Karşıyaka Suat Taşer'de bir devrim ve Genco Erkal
İzmir bu konuda şanslı sayılır, özellikle son yıllarda yatırımlar sanat üzerine yapılıyor.
Yeni sanat merkezleri, tiyatrolar inşa ediliyor ya da eskiler yenileniyor, farklı çizgilerle yeniden hizmete giriyor.
Bu, hem sanata hem de sanatçıya özgür bir bakış sağlar, onlara kucaklandıklarını hissettirir.
***
Yazdığım önemli gelişmelerin son örneğini Karşıyaka'da yaşadım önceki akşam... Yani, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak'ın, Karşıyaka Opera ve Tiyatro Sahnesi'nden sonra hız kazandırdığı sanat yatırımlarından en anlamlısı, Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu'nun yeni görünümüyle açılış gecesinde...
Başkan Durak, Karşıyaka'nın merkezi yerinde, sadece yaz aylarında kullanılabilen tiyatroya yeni bir görünüm kazandırmış...
Bu binayı yıllardır izleyici olarak kullanan ben, gördüğüm manzara karşısında nasıl çocuklar gibi el çırptığımı anlatamam.
Bu; kışın uyuyan, her türlü iklimsel erozyona maruz kalan, yazın ise sıkış tepiş hizmet veren, oturma yerleri popomuza batan mekan gitmiş, yerine modern, gözalıcı ve çok amaçlı bir salon gelmiş...
Artık geniş, alımlı bir sahnesi var mekanın... Döküntü değil, capcanlı. Üstelik ışık içinde, her renk...
İzleyici koltukları aralıklı, ferah...
***
Biliyorum, şimdi bana diyeceksiniz ki, "elimizde kalan tek açıkhava tiyatrosu da gitti"...
Yeni mimarinin özelliklerini bilmeyince, aynı kaygıyı ben de yaşadım ama dikkatimi tavana çevirince, rahatladım.
Bina, başka salonlar gibi, tamamen tuğla örülmemiş... Çünkü yukarıda açılır kapanır çelik bir konstrdüksiyon var...
Bu da gösteriyor ki, mekanın tavanı yazın, tamemen açılacak, gözlerimiz yine yıldızlarla buluşacak.
Kuşkusuz Başkan Durak, çocukluğunu, gençliğini geçirdiği mekanın bu özelliğine dokunmak istemedi, proje mühendislerine yol gösterdi.
Bu işte sanata özgür bir bakıştır. Sanatın dört duvar arasına kapatmak yerine, çok işlevli hale getirmeyi hissetmektir.
***
Bir de Genco Erkal...
Açılış gecesinin onur konuğuydu, tiyatro sahnemizin duayen ismi, yürekli, devrimci sanatçısı...
Nazım Hikmet'in yaşamı ve şiirlerinden oluşan tek kişilik bir sanat gösterisini sundu bize...
Sunduğu, sanat gösterisi bir yana yaşamını komünist ilkelere ve vatan sevgisine adamış bir duygu yüklü kimliği sundu bizlere; Nazım Hikmet'i...
Tüm çıplaklığı, tüm gerçeğiyle; yaşayarak, inanarak...
Sanatçı nedir, kimdir? diye arada sırada sorulur ve yanıtları geçiştirilir ya...
Genco Erkal işte bunun yanıtını verdi sahnede... "Sanatçı, resmettiği kimliği ve olayları yaşar, yaşatır, hisettirir. Ötesi göz boyamadır" diyordu her bir hareketinde...
Sanatçı yüreğiyle oynar oyununu.
Bu yüzden sanki Nazım Hikmet sahnedeydi, diye hissettim gösterinin her bir anında...
Genco Erkal tiyatro sanatının çok ötesinde bir oyuncudur bence, sahnelerin dar geldiği, giydiği rol kimliğinin çok önünde bir sanat adamı...
İşte gerçek sanatçı budur.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanlar dünyaya yalnız gelirler.. Yalnız giderler.. Bana sorarsanız, yaşarken, gelirken ve giderkenkinden daha yalnızdırlar.
Emily Carr
Balçova teleferik yeni bir heyecan
İzmir'in bir turistik değeridir Teleferik... Bu güzel şehri en tepeden izleyebileceğimiz, ağaçlarla çevrili, İzmir insanının elinde kalmış, dinlenebileceği bir "doğa limanı" olan teleferik için nihayet harekete geçildi. Metrodan sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun başını en çok ağrıtan, ihaleleri basına en çok konu olan teleferik için önceki gün ilk adım atıldı, sistemin baştan sona yenilenmesine olanak sağlanması için de, yeniden temel atıldı.
***
Çocukken en çok Balçova'ya bu amaçla giderdim, telefriğe binip İzmir'e tepeden bakmak için... Yer yer beton bloklarla çevrilmeye başlayan İzmir'de yeşili görmek, denize ulaşmak için teleferik bir gayeydi benim için...
Her gidişimde, bir saate yakın sıra beklerdim ama hiç şikayet etmedim. çünkü yaşayacağım o güzel anlar, her sıkıntıyı unutturuyordu bana...
İzmirli'nin akın akın geldiği, büyük kalabalıklar oluşturduğu teleferik sayesinde o bölge de gelişti. Art arda açılan mekanlar, İzmirli'ye orman içinde yemek yeme, kahvaltı etme imkanı yarattı.
Ama teleferik bozulunca, bir de bunu neden olan yedek parça bulunamayınca, yıllarca atıl bekledi teleferik...
Böylece baştan, yeniden yapılması gerekti ve temel atıldı.
***
Şimdi benim başkandan bir ricam var; yeniden yapılanacak olan teleferikten daha çok insanın yararlanmasını sağlayacak proeyi önemsemesi...
Çünkü, nüfusu, bozulduğu günden bugüne 50 kat artan İzmirli, buraya gelince, bir saat de yetmeyecek sıra beklerken...
Bu daha uzun sürelere taşınacak. İşte bu nedenle, daha çağdaş çözümlerin yaratılması ve uygulanması gerekiyor.
Hoş Başkan Kocaoğlu, temel atma töreninde yaptığı konuşmada bunun ipuçlarını verdi ama yine de uyarmakta fayda var.
Yetir ki güzellikler eziyete dönüşmesin.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.