Öyle bir sezona başladık ki futbol literatürüne geçen "Henüz hazır değiliz. Zamana ihtiyacımız var" sözü bu sezonun alt başlığı gibi. Daha geçen sezonun son maçında giyilen formalardaki terler kurumadan yeni sezonun fikstürlerindeki boş haneleri doldurmaya başladık bile. Bu sebeple sahadaki görüntülerin çoğu hakkında net bir şey söylemek mümkün değil. Geçen üç haftanın bilançosu ilgi çekici. Üstelik bu hafta koca bir derbiyi de geride bıraktık. Her şey yeni ama tribündeki boşluk bu oyunu sevişimizdeki hoşluğu alıp götürüyor. Doğruya doğru, derbide iki takımın da gayreti ve isteği yerindeydi. Fakat o tam hazır olamama kısmı tabelayı değiştirmeye yetmedi.
BASAKSEHIR SASIRTIYOR
Hesaplar kadar sıralamanın da alt üst olduğu bir süreç yaşıyoruz. Bkz. puan durumu. Mesela geçen sezonun şampiyonu Başakşehir en alt sırada. Şimdiden yorum yapmak doğru olmaz ama istatistikleri felaket. Sorunlu olan da elindeki kadroya zorunlu olan da çok. Beşiktaş'ın durumu da Başakşehir'den farksız. Beklerini kaybeden, 10 numara sıkıntısı yaşayan Kara Kartal'ın dertler hanesi bir hayli kabarık. Üç haftada 6 gol yediler. Avrupa maçlarını da eklediğinizde tablo daha da karanlıklaşıyor. Korkunç hatalar yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. Eldeki golcüler (Vincent Aboubakar'ın gelmesine rağmen) Süper Lig'in ağırlığını kaldıracak durumda değil.
HAKEMLER YINE BASROLDE
Trabzonspor, Malatya galibiyeti ile kendine geldi. Fakat onların da önlerinde zor bir fikstür var. 5 haftalık süreçte puan kaybına tahammülü olmayan Başakşehir, kadrosunu yenileyen F.Bahçe ve ligin flaş ekibi Alanya ile oynayacaklar. Bu süreçte toplayacakları puan çok önemli. Hakemler ve VAR yine başrolde. Kazanmakta zorluk çekenlerin sığındıkları yegane liman orası. Onlar da takımlar gibi. O halde başta ve yazının başlığında söylediğimizi sona da ekleyelim: "Henüz hazır değiller" Daha tamı tamına 39 hafta var. Görünen o ki daha çok şey değişir. Ve tüm dileğimiz sahaya yansıyan aksaklıklar kısa sürede gelişir. İyi haftalar.