Elimizde Foça gibi bir değer varken...
Ve ne yazık ki, biz bunun değerini bilemiyor, anlatamıyor, kullanamıyoruz.
Turistik açıdan sadece iki-üç isim var medyada, akıllarda; Çeşme, Alaçatı, Bodrum...
Oysa ne cennet köşeleri var bu ülkenin, örneğin yanı başımızdaki Foça...
Hani o, ihtiyacımız olduğunda anımsadığımız deniz kenti... Hani o "Eski" ve "Yeni" diye ayırdığımız, her ikisinin de aynı mimari ve yaşam stili olan, "Foça'mız"...
Gördükçe, yaşadıkça bunu daha iyi görmek mümkün...
***
Dün gazetemizde haberini gördünüz; sevgili kitapsever Nurgül Özalp'in önerdiği ve başta Foça Belediyesi olmak üzere, birçok kuruluşun da destek verdiği Yeni Foça'daki "Podyumda Kültür Yürüyüşü"ne yer verdik.
Bu gerçekten bir ilkti ve kitap okumaya "zahmet"li yaklaşan bir toplumu uyarma amacını taşıyordu.
Amacı kültürel, tekniği çok hoş olan ve jüri üyesi olarak bende "olumlu" izler bırakan bu yarışmada başının üstünde kitap taşıyan, buna cesaret eden 7'den 77'ye, 46 katılımcının yaşadığı heyecana birebir tanık oldum.
Bundan çok büyük keyif aldığımı hissettim bir ara... Hele çocukların koştura koştura podyuma çıkışı ve gözlerinde gördüğüm tutkuyu hissedince umudum daha da arttı diyebilirim.
Bu nedenle başta Nurgül Özalp olmak üzere, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ'ın önemli bir adım atttıklarını söyleyebilirim.
Ayrıca gerçekten birbirinden zorlu adayları seçmekte kılı kırk yaran, tarafsız davranan jüri üyelerini da takdir etmeden geçemeyeceğim. Başta bizlere her konuda yardımcı olan, Foça Belediyesi'nin güleryüzlü Başkan Sekreteri Şadiye Öztürk, sevgili dostum çevre yazarı gazeteci Ahmet Aydın Akansu, matematik öğretmeni Sevim Arısoy ve üniversite öğrencisi Özge Özcan görevlerini layıkıyla yaptılar.
Hele Cem Yılmaz'a taş çıkartan yarışmanın sunucusu Ayhan Özden harikaydı.
***
Ertesi gün, Ahmet Aydın ve eşimle birlikte dönüşe geçtik, ben her zamanki yola direksiyonu kırmışken, Ahmet'in uyarısı, bana keyifli bir yolculuğun müjdesini verdi.
Kırdım direksiyonu, Yeni Foça-Eski Foça arasındaki yola... Daha önce de defalarca geçtim buradan ama bu kez sanki bana daha büyüleyici geldi. Dağların arasında yılan gibi kıvrılan yollar, uçsuz bucaksız deniz, bir ressamın elinden çıkmışçasına güzel ve bağımsız kıyılarıyla, bir cennetten geçiyorduk sanki...
Foça bu kadar güzel görünmemişti bana... Bir an kendimi dünyanın merkezinde sandım.
Ve geldik Foça'nın merkezinde...
***
Foça'nın en büyük özelliği, Akdeniz kültürünü en güzel yansıtan kentlerden biri oluşu...
Bu nedenle Foça'ya ayrı bakarım ben... Daha bir kıyıma maruz kalmamış, eskiyi, tarihi korumuş bir havası vardır; mağrur ve yürekli...
Bunda sanıyorum, bugünkü başkan Gökhan Demirağ'ın çağdaş bakışı ve imar titizliğinin önemi var.
Geleneksel taş evleri ve o muhteşem koyuyla yine inanılmazdı Foça... Temiz ve bakımlıydı sokaklar, caddeler...
Birçok tanıdık gördüm, selamlaştık. Son olarak da dinlenmek için bizim eski Yeni Asır'cı Faik Erdil'in işlettiği Palmiye Kafe'de soluklandık.
Yine arı gibi çalışıyordu Faik usta...
Arkamda nefis bir deniz manzarası eşliğinde içtiğim çayın keyfi bambaşkaydı.
Üstelik filmlere konu olacak nitelikle bu doğa harikasını izlemek için, bir çay parası, sadece 1,5 lira vermeniz yeterli...
Başka deniz kentlerinde, ev kirası parasına çay içenleri duydukça, düşünün Foça'nın değerini...
GÜNÜN SÖZÜ
Yetenek, sükunet içinde ortaya çıkar. Karakter ise dünyanın fırtınaları içinde...
Goethe
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ayağına iş beklemek yerine kendi işini yaratan bir insan (03 Eylül 2013)
- Bir gün gelir insanlar 'bisiklet yoluna, kaldırıma özgürlük' der (28 Ağustos 2013)
- Bosna Hersek'in İzmir'deki yüreğidir Kemal Baysak (27 Ağustos 2013)
- Gençlerin gururu ve ngeleceğiyle oynamayın (22 Ağustos 2013)
- Naldöken'deki arıtma tesisinde koku kalmaz (20 Ağustos 2013)