Babam (Altınordulu Cavit), on beş yıl koştu 'futbol topu!' denen meretin peşinden...
Ben ise, kılçıksız on yedi yıl...
Yarım asıra yakın da, karalamaktayım gazete sayfalarında... Neler gördük, neler geçirdik, ne olaylara tanık olduk, saymakla bitmez, bitmez... Şöyle söyleyeyim de, kolay anlaşılsın. Cavcav gibi futbol alimi büyüğümün risaliyesinden geçtik, epey bir müddet...
Dün sabah gelen haberi duyunca, kulaklarıma inanamadım! Hayatımda görmediğim, duymadığım haber, Göztepe kaynaklı...
Daha geçen cuma, Altınordu'dan Kerim Alıcı 1.750.000 lira bedel ödenerek alınıyor.
Beşiktaş'ın da talip olduğu bu çocuk, tek antrenmana dahi çıkmadan Boluspor'a kiralanıyor(!) Bir yaşıma daha, nasıl girmeyeyim şimdi? Boştan alıyor, doluya koyuyorum olmuyor! Doludan alıyor, boşa koyuyorum, aklım hafızam almıyor(!) Kerim Alıcı'yı, oyun alanından tanırım sadece... Şu an yaşadığı duyguları için, pek meraktayım doğrusu...
YÖNETIMI TEBRIK EDELIM
Göztepe gibi muazzam taraftara sahip bir takıma transfer oluyorsun... Süper Lig'de oynama hayalleriyle, 'Formayı nasıl kaparım?' hesaplarıyla, gece-gündüz yatıp kalkıyorsun... İki kaşık yemeğini yemeden, bir bardak suyunu içmeden dahası, antrenman formasını bile terletmeden, 'Hadi ikile!' diyorlar Bolu'ya... Kerim, tahmin ediyorum ki şu an, dünyada bir örneği olmayan transferi için, karmaşık duygular içinde, cebelleşmekte!
Bu hayli enteresan olayın 'futbolcu' tarafını bir kenara koyalım. Sonuçta; Sayın Mehmet Sepil'in parasıdır, elbette karışamayız.
Ancak; Sayın Başkan'ı, Sayın Genel Menajer'i ve Sayın Teknik Direktör'ü, böyle bir işi becerdiklerinden dolayı tebrik edelim de, hatırları üzerimizde kalmasın(!)