Ellerin dert görmesin Ahmet
İyi bir haberci her şeyden önce, pazara gitse bile fotoğraf makinesi yanındadır onun...
Bir doğa dostudur; sık sık bu sevgiliyle buluşur, elinden geldiğince de korur, kollar, yaşatır.
Epeydir TRT İzmir Televizyonu'nun Basın ve Halkla İlişkiler biriminde görevli ama onun kökü gazete, alışkanlıklar biter mi?
Gittiği, gezdiği her yeri çeker Ahmet... İnsanı, doğayı, köyü, kasabayı; bugünden yarına, değerler yok olmasın diye...
***
Yamanlar, İzmir'in en görkemli dağı, en verimli bölgesiydi bir zamanlar... Çocukluğumda ailece piknik yapmaya giderdik; yemyeşil bir ormanlık alanda, muhteşem bir körfez manzarası eşliğinde...
Bir doğa harikasıydı Yamanlar...
Tabii geçmişte.
Çünkü koruyamadık, yoğun göçün de etkisiyle, gecekondu istilasına uğradı, belediye başkanları göz yumdu, mafya pazarladı. Bir gecede evler dikildi, yasadışı...
Güzelim dağ, şimdi yıkık dökük, bölüm pörçük binaların esaretinde...
Küçük bölgede, ormanlık bir alan kaldı sadece, onun da çoğu yanık...
***
Sözün özü:
Ahmet Aydın Akansu ile Yamanlar, bir sergide buluştu önceki gün... Akansu, yıllardır binbir emekle çektiği fotoğraflardan bir bölümünü Karşıyaka Belediyesi Sergi Salonu'nda, halkın beğenisine sundu.
Her biri ayrı değer, anlık görüntüler... Kimisi saniyenin 10'da biri kadar bir an...
Her bir kare, insana özgü, doğaya özgü...
Ve serginin belki de en can alıcı yanı, amacı; Ahmet Aydın bu fotoğrafları, onca emeği, bir kutsal amaç uğruna satıyor.
Yamanlar Dağı'nın bir süre önce yanan bölümünün yeniden yeşermesi için...
O fotoğrafların tüm geliri ormana kısaca..
En azından, kalan o küçücük bölgeyi kazanmak adına... Katledilmesine göz yumduğumuz doğanın gönlünü almak adına...
Çünkü her bir fotoğraf, yüzlerce fidan değerinde.
Bu, boğa ve insana yakışan bir buluşma.
Ellerin dert görmesin Ahmet, umuda ışık yaktığın için.
Kentlilik bilinci çocukken başlar
Her şeyi Milli Eğitim'den beklemek saflık... Çünkü devlet kasası belli, sürekli açık veriyor.
Oysa, özellikle çocuklar, sadece anne ve babadan değil yerel yönetimden de ilgi ve sevgi bekliyor. Hele okuma çağına gelmişlerse...
Bu tartışılmaz bir gerçek..
O halde kent yöneticileri de bir şeyler yapmalı.
Özellikle belediyeler...
***
Bir örnek geldi önüme, çok hoşuma gitti, sizinle paylaşmak istiyorum.
Denizli'nin Tavas İlçesi, Kızılcabölük Belediye Başkanı Abdülkadir Uslu, bu yıl birinci sınıfa başlayan minik öğrencilere "İlk Okuma" kitabını dağıtmış önceki gün...
Öğrencilerin yüzlerinde bir tebessüm ve merak var, bakınca...
Hoşuma giden bir diğer ayrıntı da, kitabın hemen altında yer alan bir slogan: "Kızılcabölük'ü karşılıksız sevdik."
Başkan Uslu yaşadığı beldeyi seven, uyanık bir adam belli. Çünkü yaptığı şey kent bilinci açısından, olumlu bir girişim...
***
Çünkü bir ülkede başarılı olmanın iki yolu var; doğup büyüdüğü beldeyi çok sevmek ve çalışkan olmak...
Yani, kentlilik bilinci, sadece orayı sevmekle olmaz, birşeyler de vermek gerek...
İşte "Kızılcabölük'ü karşılıksız sevdik" sözünün tam karşılığı bu.
Hele, ilk okumaya başlayan bir çocuğun yüreğine, bu sevgi, böyle giriyorsa...
O zaman Kızılcabölük'e, karada ölüm yok!
Bravo başkan.
SÖZÜN ÖZÜ
Sen neye hazırsan, o da sana hazırdır.
Marc Victor Hansen
İKİ ŞEY
Yanlış yapmanı engeller:
1) Kişileri ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
2) Hak yememek
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.