Hürol Dağdelen

Kuran Kursu'ndan sonra 'buluğ çağı' dersi!

Gelişme çağında çocuklar, çeşitli sorunlar yaşıyor, hele buluğ dönemi, çok zorlu geçiyor.
Kendini tanıması, anne ve babasına davranışları, cinselliğin farkına varması, hepsi de tek başına altından kalkamayacağı bir süreç...
Sadece ebeveynin ya da öğretmenlerin de dengede duracağı bir zaman dilimi değil bu...
Birlikte, sabırla, inançla yürütülmeli... Öfkeden ve şiddetten uzak olmalı.
***
Bizim gençliğimizde din ve ahlak önemli bir faktördü bu süreçte; her şeyden önce büyüklere saygı ve sevgi vardı, her ne olursa olsun...
Buna ister korku deyin isterse saygı. Öyleydi, o dönemin yaşam gerçeği.
Şimdi gelişen dünya düzeni, sınavlarla yorulmuş beyinleriyle, sürekli yarış içinde olma koşuşturması ve özellikle bilgisayar/oyun kaosu içinde boğulan çocuk, daha bencil düşünüyor, şiddete meyilli oluyor.
Bunun, bir şekilde önüne geçmek gerek... Bu da sağlıklı bilgi akışıyla olur.
Bir şekilde, bilim ve dinin el ele vermesiyle...
***
Bu konuda örnek bir uygulama yaşandı önceki gün Karşıyaka'da, Tersane Mahallesi'nde... Mahalle Muhtarı Cenan Esmer'in girişimiyle, ilk kez Tersane Camisi'nde Kuran Kursu'na katılan çocuklara ve ailelerine yönelik bir buluğ çağı, bilgilendirme toplantısı yapıldı.
Dr. Ruhan Ayan Çerezcioğlu ve Dr. Oben Şenoğlu, caminin hemen yanındaki Tersane Camisi Derneği binasında, kurstan hemen sonra, buluğ çağına gelmiş çocukların sorunlarını anlattı, çözüm yollarını gösterdi, bu süreci "zararsız" atlatabilmek için neler yapılması gerektiğini öğretti.
Bu söyleşiyi hem çocuklar hem de anneler, merakla izledi, yüzleşti, notlar aldı.
***
Söyleşinin sonunda, herkes bir "büyüme sürecine" katkı koymanın gururunu yaşadı. Anneler, mahalle muhtarı Esmer'e ve Dernek Başkanı Asım Gür'e teşekkür etti.
Hayat, her zaman televizyonda "film gibi" izlenmiyor. Gerçeğe dokunmak, hissetmek gerek...
Bu da kent yöneticilerinin duyarlı olmasıyla mümkün...
SÖZÜN ÖZÜ
Akıllı adam aklını kullanır. Daha akıllı adam başkalarının da aklını kullanır.
Bernard Shaw
Sonunda ekmek de nasibini aldı!
Tavas muhabiri arkadaşım Yılmaz Bayras anlatınca olayı çok şaşırdım, "Yok olamaz" dedim, "ekmeğin bir karizması var, rekabet zincirine halka yapılamaz..."
Öyle değilmiş, resmen rekabetin içine düşmüş ekmek...
Tavas'ta ekmek fırınları arasındaki müşteri kapma yarışı kıyasıya olunca, çeşitli kampanyalarla, cezbetme dönemi başlamış...
***
İlçede fırıncılık yapan Yusuf ve Mehmet Barutçu kardeşler, her gün ekmeklerden birine şifreli bir gıda ürünü yerleştirmiş... Bulup da getirene, hemen bir küçük altın veriliyor.
Şanslı müşteri bununla da kalmıyor, 10 gün boyunca 10 ekmeği ücretsiz alıyor.
Barut kardeşler kampanyadan vazgeçmeye niyetli görünmüyor; "Kampanyamızın şimdilik bir süresi yok, ekmek alan vatandaşlarımıza altın dağıtmaya devam edeceğiz" diyorlar.
Peki, nereye kadar; en çok müşteriye ulaşana kadar...
Geçmişte bir ekmek almak için sırada beklediğimiz günleri düşündükçe, nereden nerelere geldik.
27 Ağustos'u unutmayın!
27 Ağustos gecesi 30 dakika gökyüzüne bakın. Mars, yıldızlı gökyüzünde en parlak gezegen olacak. Dünyamızdan 34,65 milyon mil uzaklıkta olamasına rağmen Dolunay kadar büyük olacak. Dünyanın sanki 2 Ay'ı varmış gibi çıplak gözle görebileceğiz. Bu olay gelecek sefer, 2287 yılında gerçekleşecek.
Bu muhteşem görsel ziyafeti, bir daha görmek mümkün mü?

Metin Akpınar isyanda!

Hem başarılı oyunculuğu hem de bilge kişiliğiyle öne çıkan bir isim olan Metin Akpınar, önceki gece, Okan Bayülgen'in sunduğu "Senin Hikayen" adlı programının konuğu oldu. Dobra kimliğiyle tanınan Akpınar, önümüzdeki günlerde ekrana gelecek olan, jüri üyeliğini yaptığı Popstar Alaturka elemeleri hakkında gerçekçi bir tablo ortaya koydu.
Bugüne kadar kimsenin dile getirdiği, hiçbir jüri üstesinin dikkat çekmediği, "Bana ne gençlikten, paramı versinler yeter" diye savurduğu bir kültür erozyonuydu ortaya çıkan resim...
Dedi ki Akpınar: "13-14 kişi seçilecekti. Aşağı yukarı 3 bin kişi müracaat etti. Benim çok içim yandı. Nerelerde olduğumuzu bir kez daha çok net gördüm... Hiçbiri de doğru düzgün şeyler söylemedi. Doğru ve güvenilir bilgiye ulaşamıyor bunlar. İnterneti bilse ne ala! Ne dinliyor bilmiyorum. Bize gösterdikleri şeyler, nereden dinlediler, nereden öğrendiler dehşet içindeyim. Programın adı 'Popstar Alaturka'. Hem klasik Türk musikisi olacak, hem Türk Halk müziği olacak, belki özgün müzik de olacak içinde. Bir kul da bir şarkı söylesin be kardeşim! Bir alaturka şarkı söylesin. Hiçbiri beceremedi. Çok üzüldüm."
Doğru bir tespit, dış kültürel baskı altında kalan çocuklar, kendi şarkıları bile bilmiyor artık..
Bunun birilerinin söylemesi gerekiyordu. O da Metin Akpınar'a düştü.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.