Einstein'dan 10 hayat dersi
Yaptığı buluşlar insanlığın önünü açtı, geleceğe büyük yatırımdı.
İşte bu yüzden kimliğiyle bilim dünyasının itici gücü oldu yıllardır...
Çoğu insan Einstein'ı dahi olarak görülür. Doğrudur, o şu ana kadar yaşamış en etkili bilim insanı olmanın yanında teorik fizikçi, filozof ve yazardır da...
Onun hayata, başarıya, aşka dair pek çok özlü sözü, pek çok önerisi vardır, birçok insanın bilmediği... Hele onun başarı sırları hayatın iksiri gibidir.
Çünkü bilimsel bakışı ve hayatın sırlarını, çok basit sözcüklerle, etkili iletmiştir insanoğluna...
Bilime birçok katkı sağlamış Einstein'ın başarı sırlarını merak ediyor musunuz? İşte Einstein'dan 10 hayat dersi...
***
1. Merakınızın peşinden gidin
'Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım.'
- Sizin merakınızı çeken nedir? Neyi en çok merak ediyorsunuz? Benim merak ettiğim neden bazı insanların başarılı olup bazılarının olamadığıdır. Bu yüzden yıllarca başarı üzerine çalıştım. Merakınızın peşinden giderseniz başarıya ulaşırsınız.
2. Azim paha biçilmezdir
'Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum.'
- Belirlediğiniz yolun sonuna ulaşacak kadar sabırlı mısınız? Posta pullarının gideceği yere varasıya kadar mektuba yapışıp kalmasından ötürü çok değerli olduğu söylenir. Posta pulu gibi olun ve başladığınız işi bitirin.
3. Bugüne odaklanın
'Güzel bir kızı öperken düzgün araba kullanan birisi, öpücüğe hak ettiği dikkati vermiyor demektir.'
- İki atı aynı anda süremezsiniz. Bir şeyler yapabilirsiniz ama her şeyi yapamazsınız. Şimdiye odaklanın ve bütün enerjinizi şu anda yaptığınız işe verin.
4. Hayal gücü güç verir
'Hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin önizlemesi gibidir. Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.'
- Hayal gücünüz geleceğinizi belirler. Einstein şöyle der: 'Zekanın gerçek göstergesi hayal gücüdür, bilgi değil'. Bu yüzden hayal gücünüzün hantallaşmasına izin vermeyin.'
***
5. Hata yapın
'Hiç hata yapmamış bir insan yeni bir şey denememiş demektir.'
- Hata yapmaktan korkmayın. Eğer nasıl okuyacağınızı bilirseniz hatalar sizi daha iyi bir konuma getirebilir. Başarılı olmak istiyorsanız yaptığınız hataları üçe katlayın.
6. Anı yaşayın
'Ben geleceği hiç düşünmem, ne de olsa gelecektir.'
- Geleceği ayarlamanın tek yolu olabildiğiniz kadar şimdide olmaktır. Şu anda dünü ya da yarını değiştiremezsiniz. Önemli olan tek an şimdidir.
7. Değer yaratın
'Başarılı olmaya değil, değerli olmaya çalışın.'
- Zamanınızı başarılı olmak için harcamayın, değerler yaratın. Eğer değerli olursanız başarı kendiliğinden gelecektir.
8. Farklı sonuçlar beklemeyin
'Delilik: Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek.'
- Her gün aynı rutinde yaşayarak farklı görünmeyi bekleyemezsiniz. Hayatınızın değişmesini istiyorsanız kendinizi değiştirmelisiniz.
9. Bilgi deneyimden gelir
'Bilgi malumat değildir. Bilmenin tek yolu deneyimlemektir.'
- Bir konuyu tartışabilirsiniz ama bu size sadece felsefi bir anlayış kazandırır. Bir konuyu bilmek istiyorsanız onu deneyimlemelisiniz.
10. Kuralları öğrenin, daha iyi oynayın
'Oyunun kurallarını öğrenmek zorundasınız. Böylece herkesten iyi oynayabilirsiniz.'
- Yapmanız gereken iki şey var. Birincisi oynadığınız oyunun kurallarını öğrenmek. İkincisi ise oyunu herkesten iyi oynamayı istemek. Bu iki şeyi yaparsanız başarı sizinle olur.
GÜNÜN SÖZÜ
Eğer haksızlık önünde eğilirsen, hakkınla birlikte şerefini de kaybedersin.
Hz. Ali
İnsan için en önemli yatırım
Her onbeş günde bir pazara girmek gibi bir adetim var; nedeni, çocukluğumdan kalma bir alışkanlık...
Nedeni üreticiden, taze, sağlıklı, tarladan yeni toplanmış ürün almak..
Rahmetli babam öyle söylerdi.
Bu hayatımda yer etti, gitmeden edemiyorum. Gidince de yorgun düşüyorum, çünkü hem o eski pazar yerlerinin tadı yok hem de sağlıklı, hormonsuz, organik ürün seçmek için kafa patlatıyorsun...
"Bak, abi bak hormonsuz bunlar, tarladan geldi yeniiiii", "Abi kan çıkmazsa para yok", "Böyle taze fasulyeyi tüm pazarı dolaşsan bulamazsın" vb...
Pazarcı esnafının klasik lafları bunlar, aslında malını pazarlama taktikleri...
***
Şu bir gerçek, pazarlar eski pazar değil, ürünler de eski ürün...
Çiftçi basıyor ilacı, ürünler tanınmaz halde... Domates, biber, patlıcan, erik ve daha birçok gıda sağlıksız ve apaçık hormonlu...
Bu yıl karpuzun bile o eski hali kalmadı. Eskiden aldın mı karpuzu bir ay dayanırdı; şimdi iki günü çıkaramıyor; kestiğinde leş gibi bir koku... Çürümeye başlamış bir kabuk...
Organik gıdayı ise tanımak ne mümkün!..
Yani durum vahim.
Bunun önlemenin yolu, organik gıdaları çoğaltmak, mafyanın eline giden pazar malını adam etmek...
***
Geçen gün Bastanlı'da açıldı Ekopazar... Son yıllarda gördüğüm en yararlı girişim...
Öncelikle denetimli... Tüm ürünler İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin veteriner kontrolden geçiyor.
Sonra esnafa bir sorumluluk verilmiş... Etikete bakıyorsun, kim, nerede ve nasıl üretmiş üzerinde yazıyor.
Kaçmak, aldatmak yok...
Aldığın sebze ve meyveyi güven içinde evine götürüyorsun. O ne huzur!
Ötesinde dikkatimi çeken önemli bir ayrıntı, torbaların yerini yine eskisi gibi kese kağıdı almış...
Yani sağlıklı ve özenli; üstelik kanserojen değil... Hem satana hem de alana hijyen...
Büyükşehir Belediyesi'nin bir projesi olan bez torbalar da pek şıktı.
Sözün özü, Ekopazar; ihmal edilmez, denetlenir ve içeriğine sadık kalınırsa topluma sağlık yansır.
Bu yüzden insana yapılan en önemli yatırım.
Beren Saat daha etkileyiciydi...
Milyonları ekran başına kilitleyen, sıcak bir yaz gecesi sokakta hayatı durduran dizi, Aşk-ı Memnu dramatik bir sonla bitti.
Perşembe gecesinden beri, senaryo, oyuncular ve bitiş öyküsü üzerinde hummalı bir görüş alışverişi var.
Kimi, Adnan Bey'i canlandıran Selçuk Yöntem'i, kimisi Behlül'ü oynayan Kıvanç Tatlıtuğ'u, kimisi de Nebahat Çehre'yi oyunculuk açısından göklere çıkarmış...
Bana göre ise en zor rol Bihter'i oynayan Beren Saat'in üzerine giydirilmişti.
Bir oyuncu için en riskli rol, intihar etmeye meyilli bir kadını oynamaktır.
Çünkü o anki ruh halini oynamak, o tip bir insanın ruhuna girmek demektir.
Beren Saat öyle yaptı, Bihter'in ruhuna girdi, olayı tüm çaprıcı yönleriyle izleyiciyle paylaştı.
Elleri, gözleri ve titreyen bir vücudu öylesine gerçekçi yansıttı ki Beren Saat, bilim dünyasında "Böyle bir sahne insanları intihara teşvik etmektir" tartışması bile başlattı.
Beren Saat, oyunculukta çok iyi bir noktada, daha çok genç olmasına karşın, mesleğinde bir hayli yol almış gibi...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.