Hürol Dağdelen

Sınav sömürüsünün son kurbanları

Onlar hala, başka dünyanın insanları... Hayata bakışları pozitif, oyun çağındalar ve bisiklete binme telaşındalar...
Yaz aylardında kampa giderlerse ne ala, yoksa anne ve babalarıyla alıyorlar soluğu plajlarda...
Henüz kendilerine ait bir dünyaları yok. Anne ve baba ne derse o... Hayat, okul, dershane arasında geçti günleri...
Gelecek üzerine bir planları da yok, olanlar varsa, onlar da, vazcayıyor büyüdükçe...
Gönüllerinde sadece oyun var, arkadaşlık var, delikanlılığı, genç kızlığı yaşamak var.
***
Ancak yaşayamadılar ki...
Yaklaşık 20 yıldır, OKS denilen, sonra da SBS olarak değiştirilen, dershaneleri zengin eden, çocuk yürekleri de sömüren bir sınav düzeninin kurbanıydı onlar...
Son adaylarını önceki gün gönderdiler meçhule!..
Daha 14 yaşında, üstelik oyun çağında, çocuk beyinlerde geleceği düşünmeye zorlaya zorlaya, son SBS kurbanlarını uğurladılar, Anadolu liselerine, meslek okullarına...
Kobay gibi kullanılan, yarış atı gibi, ipi birincilikle göğüslemekle zorlanan çocuklar, adım adım "sorunlu büyümenin" kucağında koşuyorlar geleceğin ışığına...
Kimi mutlu, kimi hüzünlü... Kimi iyi not almış sevinçli, kimi aldığı kötü puanın etkisiyle gözyaşlarına boğulmuş...
Daha 14 yaşında onlar; derin hüznü yaşıyor küçük beyinler...
***
Bir de bunların üstüne; kimilerinin, özel okulda okumanın, torpille öğretmen marifetiyle yükseltilen (!) Orta öğretim puanlarını kıvırmanın avantajıyla öne geçmesinin haksızlığına isyan ede ede...
Devlet okullarında okuyanlar, not fakiri öğretmenleri yüzünden her türlü sıkıntıyı yaşarken, özel eğitim görenlerin bazıları da, okulları dereceye girsin diye, şişirilmiş puanlarla öne çıkartılıyor övüle, övüle...
O yüzden yüzbinlerce öğrencinin, sınav sonucu SBS puanı yüksek olmasına rağmen, bölüp çarparak elde edilen orta öğretim puanı düşük olunca, geri kalıyor yüzlerce öğrenci arkadaşından, yarım puanın bile değerinin olduğu bu sistemde...
SBS sonuçlarına göre, zirveye yerleşen özel okullara, başarılı olanların hakkını yemeden, bir de bu yönüyle bakmak gerekir diye düşünüyorum.
***
Şimdi, önümüzdeki yıl, çocukları böyle tek sınavda acımasızca eleyen, mağdur eden sistem yok.
Aldığım bilgilere göre, Milli Eğitim Bakanlığı, 8. sınıfta bütün sınavları, tek merkezten yapacak.
Ne müdüre, ne öğretmene bağlı kalmadan... İki dönemde 6 sınav sonucunda, ortalama bir sonuç alınacak. Öğrencinin kendisini yetiştirmesine zaman tanınacak.
Böylece yıllardır süren sömürü düzeni, haksızlıklar son bulacak. Öğretmen torpili bitecek, hakkı olan zirveye yerleşecek.
Umarım bunu da, çıkar ilişkilerine kurban etmeyiz.
***
Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, çok büyük mağduriyete uğrayan, haksızlığın pençesine düşen son SBS sınavı öğrencilerini de ortada bırakmamalı, onlara sahip çıkmalı...
Hiçbir çocuk açıkta kalmamalı, her küçük yüreğe kucak açmalı eğitim camiası...
Gekirse yeni okullar açılmalı, kontenjan artırılmalı...
İki çocuğu da SBS sınavı stresi yaşayan, çocuklarının çırpınışlarını gördükçe üzülen, zihnen ve madden hırpalanan bir baba olarak, bir ebeveyn olarak istiyorum bunu...
Çocukları sınav mağduru olan her anne ve baba için de...
Bugüne değin yaşanan haksızlıklara karşı çocuklarımıza bir nebze olsun moral olur belki bu davranış...
Onları küstürmek yerine kazanmak zorundayız.
Yetenekli bir kuşak heba olmamalı... Buna kimsenin hakkı yok.
SÖZÜN ÖZÜ
İnsanlar başaklara benzerler. İçleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.
Montaigne
İki yeni dizi iki yeni komedi
Yazın pek çok yeni dizi film ekranda boy göstermeye başladı, birçoğunu henüz izlemedim, anak Aldırma Gönül ve Babam Sınıta Kaldı ilgimi çekti doğrusu...
İkisi de gençlik dizisi aslında... Biri evlilik, diğeri eğitim camiası çerçevesinde...
Biri atv'de ekrana geliyor diğeri de Fox'ta...
Aldırma Gönül'de dikkat çeken iki isim var, biri "Çok Güzel Hareketler Bunlar"da parlayan "meşhur salatalıkçı" Şahin Irmak ile oyunculuğunu çok beğendiğim Tülin Özen...
Bu ikili birbirine pek yakışmış... Mizahı konusu akıcı, kişilikler ilginç, dikkat çekici...
Bu dizi atv ekranına yeni bir soluk getirecektir, eminim.
***
Babam Sınıfta Kaldı'nın da starı Cem Davran... Hayatını daha çok tiyatro oyunculuğuyla kazanan, dizilere farklı bir kimlik yakalarsa taütılan bir isim Cem Davran...
Burada da yıllar sonra afta üniversiteye geri dönen ve kızıyla aynı sınıfta okumak zorunda kalan bir babayı canlandırıyor Davran...
Onu izlyemek de keyifli... Çünkü, mimikleri ve doğaçlama yeteneğiyle izleyiciyi dizinin içine çekiyor Cem Davran...
Sevdim ben bu karakteri, diziyi de...
Desenize yaz ekranı renkli ve çok komik geçecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.