Profesyonel bir makineniz varsa işiniz daha kolaydır ama yine bu zeki hayvanlar kendilerine yönelen bakışı içgüdüsel olarak objektifin arkasından da olsa hissederler. En ilginç pozlarını tam siz deklanşöre basarken değiştirirler. Benim pekingese köpeğim Pörty'i bir keresinde tam kapının önünde çok hoşuma giden bir pozda çekmek istediğimde 15- 20 çekimin her seferinde tam deklanşöre bastığımda başını çevirerek pozunu bozmuştu.
Dostlarınız fotoğraflarını çekerken güzel pozlarını kaçırmamanız için size birkaç tavsiyem var:
1- Öncelikle kesinlikle ses çıkarmayın.
2- Beğendiğiniz pozu çekmek için düşündüğünüz pozisyon ve yakınlığa gelmeden fotoğraf çekmeye başlayın.
3- Kedi veya köpeğinizin fotoğrafını çekerken mümkün olduğunca onun seviyesine inerseniz daha doğal ve güzel pozlar yakalarsınız.
4- Arka fonu da dikkate alın, inanılmaz güzel bir pozun arka tarafında görüntüyü bozan bir obje bulunabilir.
5- En kolay pozlar uyku pozlarıdır.
Hırsız kedi
Kediler bizim yiyeceklerimizi paylaşmayı köpekler kadar çok olmasa da severler. Özellikle evde açıkta bıraktığımız herhangi bir yiyeceği çalmaya çekinmezler. Bahçeli veya zemin katta oturuyorsanız her zaman sokaktan evinize girip mutfak tezgahından peynir vb çalabilecek bir kediye karşı dikkatli olmak zorundasınız. Onların hayatta kalma çabalarında buldukları her besin kendilerine aitmiş içgüdüsü vardır. Buna yakalayabilecekleri her canlı da dahildir.Evimizde beslediğimiz kedimizin yemek masasındaki veya mutfak tezgahındaki yiyeceklere olan merakını engellemenin basit ama işe yarar birkaç püf noktası vardır.
Öncelikle yavruluktan itibaren bir kere bile masa veya tezgahta yiyecek bulup yeme deneyimi yaşamamalıdır. Bir kere bile lezzetli bir besinle tanışırsa, sürekli acaba yine bulur muyum diye kontrol edecektir. O yüzden kedi beslenen evlerde yiyecekler açıkta bırakılmamalı, sofra yemeğimiz bittikten hemen sonra toplanmalıdır. İkinci püf noktası ise kedimize yaşına, ırkına ve kilosuna uygun, içerikleri kaliteli ve gerekli maddeleri kapsayan mamalardan düzenli vermektir.
Bütün hayvanları aynı sevebilmek
Genelde ev hayvanları deyince akla hemen köpek ve kedi gelir. Oysaki bir çok ev hayvanı vardır. İnsanlara sevgiyi öğretmesi için evcil hayvanınızın ille de kocaman bir Rotweiler, Golden veya sokak köpeği olması gerekmez ya da bize güzelliği ve davranışları ile hayran bırakacak kendisine aşık edecek. güzel uzun tüylü bir İran kedisi, koca gözlü bir Tekir değildir sadece!
Çok küçük evcil hayvanlarıyla da insanlar harika dostluklar yaşarlar. Minicik hamster'larına düşünerek çok güzel isimler takarlar. Yuvalarını süslerler, onlara en güzel yiyecekleri yedirmeye çalışırlar. Ya da bir muhabbet kuşu konuşmaları ve şaklabanlıkları ile ev halkını çevresine toplar, mutluluk ve neşe kaynağı olur. Aslında sevgi tektir. Ya vardır ve tüm canlıları hayvanlar, bitkiler ve insanları seversiniz, ya da yoktur ve seçmece, eksik sevgilerle avunursunuz.
Muhabbet kuşum evcilleşti, konuşuyor ama mutlu mu?
Muhabbet kuşlarının uğraşıldığı zaman eğitildiğini ve onlarca kelimeyi konuşabilecek kadar zeki olduklarını artık hepimiz biliyoruz. Özellikle bu eğitimin yapılabilmesi için birinci koşul kuşunuzun erkek olması ve ne yazık ki tek başına kalmasıdır. Yanında bir eşi olduğu zaman eğitmek çok daha güç hatta çoğu zaman imkansızdır.
Çünkü adı üstünde muhabbet kuşu çok sosyal ve çenebaz bir kuştur. Yanında dişisi veya başka muhabbet kuşları yoksa sizinle iletişim kurar, insan seslerini ve davranışlarını taklit etmeye başlar.
Bu şekilde konuşan ve evcil bir muhabbet kuşumuz varsa ve 3- 4 yaşını geçtiyse artık yanına bir eş alsanız da eğitimi bozulmaz.
Lütfen eğitimli olması hoşunuza gidiyor diye onu eşsiz ve mutsuz durumda yaşatmaya devam etmeyin.
Haftanın isimleri
Köpek : Burn- Canısı- Bembeyaz- Argos- Berduş
Kedi: : Aslani- Bebiş- Japon- Gipsy- Çilli
