Barcelona bu sezonki ikinci yenilgisini aldı.
İkisinde de Messi yoktu. Messi'nin yokluğunda iki maçta 5 atmışlığı da var evet. Ancak meselenin şifreleri var. Takım ne kadar yıldızlar topluluğu olsa da Messi'nin organizatörlüğüne alışmış takım zaman zaman bocalayabiliyor.
Hatta 3-0 geriye bile düşebiliyor. Messi elbette ki aykırı bir oyuncu. Bu durumun bizim ligimize yansımasını da belki şöyle açıklayabiliriz. Cumartesi'nden başlayalım. Beşiktaş'ın da Rize'de bu bölgesi eksikti.
Talisca ve Oğuzhan'la oynamaya alışmış Kartal'ın zorlanacağı gerçekti ki nitekim öyle oldu.
Bu gibi durumlarda bir takım çeşitli yollara başvurur. Ya kanatlardan saldırıp yan toplarla golcünü buluşturursun ya da dış şutlarla skor üretmeye çalışırsın. Nitekim gol de böyle geldi.
Gerekli formül
Pazar günkü iki maçla devam edelim. G.Saray'ın böylesi bir adamı vardı. Sneijder. Ancak o da sakatlanıp çıktı. Böyle olunca yukarıda bahsettiğimiz formül devreye girdi. Nitekim zaten ilk gol duran toptan, diğerleri de kanat bindirmelerinden geldi.
G.Saray'ın oyun içindeki varyasyonlarını çoğaltıp bu sezon daha çok tehlike yaratmasının sebebi bu. Fakat bunu da doğru isimlerle yapmak zorundasın. Pazar günkü bir diğer maç. F.Bahçe'nin de aynı Beşiktaş gibi zorlanacağı ortadaydı. Sebebi ise açık. Zaten elinde Talisca ve Sneijder gibi oyunu yönlendiren bir isim olmaması nedeniyle hücuma çıkarken hep sıkıntı yaşayan ekip bir de Lens'in yokluğu ile kanatlanamadı da. Bunu yapabilen diğer isimlerin çabası ise yetmedi.
Van Persie'yi hava hakimiyeti için ikinci yarıda oyuna almak doğru bir karar olsa da (ki gol de böyle geldi) hücum zenginliği için gerekli ortalar eksik kaldı.
Volkan Şen'in hızı ile topu doğru kullanma arasındaki bağı birleştirmesi gerekiyor. F.Bahçe'nin iki yönlü bir sistem oturtması için orta sahasının ortasına takviye yapması şart. Aksi halde bu maçtaki aksaklıklar hep olur, olmaya da devam eder.
Meselenin ana fikri
Yazıyı yine Barcelona ile kapatarak durumu özetleyelim. Buldukları 3 golün ikisinin yan toplardan ve Pique'den gelmesi hadisenin ana fikri gibi duruyor.
Yetenekli ayaklarını kullanıp orta sahadan rakibin dengesini bozamadığı anlarda hava hakimiyeti en güçlü ismin yani Pique'nin devreye girmesi o kadar normal ki. Fakat ortaya çıkan sonuç gibi bu hesap bile zaman zaman tutmuyor.