Bülent Erandaç

ABD başkan adaylarının Türkiye’ye bakışı

ABD, 5 Kasım'da yeni başkanını seçecek. Yani 25 gün kaldı. ABD'den gelen anketlere göre, Kamala Harris ile Trump başa baş görünüyor. Seçimin kaderini iki salıncak eyaletin belirleyeceği konuşuluyor. Birçok sevgili okurum, bir süredir "ABD'de başkan kim olursa, Türkiye için iyi olur?" diye yazılı ve sözlü olarak soruyor. Bu konuda derin İngiltere'nin dünya çapındaki küresel yayın organı BBC'nin dün manşetten yayınladığı bir analizi dikkatlerinize sunmak istiyorum. Bana göre, Kamala Harris de gelse, Trump da gelse fark etmez. Vur ikisini birbirine. Yok birbirlerinden farkı. Küresel tecrübesiyle Başkan Erdoğan, 2028 yılına kadar görevde. Akıllara şu gelebilir: "Erdoğan 2028 sonrası olmayacak mı?" Şu anda Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın üç tecrübeli liderinden biridir. Erdoğan, Putin ve Şi Cinping.
BATI'DA LİDER YOK
Bakınız Amerika'ya, Avrupa'ya; tecrübeli liderleri yok. Orta ölçekli isimler geliyor, gidiyor. Yeni dünya düzeni 2030-2040'larda yerine oturacak. Bu bakımdan Türkiye'nin başında Başkan Erdoğan'ın 2030'lara kadar görevde kalmasını dünya koşulları gerektiriyor. Gün doğmadan neler doğar. Ülkemiz büyük Türkiye yolunda emin adımlarla yürüyor. Amerika'nın yeni başkanı kim olursa, siyaset nasıl şekillenir, yabancı basının önemli analizlerine konu oluyor. Derin İngiltere'nin küresel yayın organı BBC dün manşette şu başlıkla çıktı: ABD başkan adayları Türkiye'ye nasıl bakıyor? BBC analizinin içinde ilginç açıklamalar ve manidar değerlendirmeler var. Okunması yararlı olur. BBC, seçimlerin Ankara-Washington hattına olası etkilerini dış politika uzmanlarıyla konuşuyor. ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey'e göre, Washington'da iktidara kim gelirse gelsin, Türkiye ile ilişkilerdeki mevcut çerçevenin dışına çıkmayacak.
KURUMSAL BOYUT
Jeffrey, "Trump ve Harris ne yaparsa yapsın, genel olarak [Türkiye-ABD ilişkileri] çerçevesine sadık kalacaktır, bunun dışına çıkarlarsa çok ciddi tepki ve anlaşmazlıkla karşılaşırlar" yorumunu yaptı. Jeffrey, iki liderin ilişkisinde çıkabilecek sorunlara da dikkat çekti. Washington merkezli Brookings Enstitüsü düşünce kuruluşu uzmanları, başkanın kim olduğundan bağımsız olarak ilişkilerin kurumsal boyutuna dikkat çekti. Uzmanlar, Trump'ın ilk başkanlık döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakın ilişkileri olduğunu hatırlatıyor. Bir uzman, "Trump döneminde Erdoğan-Trump ilişkisinin iyi olması Ankara'yı yanıltmamalı. Trump bir tüccar siyasetçi ve onunla ikili ilişkiler yanıltıcı olabilir. Burada hedef Batı'yla ilişkileri yeniden tesis etmek, ama daha da önemlisi ABD'yle kurumsal düzeyde zedelenen devletten devlete ilişkileri onarmaktır." Aynı uzman, "İkinci Trump döneminde devlet başkanları düzeyinde iyi bir diyalog olacağına eminim. Ancak bu, Türkiye ile ABD ilişkilerinin iyi gideceğinin garantisi değil" dedi.
HARRIS GELİRSE
Uzmanlara göre Kamala Harris'in Türkiye'ye yaklaşımı ile ilgili öngörüde bulunmak daha zor. Bir uzman, "Harris'in dış politika önceliklerine dair çok bir fikrimiz yok, kimsenin yok. Dış politikada varlığını hissettiren bir başkan yardımcısı değil. Biden döneminin politikalarını devam ettirecektir." Edam Başkanı Sinan Ülgen de Harris'in iktidara gelmesi durumunda mevcut Başkan Joe Biden'ın politikalarını sürdüreceği yorumunu yaptı. Ülgen, böyle bir senaryoda "Türk-Amerikan ilişkilerinde karşılaştığımız tablo büyük ölçüde devam edecektir" dedi. Uzmanlar, Harris'in kabinesinde görev alması beklenen isimlerin Ankara ile ilişkiler üzerinde etkisi olabileceğini vurguladı. Bu isimlerin arasında Harris'in Ulusal Güvenlik Danışmanı Phil Gordon da var. Türkiye'yi yakından tanıyan Gordon, hem Bill Clinton hem de Barack Obama başkanlığındaki Demokrat yönetimlerde dış politikada önemli roller üstlenmişti. Bir uzman, Harris kampının Türkiye ile kurumsal ilişkilerin yeniden tesisi sürecini sürdürme niyeti olduğunu söyledi: "ABD tercihen kurumsal ilişki kurmak istiyor, ancak bu sistemde çok kolay değil. Harris döneminde bu böyle devam mı edecek yoksa Türkiye ile ilişkilerde sıkıntı kaynağı mı olacak, bunu henüz bilmiyoruz."
BÖLGEYE ETKİSİ...
Peki Trump ya da Harris başkanlığının bölgedeki yansıması nasıl olur? Orta Doğu: Uzmanlara göre, Trump ya da Harris'in iktidar olmasının Türkiye ile ilişkilerde fark yaratacağı alanlardan biri Orta Doğu olabilir. Jeffrey, olası bir Trump iktidarında Washington'ın İsrail'e desteği yüzünden Ankara ile sorun çıkabileceğini düşünüyor. ABD'li eski diplomat, "Trump [İsrail Başbakanı Binyamin] Netanyahu'ya bayılmasa da partisi ve genel olarak Amerikalılar onu destekliyor ve Hamas'ı terör örgütü olarak görüyor" dedi. Harris'in ise İsrail Başbakanı Netanyahu'dan "rahatsızlık duyduğunu" ve bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile "anlaşabilecekleri bir alan olduğunu" ifade etti: "Harris'in ilk aşamada Erdoğan'ın Netanyahu'ya yönelik tutumuyla ilgili sorunu olmayacaktır. Çünkü kendisi de kısmen bu hisleri paylaşıyor." Sinan Ülgen ise Trump'ın iktidara gelmesi durumunda Orta Doğu'da istikrarsızlığın daha da artabileceğine dikkat çekti. İsrail ve İran arasındaki gerilimin "doğrudan sıcak çatışmaya döneceği" ve bunun Ankara ile ilişkilere de olumsuz yansıyacağı yorumunu yaptı.
SURİYE VE RUSYA
Suriye: Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki Halk Savunma Birlikleri'ni (YPG) PKK'nın uzantısı kabul ediyor ve terör örgütü olarak niteliyor. ABD ise YPG ve YPG'nin temelini oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile iş birliği yapıyor. Rusya: Sinan Ülgen'e göre, olası bir Harris başkanlığı, Türkiye üzerinde Rusya ile ilişkilere dair baskıyı artıracak. Ülgen, Harris'in aksine Trump'ın Rusya'ya daha müsamahakâr bir bakış açısına sahip olduğunu vurguladı. Ukrayna: James Jeffrey, hem Trump hem de Harris'in Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşı bitirme konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iş birliği yapabileceğini söyledi. Jeffrey, "Erdoğan ve Trump'ın bu savaşı taviz ile bitirme konusunda ortak fikirleri olabileceğini düşünüyorum" diye konuştu.
SONUÇ
ABD'de başkan önemli değil. Derin Amerika'nın CIA-Pentagon- Dış İlişkiler Konseyi şeytan üçgeni tarafından yönetildiğidir. Kamala Harris'in Demokrat Partisi ile Trump'ın Cumhuriyetçi partilerinin kongre üyeleri, Neocon-Evanjelist- Siyonistlerin ortaklaşa hakimiyetleri var. Önemli olan, Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye'nin bağımsız yürüyüşü, Avrasya'nın kalpgahında ülkemizin kilit ülke olmasıdır. Yeni dünyanın bir gerçeği var: Ne Batı-Amerika/ Avrupa ne de Doğu Çin- Rusya, yakın coğrafyanızda Türkiye'yi yanına almadıkça oyun kuramaz. Kursalar da oyunları tutmaz. Avrasya'da Türkiye, bölgesel güçtür.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.