92 gün... Yani tamı tamına üç ay. Saate vurduğunuzda ilk 90 dakika için 2208 saat demek.
Birçok şey için yeter.
Bu sürece bir Avrupa Şampiyonası, bir Copa America ve bir de Olimpiyatlar sığdı. Peki neler sığmadı?
En baştan başlayalım. Yani zirveden.
Geçen senenin şampiyonu Beşiktaş'ın Mayıs'taki derdi ne ise Ağustos'taki de aynıydı. Yaz dönemi iki soru ile geçti... Gomez ne olacak? Sosa kalacak mı? İkisi de kalmadı. Sorun gitmelerinde değil. Gelmeyenlerde.
Evet her takım 11 kişiden oluşur ama bazı isimler vardır ki eksiklikleri daha çok hissedilir. Üç ay bu iki bölgeye gelmeyenler sebebiyle aslında hep eksik çalıştı Beşiktaş. Sonra da Şenol Hoca da sordu: "Şampiyon kadrodan 4 oyuncu gider mi?" Bazen gider. Dediğim gibi sorun gitmelerinde değil, yerine kimsenin gelmemesinde. Veyahut sorunun son anda çözülmesinde.
92 gün... Yani tamı tamına üç ay.
Saate vurduğunuzda ilk 90 dakika için 2208 saat demek. Birçok şey için yeter. Ancak Beşiktaş için yetmedi.
Şimdi üç isim daha takıma katılacak.
Bir de stoper meselesi var tabii ki.
Evet Beşiktaş 4 golle başladı. Bu skor bile sorunu kapatmıyor.
Gelelim ikinciye. 92 eksi 6 eşittir 86. Yani neredeyse üç ay. Saate vurduğunuzda 2064 saat demek. Fenerbahçe bu süreci Pereira ile geçirdi.
Gidenler, gelenler ve yenilenen taktikler ile geçen uzun bir süreç. Şampiyonlar Ligi gitti, hikaye bitti. İyi de o halde koca bir hazırlık dönemi niye Pereira ile geçti? Sadece Şampiyonlar Ligi'ne veda etmekten olmasa gerek.
Takım kötü mü? Değil. Sorunu herkes görüyor da Beşiktaş'ta olduğu gibi hamle problemi var. Bu takıma bir 10 lazım.
Diego'dan bu yana değil, Alex'ten bu yana. G.Saray yıllarca Hagi gibi 10'lar arayıp durdu. Sneijder'a kadar kimleri kimleri buldu...
F.Bahçe Başakşehir önünde uzun süre tek kale oynadı. Ancak mektup için kalem oynatan var, ileten postacı yok.
10'unda sonunda bir 10 alınacak belli ki. Fakat soru yine aynı. Bu üç ay niye böyle geçti?
Ve G.Saray. Onun sorunu da tam tersi. Gelenlerde değil gönderemediklerinde.
Yıllardır oynatamadığı oyunculara para ödüyor. Yine aynısı olabilir. İşte o zaman geçmiş dönemlerdeki hamlelerin yanlış olduğu da açık seçik ispatlanıyor. Neredeyse sağ beklerden bir 11 kuracak hale geldi. Bunun dışında hala bir sorun var ortada. Sinan hızlı bir oyuncu. Podolski keza öyle. Eren de katkı sağlayacaktır.
Fakat bir Baros veya Drogba gibi ceza sahası içi golcüsü yok yine.
Bu kadar sağ bek ve orta saha alınırken neden orası es geçildi, anlaşılmaz.
Tekrarlayalım.
92 gün... Yani tamı tamına üç ay.
Saate vurduğunuzda ilk 90 dakika için 2208 saat demek. Birçok şey için yeter. Adı üstünde geçen sürece "Hazırlık dönemi" diyoruz.
Ama gelin görün ki dersler başlamadan biz asıl hazırlık sınıfında bütünlemeye kalıyoruz.
