Federer Cincinati'de 41. kez karşılaştığı Djokoviç'i yenerek 7. kupasını kaldırdı ve unvanını da korumuş oldu. İsviçreli tenisçi Cincinatti'de kupayı kucaklarken, Djokoviç'in, master turnuvalarında kazanamadığı Cincinatti Turnuvası'nda mutlu sona ulaşmasını önledi ve rakibinin tüm master (ATP 1000) şampiyonluklarını kazanmış olma hedefinin önünü şimdilik kesmiş oldu. Federer bu zaferle dünya sıralamasında tekrar ikinci sıraya yükseldi.
Kadınlarda ise Serena Williams, Halep'e, ikinci seti tie-break'ten kazanmış olsa da neredeyse hiç şans tanımadı. Ancak bir şey dikkatimi çekti. Serena maç boyunca hiçbir şeyden mutlu olmadığı gibi, zevk alacağına sanki sürekli ıstırap çekerek oynuyordu. Ta ki maç bitinceye kadar. Ondan sonra ise şirinliklerinden geçilmiyor nedense...
Haydi Marsel
Marsel İlhan US Open yolunun son turnuvası olan Wiston Salem Open'in ilk turunu dünya 39 numarası Klizan'a karşı 7/6-6/2 kaybederek turnuvayı bitirmiş oldu. Sıra US Open 'de. İnşallah orada en çok para kazanan Türk oyuncu olarak birkaç tur atlayıp yüzümüzü güldürür. İpek Soylu ve Çağla Büyükakçay ise US Open elemeleri için hazırlıktalar. İkisine de başarılar diliyorum.
Finale doğru
Andy Murray Montreal'de oynanan Rogers Cup yarı final maçında Tsonga'yı yenerek 2015 Barclays ATP World Tour Finals'lerine katılmaya art arda sekizinci kez (Londra'da O2 Arena'da 15-22 Kasım'da yapılacak) hak kazandı. Murray şu anda, dünya 1 numarası Novak Djokovic'in yanında katılımı kesinleşen ikinci oyuncu durumunda. Bu yılın Roland Garros şampiyonu Stan Wawrinka, altı ünvanlı Roger Federer, Tomas Berdych, Kei Nishikori, iki defa finalist olan Rafael Nadal ve David Ferrer ise ilk sekize namzet diğer oyuncular.
Dört silahşörler
Fransızların ölümsüz kahramanları üçtü. Tenisin günümüzdeki kahramanları ise 4 kişi... Federer, Nadal, Djokoviç ve Murray... Aslında ben pek sevmesem de, gelmiş geçmiş en iyi kadın oyuncularından birisi olan Serena Williams bile belki bu 4'lüye katılabilir. Neyse! Şanslıyız değil mi?