Yıl 1955...
KSK bugünlerde yaşadıklarının bir benzerini daha o günlerde yaşıyordu.
Kasa tamtakır...
Paralarını alamayan futbolcular bir bir kaçmaya başlamıştı.
Koskoca kulüp, Stadyum'un köşesindeki evde yaşayan, futbolcuların çamaşır yıkayıcısı Hatice'ye kalmıştı.
Yeşil- kırmızı kulüp, sefilleri oynuyordu.
Kelimenin gerçek anlamı ile tam bir sahipsizlikti bu.
Yönetim istifa etmiş, kaçanlar kaçmış, kalan oyuncular ise kaderlerini yaşamaya başlamıştı.
İşte bu sahipsizlik, camiayı tarifi imkansız huzursuzluğa sürüklemiş, umutlar sönmüş, dışa dönük bir takım arayışlar yavaş yavaş başlamıştı ki, Avcılar Kulübü'ndeki toplantılardan birinde bir ses yükselmişti:
"Yalnız değilsiniz Karşıyakalılar."
***
Bu heyecan yüklü sesin sahibi KSK Yelken Takımı'nın kaptanı Selçuk Yaşar'dan başkası değildi.
15-20 arkadaşı ile yaptığı toplantı onu umutlandırmıştı.
Selçuk Yaşar o yıllarda DYO Boya fabrikasının başındaydı.
Yaşar Holding henüz kurulmamıştı.
Tek başına DYO...
Yani Durmuş Yaşar ve Oğulları Boya Fabrikası.
Selçuk Yaşar'ın arkasında DYO Müdürlerinden Osman Aydemir başta olmak üzere, Karşıyakalı iş adamlarının tamamına yakını yer aldı.
Ve bu tarihi kulüp yeniden doğdu.
1950'li yıllardan günümüze kadar Selçuk Yaşar ve arkadaşlarının himayesi hep Kafkaf'ın yanında oldu.
KSK bugünlerde de, benzeri bir talihsizlik içinde...
Göreceksiniz, sağduyu yine galip gelecek.
Bundan emin olmanın cesareti içinde yeni bir öneriyi gündeme getirmek istiyoruz:
Yakında inşaatı başlayacak olan Karşıyaka Stadyumu'na "Selçuk Yaşar" adının verilmesini öneriyoruz.
Bu şahsi değil, bir camianın toplu isteğidir. Böyle bilinsin....