Hürol Dağdelen

Aslında eski diziler de hala çarpıcı hala güzel

Yeni yayın dönemi geldi çattı, birçok dizi projesi art arda ekrana gelmeye başladı. Yeniler için biraz beklemek gerek, karar vermek adına ama geçmişten bugüne yansıyanlar için iki çift sözümüz olur en azından...
İzlediğim yegane dizidir Behzat Ç... Ben çok şey buluyorum bu dizide, en çok da farkındalık yaratma heyecanını...
Hem de yapım ekibinden oyuncusuna kadar... Her bölüm izleyicisini çeşitli atraksiyonlarla tahrik eden dizi, yeni yayın döneminin ilk bölümünde de yaptı yapacağını...
Ağzımızı açık bıraktı. İki yönüyle...
Hem Behzat'ın iç dünyasını yansıtan, hatta eşinin ölümü nedeniyle kendisiyle yüzleşmesini çarpıcı görüntülerle destekleyen dizi, ekrana aynı anda yansıttığı 5-6 Behzat görüntüsüyle, aslında insanoğlunun içinde yaşadığı çarpıklıkları da gün ışığına çıkardı.
Bir insanlık analiziydi bu...
İkincisi de Behzat'ın en bunalımlı anında, yüzünde, vücudunda böceklerin yürümesi... Bu tür sahneler genelde Amerikan filmlerinden araklansa da, bizlerin de aynı görsel zenginliğe ulaştığımızın kanıtıdır aslında...
Ve de hakkını vermek gerek Behzat Ç'yi, bu kadar oturmuşcasına canlandırma becerisi gösteren, adeta oyunculuk resitali veren Erdal .... izlemenin vazgeçilmez keyfi...
Hoş bu tür zenginliği sadece Behzat Ç'de de görmüyoruz, "Şubat" mesala, ondan kalır yanı yok...
Eğer, bildik konuklardan, mafya bozuntularından, kanı bozuk tipleri izlemekten sıkıldıysanız, Behzat Ç'ye ve Şubat gibi yeni alternatiflere yönelin.
Zaman ayırdığınıza değecek.
***
Geçmişten bugüne yansıyan dizilerden biri de TRT 1'de ekrana gelen "Seksenler"... Ben o dönemde, yaşamı zorlu, endişeli ve mücadeleci geçen, bir de üstüne ihtilal şiddeti yaşayan biri olarak bu dizi, artık geride bıraktığım anıların yeniden canlanması demek, bugün yaşanan olayların daha net aydınlanması demek...
Hem kendi adıma, hem de çocuklarım adına...
Çünkü bugünün gençliğine, geçmişte yaşanan sıkıntıları, darbe gerginliğini, ölümüne verilen savaşları anlatmak ancak bu tür yapımlarla mümkün...
Ötesi onlara hikaye gibi geliyor.
***
Çok acı günlerdi yaşanan...
Hele hayatının en güzel yılları, darbelerle geçen 60'lar kuşağının bir temsilcisi olarak, 1960 darbesinde doğan, 71 muhtırasında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının askeri mahkemelerde yargılanıp asılmasını "gözleri yaşlı" gazetelerde okuyan, 80 darbesinde ise binlerce insanın işkence görmesine isyan eden biri olarak, "Seksenler" dizisini izlemek, Türkiye'nin geçirdiği acı günlere yeniden bakıp hataları daha çarpıcı görmek demek...
Umarım bir daha yaşanmaz, sadece dizilerde kalır, ibret olsun diye...
GÜNÜN SÖZÜ
Dünya, aç oldukları için uyuyamayanlarla, açlardan korktukları için uyuyamayanlar arasında bölünmüş durumdadır.
Paulo Freire
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.