• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Zerrin Özer’in İstanbul itirafı HÜROL DAĞDELEN

Zerrin Özer'in İstanbul itirafı

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06 Ocak 2010, 19:37
Zerrin Özer, Türk müziğinin en güçlü seslerinden biri... Öyle böyle değil, yıllar önce onun Fuar Açıkhava'da bir konserine gitmiştim; ilk sıralarda oturduğum için hala etkisindeyim.
Güçlü bir ses, o açık alanda bile, insanın ruhunu sarıyordu.
Bence bulunduğu yerin çok üstünde olmalıydı; belki kendi hataları, onu zirvede oturtmadı.
***
Ünlü şarkıcı önceki gece Saba Tümer'in konuğu oldu ve ilginç bir laf etti:
"Ben de harcananlardan biriyim. İstanbul çoğu insan gibi, beni de harcadı."
Bir sanatçının, birçok meslekdaşının övgüler düzdüğü kent için, farklı bir yorumu bu...
Diyor ki Özer:
"İstanbul'a geldim ve bütün acıları, hüzünleri burada yaşadım. Zerrin'in en mutlu olduğu yıllar ne zaman deseler, Ankara'daki çocukluğum, gençliğim derim. Burada ne kadar iyi niyetli olursanız olun, fazla mütevazi olma gerçek sanırlar gibi, üstünüze basıyorlar."
***
Oysa gerçek tam bu değil, insanın kötü anıları varsa, kentin ne suçu var; insanlar insafsız artık, tüm gerçek bu...
Çünkü para orada, şöhret orada, zevk orada, et pazarı orada...
Yani, tam mafya ortamı...
O acımasız zihniyet, dünyanın en güzel şehirlerinden birini teslim almış durumda...
Böyle olunca...
Acı çekmek de kaçınılmaz oluyor.

"Alo"nun sırrı ölümsüz bir aşk!
Telefonda hemen hemen her gün kimbilir kaç kez kullandığımız "Alo" sözcüğü, gerçekte bir sevgilinin kısaltılmış adıdır. Sevgilinin tam adı Allessandra Lolita Oswaldo'dur. Bu sevimli genç kız, telefonu icat eden, A.Graham Bell'in sevgilisiydi. Graham Bell telefonu icat edince ilk hattı sevgilisinin evine çekti. Atölyesinde telefon çalınca arayanın Allessandra Lolita Oswaldo'dan başkası olamayacağını bildiğinden Graham Bell, telefonu açar açmaz "Allessandra Lolita Oswaldo" diyordu. Bell, zamanla sevgilisine, adını kısaltarak hitap etmeye başladı ve telefonu her açışında onu "Ale Lolos" diye karşıladı.
Çalışmaları uzadıkça Graham Bell, sevgilisinin adını daha da kısalttı ve öne iki heceli bir ad buldu. Bu kısa ad "Alo" idi. Allessandra Lolita Oswaldo, geliştirip tüm kente yaymaya çalıştığı telefondan başka birşey düşünmeyen sevgilisinin bitmek tükenmek bilmeyen deneylerinden rahatsız olmaya başlayınca Graham Bell'i telefonuyla başbaşa bırakıp onu terketti. Yaşlı Bell, sevgilisinin bir gün onu arayacağı umuduyla telefonun başından ayrılmadı. Kentte çekilen telefon hatlarının sayısı da giderek artmaya başlamıştı.
Graham Bell'i artık başka kişiler de arıyordu. Fakat o, telefonun her çalışında kendisini sevgilisinin aradığını sanarak telefonunu "Alo" diyerek açıyor ve artık herkes "Alo" diyordu. O günlerde hemen herkes telefonu açtıklarında Alexander Graham Bell'in anısına saygı olarak "Alo" demeye başladı. Bugün tümümüzün kullandığı "Alo" sözcüğü işte o günlerden günümüze uzanmaktadır.

'Yaban'la gelen şöhret
Son aylarda, herkes "Yaban"ı konuşuyor, yani Fırat Doğruloğlu'nun "Haneler"de yansıttığı, Kadir İnanır karakterini...
Ünlü oyuncunun çektiği bir filmden yola çıkan Fırat Doğruloğlu, başarısıyla, İnanır'ın bile üstüne çıktı.
Oyunculuk kariyerine, yeni ve başarılı bir sayfa açtı.
Ancak huzursuz gördüğümce...
***
Artık, herkesin kendisini "Yaban" diye çağırdığını belirten Doğruloğlu, "Bu iş, çığrından çıkmış görünüyor. İlgiden sıkılmıyorum ama asıl kimliğimi unutmaya başladım" diyor.
Genç oyuncu haklı... Seyirci de basın da, bu işi fazla abarttı. Abaürtınca da iş çığrından çıktı ama olaya bir de şöyle bakmak lazım:
Bu karakteri oynamasaydın, sıradan rollerle, kimlik savaşı verecektin.
Şöhret sana, "Yaban"la altn bir tepside sunuldu. Bunu doğru ve akılcı kullandığın sürece, ses getirecek roller de sen bulacaktır.
Bu çok önemli bir avantaj.

Zeki Müren'in anısına...
Türk Müziği'nin ölümsüz isimlerinden biridir Zeki Müren. Ne sesi, ne de yorumu benzersizdir. Ölümünün üzerinden 13 yıl geçti ama yeri dolmadı. Bir TRT stüdyosunda, kendisi için "en anlamlı ödülü" aldığında can vermişti. Bu yüzden TRT onu unutturmuyor; söylediği şarkıları, birer albüm yapıp genç nesle sunuyor. Son örnek, 'Zeki Müren'den Seçmeler"... Harika bir çalışma olmuş. Sanat Güneşi gibi, özel bir insana yakıştı.

İKİ ŞEY
İnsanı geri bırakır
1) Kararsızlık
2) Cesaretsizlik

SÖZÜN ÖZÜ
Biz daima gerçeği arayan ve onu buldukça, bulduğumuza inandıkça ifade etmeye cesaret eden adamlar olmalıyız.
Mustafa Kemal ATATÜRK

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.