirme süresini doğadan örneklerle yorumlayacak olduğumuzda yaklaşık 2.5-7 yıl arasında bir süre ortaya çıkmaktadır. Bu da bugün tavsiye edilen sürelerden çok daha uzundur" diyor.
Çocuk ve Yenidoğan Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülnihal Şarman, emzirmenin ne kadar sürdürülmesi gerektiği, anne sütünün yararları, emme sürecinin anne ve bebeğe faydaları konusunda konusunda şu bilgileri paylaşıyor.
BAĞ ETKİSİ" ARTIYOR
Emzirme özellikle ilerleyen aylarda anne-bebek arasında özel bir ilişkiye dönüşür. İlk 6 aydan sonra ek besinlerin de başlanmasıyla emzirmenin büyütme etkisi devam eder ancak tabii ki 'bağ etkisi' daha baskınlaşır. Bir yaşında yürümeye başlamış bir çocuğun gün boyu bitmeyen dağınık aktivitesini düşünecek olursanız, emzirme zamanları bir rahatlama, sakinleme molasına dönüşür. Bu tür molalar hem anne hem de bebek için vazgeçilmez anlardır. Bu anları sonlandırmaya karar verirken ortak noktalar bulunmalıdır. Sevdiğimiz bir arkadaştan ayrılmamız, sevdiğimiz bir davranışı bırakmamız ani olduğunda son derece yıpratıcı olabilir. İşte bu nedenle emzirmeyi sonlandırma da ani yapılmamalı, tek taraflı olmamalı, hem anne hem de bebek ruhen ve fiziksel olarak hazır olmalıdır.
ÇÖLYAK'I ÖNLÜYOR
Çalışmalar uzun süre anne sütü almış bebeklerin daha az hastalandıklarını gösteriyor. Hastalıklardan korunma, emzirme süresi uzatıldıkça daha da bariz oluyor. Hastalık geçirirken de daha hafif atlatıyor bebekler. Anne sütü sadece emzirme süresince değil, bebeğin hayatının ileri yaşlarında da çıkabilecek hastalıklarından koruyor. Örneğin ilk 4 ay sadece anne sütü alan bebeklerde, solunum yolu hastalıklarından dolayı hastaneye yatış oranı yüzde 72 azalıyor. Emzirme 6 ayı geçtiyse zatüre riski 4 kat azalıyor. Orta kulak enfeksiyonu, 3 aydan fazla sadece anne sütü alanlarda yüzde 50 daha az görülüyor. Anne sütü almış bebeklerde ishaller yüzde 63 azalıyor. İlk 4 ay sadece anne sütü ile beslemek yüzde 27 oranında alerjiden koruyor; hele ailede alerji varsa koruma etkisi yüzde 42'ye çıkıyor. Anne sütü, çölyak hastalığını da önlüyor. Buğdaylı yiyecekler tanıştırılırken bebek sadece anne sütü alıyorsa çölyak ortaya çıkmıyor. Son yıllarda ortaya çıkan en koruyucu etki çölyak hastalığında.
Dr. Gülnihal Şarman, "Gözlemlerime göre günümüzde uzamış emzirme, özellikle çalışan annenin ruhsal sağlığına faydalı. Çocuğundan uzakta kalmanın suçluluk hissinden kurtulamayan anne, iş dönüşünde ona iştahla ve sevgiyle koşan bebeğine kavuşunca ve emzirince kendini çok daha 'iyi anne' olarak hissediyor. Bütün bir gün özlediği bebeğinin tenini tamamen hissediyor, adeta onunla bir oluyor. Ömür boyu sürebilecek olan yetersiz bağlanma ikileminden biraz olsun kurtulmuş oluyor" diyor. Uzun emzirme ayrıca doğum sonrası kiloların daha kolay verilmesini sağlıyor, kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabet ve meme kanserinden koruyor.
ÇEVRE BASKISI
-Anneler neden emzirmeye son verme kararı alıyorlar?
Anneler, emzirmeye son verme kararını hem erken dönemde hem de emzirmeyi oturttukları zamanda alabiliyor. Erken dönemde bebeğin emmemesi, meme çatlakları, mastit gibi enfeksiyonlar, memede aşırı gerginlik ve boşaltamama gibi sebeplerden dolayı bu karar alınabiliyor. Erken dönemde bu zorlukların hızla çözüme kavuşturulması, emzirmenin devam etmesini sağlayabiliyor. Eğer emzirme sorunları çözümlenmezse emzirme ani ve hızla sonlanıyor.
Aylar geçip de emzirme oturunca, bebeğin emzirmeden kesilme nedenleri değişiyor. Deneyimlerime göre 6. ayından sonra emzirmeyi kesme kararı daha çok yetersiz bilgilenmekten kaynaklanıyor. Çoğu anneye göre ek besinlere başlayınca emzirmenin sonlandırılması gerekiyor. Bebeğine ek besinler veren anneye emzirmeye devam etme konusunda destek verilmeli. Dişlerin çıktığı dönemde bebeğin ısırması ya da genel olarak emmeye ilgisinin azalması da emzirmeyi bıraktırma nedenlerinden. Bebeğin yeterince kilo almadığını düşünerek emzirmeyi kesen anneler de var. Stresli zamanlar, maddi güçlükler, ayrılma, boşanma gibi durumlar da emzirmeye ket vurabiliyor.
Bir yaşından sonra emzirmeyi kesen annelerin çoğunun inancı sütün artık yaramadığı yönünde. Bu yanlış inanç nedeniyle emziren anne, bebeğine yaramayan bir şey sunmaktansa kesmeyi uygun buluyor. Büyük çocuğun emzirilmesi bazı toplumlarda son derece yadırganıyor. Bazı anneler baskı ve küçümsenmeye maruz kalarak emzirmeye son verme kararı alıyorlar. Emen çocuğun yaşı ilerledikçe bu baskılar daha da artıyor.
Doğaya soracak olursak...
"Emzirme ne kadar sürdürülmeli? sorusunun yanıtını doğayı tarayarak, diğer memelilere bakarak bulmak istersek Kathryn Dettwyler'in çalışmalarına bakmamız gerekir" diyen Çocuk ve Yenidoğan Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülnihal Şarman, gebelik süresi uzun, beyni büyük, bebeği iri, ömrü uzun hayvanların daha uzun emzirdiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: 'Emzirme Antropoloğu' olan Dettwyler doğada insana yakın hayvanları inceleyerek insanlar için çıkarımlar yapmış. Buna göre bulduğu formüller şöyle:
Eğer doğum kilosunun 4 misline erişildiğinde emzirmenin sonlanacağına göre hesaplanırsa, insan yavrusu 3 kg doğduğuna göre 12 kg civarında emzirme kesilmeli yani 2-2.5 yaşında
Eğer hamilelik süresine bakılarak emzirme süresi hesaplanırsa gorillerde ve şempanzelerde bu süre gebelik süresinin 6 katı olarak bulunmaktadır. Insan yavrusu için bu süre 36 ay, yani 3 yaştır.
Eğer ilk kalıcı azı dişin çıkma süresine göre hesaplanırsa emzrme süresi insan yavrusu için 5.5 yaş olmalıdır.
İnsanın emzirme süresini doğadan örneklerle yorumlayacak olduğumuzda yaklaşık 2.5-7 yıl arasında bir süre ortaya çıkmaktadır. Bu da bugün tavsiye edilen sürelerden çok daha uzundur. Musevi yazıtlarında emzirme süresi 3 yıl, Kuran'da ise en az 2 sene olarak geçmektedir.
Miktarı azalsa da koruyuculuğu sürüyor
Emzirmenin azaltılarak kesilmesi sürecinde anne sütünün özellikleri değişiyor. Sütün daha az üretilmesi sırasında gittikçe içindeki protein miktarı artıyor. Bu proteinin de daha çok bağışıklık maddelerinden oluştuğunu görüyoruz. Yani miktarı azalsa da koruyucu özelliği artıyor. Bebeği her yönden desteklemeye programlı olan annesütünün içeriğindeki demir miktarı da artıyor. Eğer sütü kesme süreci daha hızlı yapılırsa bu artışlar daha da hızla ortaya çıkıyor. Bu sonuçlara göre annesütünün emzirmenin ilerleyen dönemlerinde yetersiz kalacağı tamamen bilimsel dayanağı olmayan bir mit!
Otoriteler ne diyor?
Dünya Sağlık Örgütü: 2 yaş ve sonrasına kadar emzirme sürdürülmelidir.
Amerikan Pediyatri Akademisi: Bir yaşına kadar devam etmeli, sonrasında da bebek ve anne ikilisine bırakılmalıdır.
Amerikan Jinekoloji Akademisi: Sürdürülebildiği kadar sürdürülmelidir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.