Yirmi yaşıma yirmi not!
1. Futboldan kaçma! Zaten kaçsan da saklanamazsın... Futboldan kaçmak, hayatın kendisinden kaçmaktır bu ülkede... Sevmeye çalış, işte! Futbol kaçınılmazsa (!) gol atmaya çalış...
2. Daha az hesapla, daha çok hareket et!
3. İnceyim diye üzülme, kemerinde açtığın ekstra deliklere takılma. Sonra sana 'Hoş çocuksun ama pek zayıfsın' diyenler 'Çok kilo aldın, bozuluyorsun bak. Sen ekran önünde iş yapıyorsun, dikkat etmelisin' diyecekler. İnanmayacaksın ama ilk belirdiğinde okşayacağın, kıçına yer edince de kurtulmakta zorlanacağın bir göbeğin olacak.
4. İnsanları bir şekilde memnun edemeyeceksin zaten... Daha çok hayır de! Başkalarına hayır diyemeyen, kendine de evet diyemez.
5. Akıllı olup başkalarının kahrını çekeceksin boyuna. Deli ol, başkaları senin kahrını çeksin!
6. 'Derler.' Manyağı olma! El alem ne derse der... Başkalarının senin hakkındaki fikirlerini bu kadar önemseme.
7. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz, sözüne aldanma. Buzdan da duman çıkar. Dış görünüş yanıltıcıdır, emin olabilirsin. Soğuk ve kibirli görünen insanlar aslında hassas, özgüveni az gelişmiş ve çekingen insanlardır. Çekinmeden yanaşabilirsin. Aksine, herkesle iyi geçinen, ' Vay baba naberr, özlettin kendini!' diyen çıkarcıdan sakın. O, kendinden başkasını nadiren düşünür. Bu tip elini sıktıktan sonra parmaklarını say bakalım yerinde mi?
8. Çok okuyan çok bilmez. Aksine, bildiğinden de şüpheye düşer. Vay be, ne çok şeyi bilmiyormuşum, der. Ne başka bakış açıları varmış, der. Kaldır artık başını kitaptan, çık sokağa. Dene, yanıl. Hatta icap ediyorsa denerken yamul. İnan bana 40 yaşına kadar çok az hata yapacaksın. Daha çok hata yap! Eğlence bunun neresinde? Heykelini mi dikecekler bu dünyaya?
9. Müzikle daha çok ilgilen. İleride öyle bir ilişkin olacak ki, sıkıntı çekeceksin. Bak, demedin deme!
10. Kırkına kadar iki Ferzan Özpetek filmi izleyeceksin. Yapma! Etme!
11. O partiye bir daha oy verme!
12. Suya sabuna bulaş. Birileri için başını belaya sok! En az bir kaç gecen olsun hatırlayamayacak kadar içtiğin... Yoksa hep sen arkadaşlarını toparlayacak ve eve servis edeceksin.
13. Ankara'da on sekiz yıl harcayacağına en az yarısı kadar da İstanbul'a yatırım yap.
14. Yurt dışında en az bir sene macera yaşa. Enayiliğin lüzumu yok! Sonra çok pişman olacaksın.
15. Fazla empati kurma! Aşırı empati, kemoterapi demektir. Allah muhafaza!
16. 19 yaşındayken Şükrü diye bir arkadaşın sana 'Oğlum artık bizden sigara otlanma! Ya bırak, ya da paket taşı! 'diyecek. Ya sigarayı bırak, ya da bırak adın beleşçiye çıksın. Yoksa o meretten yıllarca kurtulamayacaksın. Bıraktığında, hiçbir eski sevgilini bu kadar özlememiş olduğunu farkedeceksin.
17. İsim hafızanı geliştir, yoksa adın kibirliye çıkacak.
18. Büyük konuşma! Yapmam dediğin, küçümsediğin her şeyi yapacaksın, bilesin.
19. Kadınları anlamaya çalışma! Kadınlar anlaşılma istedikleri yalanını başarıyla söylerler. Onlar anlaşılmak değil, itaat isterler.
20. Ne yaparsan yap, ciddi ilişki istemiyorsan uyuyan bir kadını izleme! Onların uykusu büyülüdür, deniz kızının şarkısı gibi büyüler, esir eder.
Altın gibi kalbim var
Altın fiyatları koptu gitti. Yüz gramlığını çıkardılar, yakında altın suyuna bandırılmış beşi bir yerde de çıkar, görürsünüz... Ben diyorum ki, madem altından vazgeçemiyoruz, şu altın işini bir kaideye bağlayalım artık! Örneğin bir yakınımızın çocuğu olduğunda hediye işini müsabaka mantığıyla yürütelim. İlk çocuğuna bir altın takalım, tamam. İkinciyi mi yaptı? Gümüş alalım. Üçüncüye? Bronz verelim. Eh hala akıllanmadan ürüyorsa artık yengeye bir üstün hizmet beratı, çocuğa da bir mansiyon veririz, olur biter. Kardeşim, sonunda biz de maaaşı altın üzerinden almıyoruz herhalde...
Arkas'ı gelmesi arzulanan sergi
1875 yılında Fransız hükümeti hizmetine tahsis edilen ve 1906'da restorasyonu tamamlan tarihi bina ne mutlu biz İzmirlilere ki Arkas Holding tarafından Arkas Sanat Merkezi adı altında uluslararası bir sanat merkezine dönüştürüldü.
Bu muhteşem sanat merkezinde geçtiğimiz hafta yer alan sergide davetli olarak bulundum. 'Batılının Fırçasından Ege'nin Bu Yakası adlı etkinlikte batı dünyasının doğuya merakı, hayranlığı ve keşfetme arzusu olarak da adlandırabileceğimiz Oryantalizm teması işlenmiş. Başta Julien Arkas olmak üzere koleksiyoner resimlerinden oluşan (dolayısıyla satılık tablo yok) sergide özellikle Osmanlı döneminin ünlü yabancı ressamı efsane Zonaro olmak üzere De Mango, Preziosi, Brest, Ziem, Curtovich, Warnia- Zarnecki, Boulanger ve Ernst gibi 52 önemli oryantalist ismin eserlerini görmek mümkün.
Yağlı boya canlı renklerin ağırlıkta olduğu, pastel suluboyaları az sayıda guaj çalışmanın takip ettiği koleksiyonu İzmir'in seçkin simaları izledi. Betül Aksoy'un zarif ev sahibeliğindeki organizasyonun ikramları da batıyla doğuyu birleştiren tatlardan (klasik çay bardağında tatlı acı sosla sunulan pastırmaya sarılı karides şiş, humus soslu ızgara kalamar) seçilmiş görünüyordu.
Kaçırdım diye sakın üzülmeyin! Arkas'ı var...Özellikle sanat kulvarında etkinliğe aç olan İzmir'e farklı bir soluk üfleyen sergi 30 Haziran'a kadar görülebilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.