• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
Çünkü buna değeriz! AYSUN METE

Çünkü buna değeriz!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12 Ekim 2024, 00:00

Yönetmenlik koltuğunda Noah Baumbach'ın oturduğu 2019 yapımı komedi ve drama türünde bir filmle ilgili yazmak istiyorum bugün. Kısacık da olsa düşündürerek bir farkındalık yaratabilirsem ne mutlu bana. Evet, 2019 Yılının en iyi filmlerinden biriydi belki izleyenler hatırlıycaktır. Önemli bir kamu bilgilendirme filmi olarak da sınıflandırılmıştı o yıl. Bu arada bu filmi izlemeyen kaldıysa da şiddetle izlemesini tavsiye ediyorum. Dağılan bir evliliğin ama birlikte kalan bir ailenin şefkatli ve dokunaklı hikayesini konu alıyor. İzleyen herkes boşanmadan önce iki kere, avukatları dahil etmeden önce yirmi kere daha düşünecektir film sonrası sanırım! Scarlett Johansson ve Adam Driver, hayranlık duyulan ve sevilen bir çift olan Nicole ve Charlie Barber'i canlandırıyor. Charlie, Brooklyn'de kendi şirketini işleten bir tiyatro yönetmeni. Nicole ise eski bir filmi yıldızı.

MARRIAGE STORY
"Marriage Story" isminden anlaşıldığı gibi bir evlilikle ilgili değil bu arada, hatta giderek daha acımasız hale dönüşen bir boşanmayla alakalı. Ayrıca, olaylar, engeller, kahramanlar gözönüne alındığında bir "hikaye" gibi de değil. Ayrılmayı kabus gibi bir deneyime dönüştürebilecek her şeyin canlı bir şekilde sunulduğu bir yaratım. Neredeyse hiçbir film boşanmayı bu kadar korkunç adli ayrıntılarla incelememiştir bence! Charlie ve Nicole'ün öfke dolu yüzleşmesi tüm açıklığıyla gerçekleri ortaya koymuş. Ayrıca New York ve Los Angeles arasındaki sistemsel yarışı da oldukça güzel ekranlara taşımış. Sistemi , yasaları bir ceza hukuku esasıyla işliyor adeta. Boşanma esnasında gerçekleşen duygusal aşamalar olan, İnkar , Öfke , Pazarlık , Depresyon ve Kabul aşamalarını tam olarak deneyimlememizi sağlıyor. Karakterlerin çözmesi gereken mesele, oğulları Henry'nin Los Angeles'ta mı yoksa New York'ta mı yaşaması gerektiği. Ancak bu tek soru, uzun süredir bastırılmış kızgınlıkları ve anlaşmazlıkları patlama noktasına taşıyor. Sessizce başlayan kriz, şok edici derecede hararetli, ancak garip bir şekilde rahatlatıcı bir tartışmaya dönüşüyor. Charlie evlenmelerinin onu paha biçilmez fırsatlardan mahrum bıraktığından yakınmakta iken ve Nicole evlilik hayatı içinde gölgede bırakıldığından yakınmakta.

FEDAKARLIK
Sizce fedakarlık çift taraflı fırsat ihlali mi olmalı? Çift önce avukatlar olmadan her şeyi dostça çözmeyi kabul etse de, Nicole bir televizyon dizisi çekmek için Los Angeles'a taşındığında, bir meslektaşının tavsiyesiyle tuttuğu avukatla tüm gidişatın değiştiğine tanık oluyoruz. Filmin sıra dışı yani, bu hikayedeki herkesin durumdaki pozisyonlarına göre haklı olması. Charlie haklı, Nicole haklı ve Henry haklı. Ve hepsi acı çekiyor. Bir yıkım var ama kötülük kesinlikle yok. Bu yüzden de yürek burkan bir boşanma hikayesi. Filmin beni gerçekten etkileyen iki önemli sahnesi vardı. İlki , Charlie ve Nicole'ün birbirlerinde neyi sevdiğini ve değer verdiğini çok net cümlelerle gösteren sahne. Ancak Nicole'ün bunları yüksek sesle okuyamamış olması tam bir hayalkırıklığı. İkincisi de , Charlie'nin karısını kontrol etmeyi ve eleştirmeyi nasıl bırakamadığını gösteren dayanılmaz, ızdırap verici sahne . Oyunlarının son gecesinde bile ona işiyle ilgili kritik vermekte ısrar etmesi! Filmin en çarpıcı repliklerini not aldım: "Kendim için daha iyisini istiyorum! Biri çıkıp ölü tarafımın aslında ölü olmadığını gösterdi. Ben onun hayatına dahil oldum. Bu başlangıçta iyi geliyordu ama sonra insanlara çekici gelen, ilgi odağı olan o oldu! Giderek küçülünce farkettim ki ben sadece onun hayatını besliyorum, hepsi bu. Evimizdeki her şey onun zevkiydi. Ben daire bile seçemedim, onunkine taşındık. Kendime sadece George Harrison'un karısı gibi ol ve kabullen dedim hepsini... Benim değerlim ol, senin de bir hayatın olmasını çok isterim hiç demedi. Bana gelen tekliflerle dalga geçti. Farkettim ki o beni kendinden ayrı, özgür, hayatı ve istekleri olan biri gibi hiç görmemiş." Film, ilişkilerimiz üzerinde uzun uzun düşündürüyor gerçekten. Sizlerin de hiç kendi hayatınızın içinde misafir sanatçı gibi hissettiğiniz oldu mu? Ya da bir zamanlar sizi siz yapan karakter enerjisini kaybettiğiniz? İlişkide kendinizi bulmakta zorlandığınız... Kesinlikle! Hayatın içinde kaybolup farkındalık kavramından uzaklaştığımız, sürekli koşuşturma içinde herşeyi aynı anda yetiştirmeye çalışırken, kendimizi unuttuğumuz zamanlar çok fazla...

KENDINI BULMAK
Bu anlarda kendimiz için hiçbir şey yapmıyor olduğumuzu görmek çok acı olabiliyor. Bu zor bir durum çünkü zaman içinde muhtemelen eşimizin yada partnerimizin yapmaktan hoşlandığı şeyleri yapmaya alışmış buluyoruz kendimizi, belki bu durum hayır demeyi zorlaştırıyor. Ya da hayır dediğimizde neden hayır dediğimizi kimse anlamıyor, bu da rahatsızlığa, incinmiş duygulara veya kaçınmayı tercih edeceğimiz tartışmalara yol açıyor. Ve bu düzen böyle devam ediyor. Özetle güzel bir ilişki içinde iken , en güzel hislerin orta yerinde bireyselliğimizi parça parça kaybedebiliriz. Bu çok normal. Bu durum aşık olmanın bir noktaya kadar beklenen bir parçası da bence. Ancak bazen, kendini tamamen o ilişkiye vermek, hayatında başka hiçbir şey yokmuş gibi davranmak, herşeyini ilişkiye adamak , fazla fazla fedakarlık etmek ilişkimizde dengesizliklere ve hatta bağımlılığa yol açar. Çünkü sağlıklı bir ilişkinin ayırt edici özelliği, bir çift olarak birlikte büyürken, aynı zamanda bir birey olarak da bağımsız bir şekilde büyüyüp gelişebilmek. Sizler de İlişkinizde kimliğinizi kaybettiğinizi hissediyorsanız, benlik duygunuzu yeniden kazanmanın yolları var ve kendinizi yeniden arayıp bulmak uzun vadeli mutluluk ve tatmin için önemli. Küçük, anlamlı adımlar atarak, ilişkimizi besleyebilir, olduğumuz eşsiz bireyi yeniden keşfederek bir farkındalık geliştirebiliriz. Unutmayalım önemli olan "ben" ve "biz"in uyumlu bir şekilde bir arada var olduğu bir denge bulabilmek. Ve bu yolda ilerlerken, kendi benliğimizi, yeniden keşfetme yolculuğununda coşkuyla kucaklayabilmek. Kişisel özgürlük alanınızı yaratın. İnanın bana bunun için harcadığınız çabanın her zerresine değersiniz. Bir kenara attığınız o yalnız tatil planını harekete geçirin, unuttuğunuz hobiniz için yeniden hayatınızda bir yer açın, eski bir arkadaşınızı arayın,buluşun. Unutmayın, hayat güzel, dünya eşsiz, canlı ve size ihtiyaç duyuyor. Yeniden keşfetmenin tadını çıkarın...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.