• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Nazım Hikmet’i ne çabuk unutmuşuz! HÜROL DAĞDELEN

Nazım Hikmet'i ne çabuk unutmuşuz!

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21 Ekim 2009, 19:32
Ünlü şairimiz Nazım Hikmet'in hapishanede geçen günlerini konu alan "Mavi Gözlü Dev" önceki gece ilk kez ekrana geldi.
Bence başarılı bir biyografiydi, hatta Nazım'ı canlandıran Yekta Dikinciler de müthiş bir kimlik sınavı vermişti ama ekran izleyicisi, bu özel çalışmaya ihtiyacı olan desteği sağlamadı nedense...
Yani Nazım'ın kimisi beste olan şiirlerini kerhen okuyor ve dinliyoruz ama ama onun mücadeleyle yüklü yaşamına hiç de hassasiyet göstermiyoruz.
Varsa yoksa yerli dizi...
Sonuçta, "Mavi Gözlü Dev"in izlenme oranı, içler acısıydı.
***
Bir değer, ona gösterilen ilgiyle, yüzyıllar boyu yaşar. Ancak görülen o ki, Nazım Hikmet, gelip geçici bir özentiymiş (!)..
Ben, bu ilgisizlikten, bunu anlıyorum.
Filminin reytingi 20. sırada gösteriyorsa Nazım Hikmet'i, biz hala kültür-sanattan yoksunuz kardeşim...
Sıkılıyoruz, izlemiyoruz (!)
Çünkü şiddet, intikam, silah olmuş rehberimiz, Nazım o yürekleri titreten vatan şiirleriyle seslenmiş kime ne!
Gerçeğin ışığı olmuş bize ne!
Zaman, artık emek vermeden yaşamaya dönüyor.
Emekçi Nazım, kimin umurunda!

SÖZÜN ÖZÜ
Yapılırken heyecan duyulmayan işler, başarılamaz.
Emerson

İçim acıdı...
Sanıyorum, Kürt Açılımı'nın ilk ayağıydı önceki gün yaşadıklarımız... Mehmetçiğe kurşun sıkan, bomba atan, tuzak kuran bir grup terörist dağdan indi, teslim oldu, yargılandı ve serbest bırakıldı.
Her anı, ekrandan canlı canlı izledik.
Güneydoğu insanı da bu anı, alkışlarla, şarkılarla resmetti. Yani, vatan toprağını korumak, o insanların can emniyetini sağlamak için hayatını hiçe sayan Mehmetçiği şehit edenlereydi bu ilgi...
Ne büyük tezat değil mi?
***
Hiçbir zaman özgürlüğe karşı çıkmadım, hiçbir zaman kişinin din, dil, ırk serbestliğini eleştirmedim.
Halkın fikir özgürlüğü baştacımdır her zaman...
Benim için Türk de birdir Kürt de...
Ama bu sahne içimi acıttı, canımı yaktı.
Çünkü yıllarca, kan aktı ülkemde, kardeş kanı... Birileri dağa çıktı, kurşun sıktı, tuzak kurdu; birileri de yurdumu savundu, canını siper etti.
Bu nedenle gördüğüm o sahne, sadece benim değil, milyonların yüreğini yaktı. Hele en çok da, o insanları korumak için, canını veren şehitlerin anne ve babalarının...
Peki nerede kaldı samimiyet, nerede verilen sözler...
Bunları düşündükçe, bu süreç çok zor geçecek gibi görünüyor.
***
Evet, ateşkese ihtiyacımız var, artık kanın durmasına da...
Barış gelecekse ülkeme, bu sessiz ve derinden olmalı...
Bir şova dönüşmemeli.
Yürekleri yakmadan.
Yoksa, hiçbir Mehmetçiğe, hiçbir aileye, hiçbir şehit ailesine anlatamazsınız o sahneyi...
Yürekler kabarır, dayanamaz.
Barışa evet, ama birilerinin "Savaşı biz kazandık" gibisinden naralar atmasına da hayır!..
Buna hiçbir Türk katlanamaz, hazmedemez.
Herşeyi geçtim, şehitlere bunun hesabını kimse veremez.
Onlara hepimizin can borcu var çünkü...

Saygı duyulacak karar
Cansel Elçin'i "Hatırla Sevgili"de izledim; kısa sürede kanım ısındı bu genç oyuncuya...
Hem başarılı hem de mütevazı bir sanatçı kimliği vardı. "Türk sineması yeni bir jön kazandı" demiştim eşime...
Ancak o oyunculukta da kalmadı, bir de kamera arkasını denedi. "Kampüs'te Çıplak Ayaklar" onun yönetmen olarak soyunduğu bir film...
Filmi henüz izlemedim, o konuda yorum yapamam. Ama Elçin'in, konuk olduğu bir programda, bir düşü gerçekleştirmenin verdiği hazla aktardığı mesaj hoşuma gitti. Bu satırlar, işte onun için...
***
Programda Cansel Elçin'e, filmde neden kendisinin yapımcılık ve yönetmenlik yaptığı soruldu.
Verdiği yanıt, yüreklendiriciydi:
"Ben bu filmi çekerken özgür kalmak istedim. Gidip Hindistan'da çekim yapmak, istediğim mekanlarda, üniversitede, istediğim yerlerde, istediğim castı kurmak istedim. Bunun için de kendi şirketimi kurdum."
Bu cesur bir karar, hem de tüm riskler göz önüne alınarak...
İdealistlere, topluma zarar vermedikleri sürece, hep saygı duydum.
Cansel Elçin'e de...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.