Otopark düşünülmeden imar izni verilen, sonrasında kapısının önü araç yığına dönen apartmanlar, artık birer kabus oldu günümüzde...
İzmir'de yaya olarak kaldırımdan yürümek mümkün değil artık; örneğin Alsancak'ta, Karşıyaka'da, Göztepe'de...
Bu öyle bir hal oldu ki, kimse kimseye aracıyla oturmaya gitmiyor, hatta "yerimi kaparlar" diye hiçbiri aracını yerinden kıpırdatmıyor. Giden ise bin pişman oluyor. Aracını koyacak yer bulana kadar sinir, stres on kat artıyor. Küfürlerin haddi hesabı yok..
Bir de eski komşuluklar kalmadı deniyor, nasıl kalsın ki...
Buna neden, her önüne gelene verilen imar izinleri, otoparkı planda görülen ama bitince hiç kontrolden geçmeyen binalar, inşaata başlamadan belediyeye ödenen (ne hikmetse) otopark paraları ve daha neler neler...
Otoparksız yapımına izin verilen yüzlerce apartman gösterebilirim size... Kurnazlığın devreye girdiği bu tür hallerde, belediye de olayı seyrediyor. Olan vatandaşa oluyor.
Aslında vatandaşın da kabahati var, işlenen cinayete hiç ses çıkarmıyor.
***
Biliyorsunuz, süpermarketler yüzünden artık bakkalların yaşama şansı kalmadı. Eskiden şehir dışında ya da uygun yerlerde kurulan büyük alışveriş merkezleri, artık ara sokaklara kadar girdi. Bununla da kalmadı, en işlek caddelerde bir bir açıldı, trafiği alt üst etti, vatandaşa yaşamak eziyet oldu.
Bunun son örneği, Şair Eşref Bulvarı üzerindeki İtfaiye Durağı'nda her gün yaşanıyor. Bu bölgede art arda açılan marketler yüzünden, her sabah bir kaos var. Günün en civcivli saatinde, markete mal getiren kamyonlar yüzünden belediye otobüsleri durağa yanaşamıyor, yasak olduğu için önce ya da sonra yolcu indiremiyor, insanlar dakikalarca aracın içinde, yükleme-boşaltmanın bitmesini bekliyor. Tabii öfke tavan yapıyor.
Oysa marketlerin şehir içinde insanların yaşama alanlarına saygı göstermesi gerek... Ne mümkün, bırakın saygı göstermeyi, manav tezgahlarını bile kaldırıma yayıyorlar. Geçebilene aşkolsun.
Bunlara kim izin veriyorsa, hesabını da o vermeli... Kimsenin vatandaşa saygısızlık yapmaya hakkı yok. Belediye açısından burada market açılması çok önemliyse, (Ki, hiç önemi yok), en azından adamlara şart koşarsın; "Mallarını sabah 07.00'den önce indir, trafiği tıkamaya hakkın yok" diye...
Belediye kimin için var?
***
Son örnek de kısa ve öz cümlelerle...
Fark ettiniz mi, kışın vatandaşı yağmurdan korusun diye yapılan kapalı duraklar teker teker kaldırılıyor. Nedeni, durağın arkasındaki iş yerinin ricası...
Oysa bu işin fantezi kısmı... İnsanlar kimin ne olduğunu görüyor, asıl can sıkan, saygısızca yapılan keyfi uygulamalar...
Kapalı durakların kaldırılıp açığa düşmesi de bunun çarpıcı bir örneği...
GÜNÜN SÖZÜ
Kişilikli olmak, kimse görmediği zaman da doğru olanı yapmaktır.
J.C. Watts