Amerikalı ünlü program yapımcısı ve ülkenin en çok kazanan insanlarından olan Oprah Winfrey (Tad olarak çikolatalı Seda Sayan) sabah programında yeni bir uygulama başlatmış: 'Türkiye'de mi yaşıyorsunuz? Sizden haberler almak istiyoruz' başlıklı bu bölümde, -neye hikmetse- Türk insanını daha çok tanımaya çalışacaklarmış. Hoş, ortalama Amerikalı'nın genel kültür seviyesi düşünüldüğünde bu bizim için hoş bir gelişme gibi görülebilir ama hangi konuları öne çıkaracakları önemli tabii... Yeni Asır olarak bu hizmeti ilk biz verelim istiyoruz ve Türk olmakla ilgili bazı verileri tarafsız olarak Oprah'ya ipucu olarak sunalım, diyoruz... İşte, Türk olmak!
- Misafiri erken ayrılan ev sahibinin 'Daha karpuz kesecektik' esprisini mevsimli mevsimsiz yapmasıdır.
- Doktorların sattığı tüm otomobillerin kuşkusuz temiz olmasıdır.
- Bankaların yaptığımız konuşmaları bizim güvenliğimiz için kayıt altına almasıdır.
- Yazdığı eşek kadar % 50 tabelasının altına karınca duası kadar '... den başlayan fiyatlarla' yazarak adam kazıklamaktır.
- Cumaya giderken müşterisine not bırakmaktır. (Cumaya gittim, gelicem.)
- Sen kredi kartı şifreni girerken satıcının kör taklidi yapmasıdır. (Bunu sahnede Ata Demirer bizzat yapıyor, gül gül ölürsün! Oprah mutlaka programına almalı.)
- Annesi sınavları geçsin diye uğrunda 4444 Selat-ı Tefriciye duası okuyabilecek sabrı gösterdiği halde evladın iki ders kitabının kapağını açabilecek sabrı gösterememesidir.
- Kızların yeni ayakkabılarının etiketini çıkarmayı akıl edememesidir.
- Ev sahibinin yeni evine gelen misafiri zorla evinde köşe bucak gezdirmesidir. (Valla sen bu muameleyi ' İşte burası da bizim kileerrr' diye Amerikalı'ya yap, seni seri katil zannedip yüz metreyi on saniyenin altında koşmazsa adam değilim...)
- Habercilerin her altı ayda bir yüzde iki- üçlük belli zamlar için 'Memura yeni yıl müjdesi' manşeti atmasıdır.
- Babaların oğullarına ilk bisikletini aldığında sanki İstanbul'u almışcasına şişinmesidir.
- Ev sahibinin misafir tuvalete gitmeden önce telaşla ondan önce tuvalete koşup son kontrolleri yapmasıdır. (Başbakanın gireceği yerde önceden bomba taraması yapan K-9 köpekleri gibi)
- Ünlülerin paparazzi görünce yeni sevgilisine tinerci muamelesi yapmasıdır.
- Politikacının şiddetle kınama eylemini terörle mücadele yöntemi olarak görmesidir.
- Biz öyle insanın içine işleyen bir milletiz ki; Bizden biriyle evlenen yabancı gelinin kocasından tam da suratının ortasına yediği yumruğu 'İşte şimdi Türk oldum ben!' bilgeliği ile karşılayabilmesidir.
Wiki Köse
Çok yakın zamanda dünyayı sallayan Wiki Leaks skandalında öne çıkan isim, Julian Assange idi. Dünyanın hükümet sırlarının bir anlamda ortaya döküldüğü bu skandalın ardından Türkiye'de de bu fenomenden ilham almışçasına bir Erol Köse durumu oluştu. Köse, hesapta ünlülerin kirli çamaşırlarını sosyal medya twitter'dan ortaya döküyor. Bir anlamda Türk magazin dünyasının Assange'ı olan Köse, bence gerçekten zeki bir adam... 'Doktor Erol bey' isimli tahammül ötesi şarkısıyla bizim kuşağın hatırladığı Köse, müzik dünyasında kulvar değiştirip sahne arkasına çekilmekle rahmetli Yağmurdereli gibi en akıllıca işi yaptı. Hoş, Köse'nin iki arkadaşı ile yaptığı animasyon şovu olan Komedi Dans Üçlüsü de, Türkiye'nin bir ilkiydi... Bu modası geçmiş işten hala ekmek yiyenler var. Erol Köse, şimdi de sosyal medyayı çok zekice kullanarak çayın taşı ile çayın kuşunu vuruyor. Düşünün... Bir sanatçı olarak adınızı tekrar neonlara yazdırmak istiyorsunuz... Bir seferde kaç skandala imza atabilirsiniz ki? Oysa Köse, pek çok kişinin basın danışmanı gibi çalışarak aynı anda salvo atışı yapabiliyor. Yani, bu hakkında atıp tuttuğu ve - hesapta- çıldırttığı kişilerin Köse'nin banka hesap numarasına sahip olması ve zaman zaman da kendisini dualarından eksik etmemesi gerekir, diye düşünüyorum. Sözgelimi şimdi de eski bir şehir efsanesini dirilten twitter fatihi, Hakan Peker'in Erol Büyükburç'un oğlu olduğunu söyledi. Bu konuda tek kaygım, uzunca bir süredir kendisinden ses seda çıkmayan Peker'in 'Hey Corç! Versene borç' tadında yeni bir şarkıyla piyasaya düşmesidir. Bu gazla olur mu olur... Aslında bu örnek de hem Peker, hem de Büyükburç'u diriltme çabası kokmuyor mu? Haa, giydirdiği laflara dayanamayıp Köse'yi mahkemeye verenler mi? Canım, artık o kadar da olsun!
Binanı söyle, iftarını söyleyeyim
Dubai'de dünyanın en yüksek binası 828 metrelik Burj Halife'nin tepe katlarına fetva çıktı: 80'inci kattan sonra güneş geç battığı için 2 dakika, 150. kattan sonra ise 3 dakika geç iftar edilecek.
Haber bu! Aynı binada farklı iftar saati uygulaması... Mmm... Eğer Arap alimler bu hesapları yaptıkları kadar başka işlere kafa yorsalar, yani güneşin batış saati ile uğraşmak yerine bilimle uğraşsalar, güneş yine eskiden olduğu gibi doğudan yükselecek, haberleri yok !
Olağanüstü hal
* Milli güvenlik kurulu olağanüstü toplandı.
* Borsa çakıldı.
* Tv yayınları ağırlaştırıldı.
* Kuzey Kıbrıs ve dış temsilciliklerde bayraklar yarıya indirildi.
* İçişleri bakanlığı'ndan yapılan basın açıklamasında; ' Üzüntülüyüz. Ancak inanıyoruz ki milli beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bugünlerde bu sıkıntılı dönemi de elbirliğiyle atlatacağız. Endişeye mahal yok! Kültür bakanlığımız herkes için yeteri kadar nostalji albümünü hazırlayıp ücretsiz olarak dağıtımını gerçekleştirecektir' dendi.
* Teoman, müziği bıraktığını açıkladı.
