Türkiye'nin en yürekli en gerçek sanatçısıydı
Gerek yazıyla, gerek söylemle... Bir şarkcının, bir oyuncunun önce bunu hak etmesi gerek...
Çünkü sanatçı dediğin insan, iki şarkı söyleyip kıvırtan, gerdan kıran değil, toplumun sesi, vicdanı, yüreği olandır.
Çünkü sanatçı, toplum için var olandır, örnektir, özel insandır. Dedikodudan değil gerçeklerden beslenir, şöhret olmak değil sevgi olmanın peşindedir. Mütevazıdir.
Dün kaybettiğimiz Neşet Ertaş gibi...
***
Hayatını Anadolu'nun sesini, müzik kültürünü, sazı ve sözüyle toplumun geneline yaymaya adayan, halk müziğinin tanınmış ismi babası Muharrem Ertaş gibi, gelenekleri yaşatan, emek veren, halkın ağıtlarına türküler yakan, başta 70'li yıllar olmak üzere, toplumun şirajezinin kaydığı yıllarda, birleştirici bir sanatçı olan Neşet Ertaş, hep halkın yanında olmayı yeğledi; şöhret olmak için televizyondan radyodan beslenmedi, sadece insanların gönlüne girmeyi önemsedi.
Laf değil, türkü üretti.
Tıpkı Aşık Veysel gibi, tıpkı Mahsuni Şerif gibi... Onları yıllar önce yitirdik.
Şimdi de Neşet Ertaş, bırakıp gibi bizleri, sonsuza yolculuğa çıktı.
Onunla birlikte, yıllardır doğaçlama süregelen, Anadolu sevgisini taşıyan bir müzik çağı da kapandı bence... Çünkü Anadolu ezgilerinde, Ertaş döneminin son temsilcisiydi.
Türkülerinin yaşayacak olması tek tesellimiz...
***
Hani şimdi "Bizler Devlet sanatçısıyız" diye caka satanlar var ya, geçmişte Neşet Ertaş'ın verdiği dersten hiç etkilenmemiş anlaşılan...
Oysa o derste, gerçek bir sanatçı olmanın ipuçları vardı. Şimdi o dersi hatırlayalım mı?
***
Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanlığı döneminde, kendisine "Devlet Sanatçılığı" ünvanı teklif edilmişti. İşte o günleri Ertaş şöyle anlatıyor:
"Ben kendilerine 'hepimiz devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçılığı bana ayrımcılık geliyor' diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından 'Üstün Hizmet Madalyası'nı kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdatlarımız adına aldım" demiştir.
Bugün sanatçı dediğimiz zümreden hangisi, Neşet Ertaş kadar böyle yücelir toplum önünde...
***
UNESCO tarafından "Yaşayan Efsane" olarak kabul edilen Neşet Ertaş, bir halk sanatçısıydı. Yüreği bu ülke için, Anadolu insanı için çarptı, son nefesine kadar...
Güzel insandı, yürekli bir sanatçıydı, Anadolu'nun "çıkarsız" dostuydu; rengi, sesiydi.
Işıklar içinde yatsın. Dualarımız onunla...
GÜNÜN SÖZÜ
Karakteriniz, şöhretinizden önemlidir. Karakteriniz siz ne iseniz odur... Oysa şöhretiniz, başkaları sizi ne sanıyorsa odur.
John Wooden
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Pandomimciye ceza çığırtkana alkış! (25 Eylül 2012)
- Dizilerde çekim kalitesi üst düzeyde, hele Şubat'ta (20 Eylül 2012)
- Çiğli Atatürk Organize'de yemyeşil bir yaşam merkezi (19 Eylül 2012)
- Tasarım yarışması ve Lucien Arkas (18 Eylül 2012)
- Makedonya büyükelçisiyle atalarımı hissettim... (13 Eylül 2012)