Kimi 'Yapı var' diyor, kimi 'Yapamayacaksan işte kapı' diyor. Milli aranın, açılan yaranın merhemi olacağını umanlar da maalesef çapını bilmiyor. Deplasmancıların ev sahiplerini depresyona soktuğu, yine tuhaf kararlarla ligimizin tuhaf koktuğu bir haftaydı yaşanan. Goca Bodrum'un tüm hırsını boca ettiği ancak gücünün bir yere kadar yettiği maçta lider "1-0 olsun bizim olsun" dedi, öyle de oldu. Gotham'ın Batman'i varsa, G.Saray'ın Bastman'i var. Fener'in penaltısı da çok konuşuldu tabelaya yansıyan altısı da. Oğuz Aydın için de "Gözün aydın Fener" demeli. Ve bundan sonraki bölümde onun da ismi akla gelmeli.
SEVDİKÇE SEVESİ GELİYOR
Ve Göz-Göz. Evinde yapamadığını yani dışarıdaki performansına puan olarak katamadığını nihayet gerçekleştirdi. Tabiri caizse "Biz bitti demeden bitmez" dedi. Bokele'nin yaşadığı talihsizlikten sonra "Bak hele" dedirten oyunu, taraftarların güzel oyuna doyumu, hücum hattının birbirleriyle uyumu, her şey yerli yerindeydi. Sahada 4-2'lik pardon 4-4'lük bir Göztepe vardı.
Stoilov haftalardır boşuna "Hedef Avrupa" demiyor ve böyle oynadıkça tribünlerin bu takımı "Sevdikçe sevesi geliyor."
TARİH TEKERRÜR EDER
Beşiktaş tarafı ise biraz karışık. Aslında camia duruma geçen seneden alışık. Sezon öncesindeki 5-0'lık "Süper" başlangıç sonrası esen rüzgar yerini parçalı bulutlu umutlara bıraktı. İlk iki hafta zirveyi gören Kartal, şimdilerde yuvasını 6. basamağa yaptı. Önünde iki önemli maç var. Biri diplerdeki Hatay, diğeri zirveye göz dikmiş Fener. Beşiktaş bu, belki gider ikisini de yener. Aksi taktirde tarih tekerrür eder
ONDAN SONRA GALİBİYET
Gelelim Ege'ye. Özellikle Altay ve Denizli'ye. Eninde sonunda bir gün yenmelerini bekliyorduk. Bunu onunda sonunda yaptılar. On maçtır yoklardı. İkisi de galibiyeti hatırladı. Bu köklü camiaları bu vaziyette görmek çok acı. Umarız kesilir şu geçmek bilmeyen sancı. Herkes konuşuyor, icraat yapan yok. Bu bölgede en çok duyduğumuz sadece bir kamyon laf. Mesela camia birlik olsa düşer miydi Kaf-Sin-Kaf. İyi haftalar...