Hürol Dağdelen

Batı, toplumsal bilincin kalesidir

Son günlerde yeni bir kanı oluştu, bazı sözüm ona yazarlar da bunu desteklemeye başladı.
O kanı da şu:
Anayasa'ya hayır oyu veren Türkiye'nin Batı sahili, ülkenin diğer bölgelerine göre daha muhafazakar...
Bunu yazan ve çizen, savunan İstanbul mahreçli gazeteciler, inanılmaz bir aymazlık içindeler.
Hele, şu benzetmede bulunmak, hiç olacak şey değil... "Efendim, ABD'de sahil kesimi genelde daha demokrat, iç kısımlar ise Cumhuriyetçi'dir. Bizde ise tam tersi..."
Malum kişi, oturduğu bilgisayarın başında araştırma yaparken, şunu irdelemeyi unutmuş:
Yaşadığı ülkenin gerçeklerini...
Okuma yazma oranının en yüksek olduğu illerin Batı'da bulunduğunu, Türkiye'nin Avrupa'ya açılan kapısının Batı'da inşa edildiğini, ülkenin sosyo-ekonomik dengesinin en yaygın olduğu yerleşimin Batı'da olduğunu, çağdaş, düşünen, fikir üreten beyinlerinin Batı'da yaşadığını, Türkiye'deki en ilerici gelişmelerinin Batı'dan kaynaklandığını, zengin, züppe değil, bilinçli insanların yaşadığını...
Yani, aydınlığın Batı'da olduğunu...
O zaman, "Hayır"ı bu boyutundan düşünmek gerekmez mi?
***
İzmir'de, kime sorarsanız sorun, Atatürk, Cumhuriyet ve devrimler, hayatlarının bir parçasıdır.
Yani, Egelilerin çoğunda Atatürk sevgisi yerleşmiştir; gençler kollarına K. Atatürk imzasıyla kazır bu sevgiyi, büyükler arabalarına...
Çünkü inandıkları tek değer vardır; bağımsız ve özgürlükçü bir Türkiye...
Lider de Atatürk.
Bunun için hep pozitif mesaj verirler, Anadolu'nun en ücra köşesine... Bütüncül düşünürler, İzmir onlar için neyse, Diyarbakır da öyledir.
Bu nedenle Doğu'dan Güneydoğu'dan gelen vatandaşlarımız, en rahat İzmir'de yaşar, yerleşir, yuva kurarlar.
Çünkü kimse onlara, "Sen necisin" diye sormaz, aklına bile gelmez zira...
Onlar için, Türkiye vatandır, insanı da Türkiye vatandaşı...
Bugün iş dünyasının zirvesinde, gazetelerin başında, sanatın her kolunda, yönetimin her kademesinde İzmirli, Egeli vardır.
Hep onlar için şu söylenir: "İşini biliyor, disiplinli, saygılı, dürüst..."
Çünkü onları yetiştiren toplum yapısı, yalan, riya bilmez. Dalaveraya kapalıdır yüreği...
Tek yolu Aatürk'ün ışığıdır.
Aydınlık, özgür, bağımsız, laik, demokrat ve vatansever...
***
Sözüm bu gerçekleri görenlere değil, saptırmak isteyene... İzmir için "Faşist", Batı için "Muhafazakar" diyene...
Oysa onlar, 12 Eylül darbesinde inlerine girmiş, ortalığın sakinleşmesini beklemiş, darbeciyi alkışlamış, darbe anayasasını da hararetle onaylamıştı.
Birçok sanatçı, sayısız politikacı, binlerce işveren, hep şu vurguyu yapmıştı gazetelere:
"Asker tam zamanında geldi, yoksa Türkiye diye bir ülke kalmayacaktı."
"Kenan Paşa çok yaşa... Ülkemizi kurtardın. Sağol varol."
"Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkeyi kaostan çıkardı. Onlara minnet borçluyuz."
Kanıt mı... Hepsi gazetelerin arşivlerinde... Gelin, göstereyim.
O yıllarda yağ çekmenin, dalkavukluğun sınırı yoktu. Bu yüzden işin şirazesi kaydı. Darbecilik "kahramanlık" oldu.
Şimdi bakıyorum da anayasa değişikliği için Evet oyları fazla çıkınca, sıraya girmiş millet, darbecileri yargılamak için...
Artık iş işten geçti arkadaş... Gücünü o zaman gösterecektin.
***
Demem o ki, aynı oyun şimdi, bu ülkenin en çağdaş, en demokrat, en Atatürkçü illerinin bulunduğu Batı için oynanıyor.
Daha düne kadar, "İzmir, Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı", "Antalya, turizmin can damarı", "Denizli en hızlı gelişen çağdaş kent" denirken, bugün birileri muhafazakarlığı kaşıyor.
Yaşadığım şehre, yaşadığım bölgeye en büyük hakarettir bu...
Hem yaşam tarzı hem düşünce özgürlüğüne verdiği destekle Batı, bu ülkenin en gerçekçi, en demokrat bakışıdır. Dönekliği, yalakalığı yoktur. Kanmaz, inanmaz, yönlendirilemez.
Toplumsal bilincin kalesidir burası...
GÜNÜN SÖZÜ
Bazı kimseler çağdaş olmayı kafir olmaktan sayıyor. Her sarıklıyı hoca sanmayın. Hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.
K. Atatürk

Bir tespit...

Çocukluğumda Yeşilova, keyifle takip ettiğim kulüplerden biriydi, hele kaptanları, kulüple özdeşleşmiş Mustafa Küçükoğullarından (Tatlı Mustafa) ile hep spor gazetelerinin baş köşesinde bir kulüp olmuştu. Gel zaman git zaman, maddi sorunlarla boğuştu, profesyonel ligde tutunma gücü kalmadı.
Ancak, bir yazıma gelen saygılı eleştiri, Yeşilova'nın
hala futbolcu yetiştirdiği umudunu yeşertti bende...
Bir yazımda Trabzonspor ve Milli Takım'ın kalecisi, Onur'un Karşıyaka'nın alt yapısından yetiştiğini yazmıştım. Bir Yeşilovalı antrenör, bunun böyle olmadığını kibar bir dille yazmış...
Kaleme alan kişi, Serkan Küçükoğullarından...
Diyor ki; "Onur Kıvrak 7 yaş ile 16 yaş arasında İzmir'in eski kulüplerinden Yeşilova Spor Kulübü'nde yetişmiştir... Milli Takım'a seçildikten sonra Karşıyaka Spor Kulübü'ne transfer olmuştur."
Teşekkür ederim Serkan hocaya... Dediğim gibi, her şeyi sağlıklı takip edemiyoruz medyanın gündemine gelmeyince...
Evet Onur, genç yaşta girmişti KSK'nin A Takımına... Benim aklımda da altyapıdan diye kalmış...
Sonuç olarak, Onur'da, her iki kulübün de emeği var, elbette bulup yetiştiren Yeşilova'nın daha fazla...
Dans festivali bir kazanımdır
Önceki akşam, geleneksel Karşıyaka Festivali çerçevesinde Dünya Latin Dansları Yarışması düzenlendi, Mavişehir Spor Salonu'nda...
İzlemeyi çok istediğim halde gidemedim ama muhabir arkadaşlarım yarışmanın büyük ilgi gördüğünü söyledi bana..
Dünyanın dört bir köşesinden gelen yarışmacıların da başarılı bir performans sergilediğini belirttiler.
Bunlar güzel şeyler... Neden?
***
Bir kere, temelinde Dünya Dans Konseyi gibi saygın bir organizasyon var, sonra da güzel İzmir'in güzel Karşıyaka'sı...
Geçen yıl da düzenlenen etkinlik, geleneksel olacak gibi...
Olursa İzmir kazanır, çünkü bu tür etkinliklere yabancılar büyük ilgi gösteriyor ve takip ediyor.
Turizme de katkısı, tartışılmaz. Öyleyse aynı ciddiyetle devam...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.