• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Bypass hayat kurtarır FİLİZ İÇKE ÖNAL

"Bypass hayat kurtarır"

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16 Mayıs 2013, 16:46
Baki Uzun Hastanesi hekimlerinden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Haydar Yaşa, "Bypass kararı verilen hasta, ameliyattan korkmamalı. Zamanında müdahale edilen hastada bypass hayat kurtarıcıdır" diyor

"Ameliyat" denince hepimiz bir parça korkarız ama öyle ameliyatlar var ki, yapılması hayat kurtarırken, ötelenmesi hayatı tehdit ediyor. Bypass da bunlardan biri. Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Haydar Yaşa, "Hekiminiz bypass ameliyatı olmanız gerektiğini söylemişse, tereddüte düşmeyin. Ameliyattan çok ciddi yararlar sağlarsınız. Kalp damarlarınızda ameliyat olmanızı gerektirecek bir sorun varsa, 'üç sonra ameliyat olsam ne olur' demeyin. Zaman aleyhinize işleyecektir. Bu süre içinde elbette ilaçlar kullanılacaktır ama bu ilaçların etkisi sınırlı olacaktır" diyor. Baki Uzun Hastanesi hekimlerinden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Haydar Yaşa, bypass cerrahisi hakkında sorularımızı yanıtladı.
-Bypass hakkındaki korkuların ne kadarı gerçekçi?
Standart koroner by pass cerrahisinin ölüm oranları neredeyse yüzde 1'in altında. Üstelik ameliyatın ardından hastalar kalpte herhangi bir problem yaşamadan 10 yıl, 20 yıl hatta 30 yıl, ömürlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebiliyorlar.
Başka hiçbir işlemde bu kadar uzun soluklu bir başarı elde etme şansınız yok. Stent de yerleştirseniz, ilaç tedavisi de yapsanız bu kadar net bir sonuç elde edemezsiniz. Ameliyat ve yoğun bakım süreci derken, kişinin hayatından 4-5 günü alınıyor ama sonuçlarına baktığınızda çok uzun süre kalp sağlığı çok iyi duruma geliyor.

KRİTİK EŞİKTEKİ DARLIK
-Bypass son çare mi?

Elbette son çare. Hekim olarak mümkün olduğu kadar az müdahale gerektiren, hastayı az travmatize eden işlemleri öncelikle olarak tercih ederiz. Önce mümkünse ilaç tedavisi, değilse stent tedavisi, bunlarla sonuç alınamaz ise cerrahi tedavi kararı veriliyor.
Her koroner lezyonu olan hastaya cerrahi önerilmiyor zaten. Darlık kritik eşikte ise ve buna eşlik eden problemler varsa, darlık kalp sağlığını ve hayatı riske edecek duruma geldiğinde cerrahi gündeme geliyor.
-Bu noktada hastanın "Ameliyat olmak istemiyorum" deme şansı var mı?
Bir veya iki damar hastasına mümkün olduğu kadar stent yapılıyor. Stendi yapamadığımız durumlarda ise cerrahi diyoruz. Hasta illa ki "Ben ameliyat olmak istemiyorum" diyorsa, o zaman kurtarılabilecek damarı stentle kurtarılmaya çalışılır. Ancak bu şekilde hastalık tamamen tedavi olmadığı için hasta ölümle ve kalp sağlığı ile ilgili riskleri yine taşıyacaktır.
-Kimler by pass adayıdır?
* İlaç tedavisinden fayda göremeyecek hastalar
* Stent tedavisinden fayda göremeyecek hastalar
* Koroner damar hastalığı olanlar
* Kritik seviyede olmak kaydıyla kalbin sol ana damarını besleyen damarda darlık olan hastalar
* Üç damarında tıkanıklık olanlar
cerrahi önerilen hastalardır.
-Bypass'ta en çok korkulan göğüs kafesinin açılması düşüncesi değil mi?

Göğüs kafesinin açılması ile ilgili tartışmalar var. "Daha küçük açalım" deniyor zaman zaman. Ama teknik olarak baktığımızda, bugüne kadar yapılmış bütün çalışmalarda en iyi sonuç alınan ameliyatların göğüs kafesinin açıılarak yapıldığı ameliyatlar olduğu görülmüş. Göğüs kafesinin açılmasının hastalar açısından şöyle bir avantajı var: ameliyattan sonra çok büyük oranda ağrı duymazlar. Çünkü oradaki doku, ağrıyı ileten yapılardan zengin değildir. Bu son derece önemli bir avantaj. Eskiden bu çok korkunç gelirdi insanlara. Halbuki 8-12 santim civarında bir kesiyle bu bölge açılıyor ve hasta ameliyattan sonra da şiddetli ağrı duymuyor. Sanıldığı gibi ameliyatta kaburgalar ayrılmıyor, göğüs kafesi açılıyor.

2-3 SAAT SÜRÜYOR
-Ameliyat öncesi süreç hakkında bilgi verir misiniz?

Ameyiyattan bir gün önceki sabah, hastanın yatışı yapılıyor. Aç karnına gelen hastanın tetkikleri yapılıyor. Bu sonuçlara bakılarak konsey tarafından ameliyata engel bir durumu var mı diye bakılıyor. Engel bir durumu yoksa ertesi gün sabah hasta ameliyata alınıyor. Tabii bunun dışında, acilen ameliyata alınması gereken vakalar da oluyor.
-Ameliyat ne kadar sürer?
İhtisasa başladığım 90'lı yıllarda bu ameliyatlar 8-10 saat sürerdi. Bugün için hastadan hastaya, hekimden hekime, hastaneden hastaneye değişmekle birlikte ortalama 2-3 saatte ameliyatın tamamlandığını söyleyebiliriz.
-Nekahet dönemi ne kadar sürer? İyileşme sürecinde önerileriniz nelerdir?
Hasta ameliyattan sonra yoğun bakıma alınır ve ortalama 24-30 saat sonra normal servise geçirilir. Problemli hastada, probleme göre bu süre uzayabilir. Bundan sonrasında hastanede yatış süresi olarak önerilen süre bir haftadır ama her şey yolunda ise hasta 3. veya 4. gün de taburcu edilebilir ama bir haftayı mutlaka tam istirahat halinde, evinde yatıp dinlenerek tamamlaması gerekir. Bu süreçte beslenmesine de çok dikkat edilmesi lazım. İlk bir hafta boyunca hastalarıma, yara iyileşmesinin hızlanması ve vücudun kendini toparlaması için, yumurta, kırmızı et ve diğer protein kaynaklarından zengin beslenmelerini öneriyorum. Elbette tuz ve yağın kısıtlanması, şekerli gıdalardan uzak durulması çok önemli.

2 AYLIK RAPOR
-Ameliyattan sonra normal hayata geçiş ne kadar sürede mümkün oluyor?

Hastalar ortalama bir buçuk ay sonra normal hayatlarına geri dönebiliyorlar. 2 ay rapor veriliyor bu hastalara. Bu sürenin tamamlanması önemli çünkü sadece fiziksel olarak değil, ruhsal açıdan da dinlenmelerinde ve rahat etmelerinde fayda var. Bu sürenin sorunda kişiler normal hayatlarına ve işine dönebiliyorlar ama ameliyatla her ne kadar hastalığı düzeltsek bile, neticede "ateroskleroz" dediğimiz, bypass'a neden olan hastalıklar ilerleyicidir. Yerinde durmaz. Bu nedenle stres faktörlerinden, aşırı yorucu işlerden, ağır kaldırmaktan uzak durulmalıdır.

Spor yapanlar 35 kat daha az risk taşıyor

Egzersizin kalp sağlığını korumak çok önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Haydar Yaşa,
"Egzersiz yapanların, kalp hastalıklarına yakalanma oranı, yapmayanlara göre 35 kat daha az. Ama hasta olduktan ve ameliyattan sonra ağır işleri, ağır kaldırmayı, ani spor hareketlerini önermiyoruz" diyor. Özellikle yürüyüş ve yüzmeyi önerdikledirini dile getiren Doç. Dr. Yaşa, "Bu egzersizlere yavaş tempo ile başlanmalı, daha sonra biraz daha tempo artırılmalı ve yine yavaşlayarak egzersiz sonlandırılmalıdır. Bu şekilde günde 4-5 kilometre egzersiz yapılabilir. Bir buçuk saate yayılan sürede, düz bir zeminde ve mümkünse spor kıyafeti ile yapılacak bu egzersiz kalp fonksiyonu uygun hastalar için idealdir" diyor.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.