Zahide ile Yetiş'tim Hayata'
Zahide son kitabımın tanıtımı için beni ATV'deki canlı yayınında konuk etmek isteyince soluğu İstanbul'da aldım. Üniversiteden ev arkadaşım olan Koray Akpınar ile birlikte stüdyoya girdik. Bir süredir radyoda çalıştığım ve uzun zamandır müzik eğlence işinden uzak olduğumdan dolayı, stüdyo ve kulisin telaşesi hem çok tatlı, hem de hafiften stresli geldi bana. Radyoda böyle dertleriniz olmuyor. Giyim- kuşam, kuaför falan....
Bir yandan da yıllar yılı TRT'de görev yapmakta olan bir sunucu olarak ne kadar deneyimli olursanız olun, özel sektörün kurtlar sofrasında işin çok daha farklı, belki daha adrenalinli ve toleranssız yürüdüğünü hatırlıyorsunuz. İzlenme ölçümleri, programın seyrini anbean etkiliyor. Özellikle de kadın kuşağı denen, rekabetin en acımasız olduğu alanda...
Bir de programın ağır topu, düzenli danışman, eski müftü yardımcısı Yusuf Kavaklı hocanın yanımda oturuyor olması olgusu var ki anlatılmaz, yaşanır! Her ne kadar kendisiyle pek çok konuda aynı fikirde olmasam da iyi anlaştığım biri oldu. Bu esnada benim devreler hepten yandı! Bir yanımda aynı fikirde olduğum ama elektrik alamadığım Tuğçe Hanım, diğer yanda da hemfikir olmasam da varlığından keyif aldığım bir adam ... (Belki Yusuf hocayı canlı yayında minyatür Kabe modelini hanımlara tavaf ettiren fenomen adam olarak hatırlarsınız.)
Gak diyorum, Tuğçe Hanım telefondaki seyirciye ' Kalbinizden çıkan pembe ışık 'falan diyor. Çekim yasasına Star Wars tadı veriyor. (Hani ışın kılıcına çeyrek var). Guk diyorum, hoca 'Adam hacca mı gidecek, çocuğunu mu evlendirecek? Elbette önce hacca gidecek!' diye bağırıyor. Sonra da bana dönüp, eliyle dizime vurarak, 'sen de evde kalmışın. Ne zaman evlencen bakayım?' diye ayar veriyor.
Ne diyeyim? 'Hocam az biraz para var. Hacca mı gideyim, evleneyim mi ben de şaşırdım' deyip ters köşe yapıyorum, bu kez Yusuf hoca şaşırıyor. Ama hoca kurt! 'Seni ben evlendiririm valla!' diyor. Ben de almışım gazı, 'hocam, daha da sizin izniniz olmadan gerdeğe dahi girmem!' diyorum. Stüdyo konuğu kadınlar basıyor kahkahayı...
Zahide bir yandan 90 yaşındaki evinden atılacak ninenin derdine derman olmaya çalışıyor, öte yandan 3G ile bir evdeki altın gününe bağlanıyor. Neredeyim yarabbiiii!
Harala gürele program geçiyor. Program sonunda Zahide bir de pasta kesiyor bana canlı yayında.. Duygulanıyorum. İşte böyle! Zahide ve ekibine ve elbette Koray'a çok teşekkür ediyorum. Hayatımın en ilginç doğum günlerinden birini yaşadım sayelerinde... Allah dostluğunuzu daim etsin.
Bu neyin kafası?
Uzaylılar yörüngeden dünya televizyonlarını izleyerek insan nesli hakkında fikir sahibi olmaya çalışsa ve bir tek Flash TV çekiyor olsa ... Düşünün, 24 saat halay çeken bir grup insan... Hakkımızda ne düşünürlerdi acaba? Pil niyetine alıp gezegenlerine götürmesinler?
Böyle referanduma can kurban
İsviçre'de ekonomik sıkıntılar sonrası, vatandaşı rahatlatmak adına herkese aylık 2800 dolar maaş bağlamak için devlet referandum yapacakmış. Eğer herkes evet derse bu maaş bağlanacakmış. Biz de istiyoruz böyle referandum ... Hayırcıları bizzat ben ikna edicem, söz!
Olsun
Dost olsun. Eski ve biraz yıllanmış olsun.
Sofra olsun. Sıcak, samimi, masasız olsun.
Günlerimiz dertsiz, gamsız, tasasız olsun.
Para olsun. Helal, alınteri, haramsız olsun.
Takvimlerimiz hep tertemiz, borçsuz olsun.
Evlat olsun. Kız erkek önemli değil, hayırlı olsun.
Ayakkabı olsun. Kaç numara olursa olsun, kutusuz olsun.
Okuyucu olsun. Kim olursa olsun, sizin gibi olsun.
Yeni yıl beklentiniz gerçekleşmezse üzülmeyiniz, sağlık olsun.
Günleriniz neşe, afiyet dolsun.
2014'ümüz yine beraber olsun.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.